20. Hukuk Dairesi 2019/2701 E. , 2019/5810 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 29.05.2018 gün ve 2018/725 E. - 2018/4107 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Yörede 1972 yılında yapılan kadastro sırasında 1786 parsel sayılı taşınmaz, senetsizden ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak 3.565 m2 yüzölçümüyle bahçe niteliği ile davalılar murisi .... adına tespit edilmiş, tespite yüzölçümüne yönelik olarak tespit maliki tarafından yapılan itiraz neticesinde, Tapulama Komisyonu taşınmazın yüzölçümünü 6.030 m2 olarak kararlaştırmış ve taşınmaz tapuya tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmalarda ise taşınmaz 11929 ada 5 parsel numarası altında 6.215,21 m2 yüzölçümü ile tespit görerek tapuya tescil edilmiştir.
Davacı Yönetim taşınmazın bir kısmının, 2001 yılında yapılan orman kadastro çalışmalarında tahdit sınırları içerisinde bırakıldığını ileri sürerek bu kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescilini ve davalının müdahalesinin men’ine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece davanın kabulüne, 11929 ada 5 parsel (eski 1786 parsel) sayılı taşınmazın bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen 237,44 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davalılar vekili tarafından temyizi neticesinde, Dairemizin 29.05.2018 gün ve 2018/725 E. - 2018/4107 K. sayılı ilâmıyla çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun anlaşılmış olduğu gerekçesi ile onama kararı verilmiştir. Davalılar vekili Dairemizin onama kararının kaldırılması ve kararın bozulması için karar düzeltme yoluna gelmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ...... kasabasında 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 18.09.2001 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu Kıranardı kasabasında 25.12.1971 - 25.01.1972 tarih aralığında ilân edilerek kesinleşmiştir.
26.10.2001 tarihli 13 sayfa nolu orman kadastro çalışma tutanağındaki tarifte “...57 nolu OS noktasından itibaren OS hattı güney yönde düz hatla sağ taraf devlet ormanı sol taraf ....bahçesinin Güney batı köşesindeki Y.K"ya 58 nolu O.S noktası tesis edildi.
58 nolu OS noktasından itibaren OS hattı güneybatı yönden düz hatla sağ taraf devlet ormanı sol taraf aynı şahıs bahçesinin Güney sınırında derecik içindeki Y.K"ya 59 nolu O.S noktası tesis edildi.
59 nolu OS noktasından itibaren OS hattı doğu yönde düz hatla sağ taraf Devlet ormanı sol taraf aynı şahıs bahçesinin ...... köşesindeki Y.K"ya 60 nolu O.S noktası tesis edildi....” yazılı tutanak ile tahdit haritası arasında çelişki olduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere orman kadastro çalışma tutanakları ile tahdit haritasının çelişkili olması halinde orman sınır noktalarının zemindeki ve tahdit haritasındaki yerine itibar edilmeyip, çalışma tutanaklardaki yön ve mesafe olarak tarif edilen yerlerine itibar edilmesi gerekir.
Dosyadaki raporlarda uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tabi tutulduğu net olarak anlaşılamamaktadır. Hâkimin bilirkişi raporlarını denetleme yükümlülüğü vardır.
O halde, öncelikle 57,58,59 OTS noktalarını gösterir şekilde orman tahdit haritasının orijinalinden çekilmiş renkli fotokopi örneği, yöreye ait en eski tarihli ve 2002 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastro tutanaklarının düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafları ve memleket haritaları bulundukları yerlerden getirtildikten sonra; önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek iki mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan orman kadastro haritası ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, orman tahdit sınır (OTS) noktaları görülecek biçimde, dava konusu taşınmazın ve komşu taşınmazların orman kadastro hattına göre konumu, orman kadastro haritasındaki sınır noktaları 1/5000 ve 1/10000 ölçekli kadastro paftası üzerinde ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek ve çekişmeli taşınmazın (X) ve (Y) değerlerini gösterir şekilde koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, orman kadastro haritası ile çalışma tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle, Dairemizin 29.05.2018 gün ve 2018/725 E. - 2018/4107 K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine 10/10/2019 günü oy çokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Yörede 1972 yılında yapılan kadastro sırasında 1786 parsel sayılı taşınmaz, senetsizden ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak 6.030 metrekare yüzölçümüyle bahçe niteliği ile davalılar murisi .... adına tespit ve tescil edilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmalarda ise taşınmaz 11929 ada 5 parsel numarası alarak 6.215,21 m2 yüzölçümü ile tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ... Yönetimi taşınmazın bir kısmının öncesinin orman olduğunu ve 2001 yılında yapılan orman kadastro çalışmalarında tahdit sınırları içerisinde bırakıldığını ileri sürerek bu kısmın tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tescilini ve davalının müdahalesinin men’ine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, 11929 ada 5 parsel (eski 1786 parsel) sayılı taşınmazın bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen 237,44 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davalılar vekili tarafından temyizi neticesinde, Dairemizin 29.05.2018 gün ve 2018/725 E. - 2018/4107 K. sayılı ilâmıyla çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunun anlaşılmış olduğu gerekçesi ile onama kararı verilmiştir. Davalılar vekili Dairemizin onama kararının kaldırılarak kararın bozulması için karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
Dava orman iddiasına dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davasıdır.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 6831 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp 18.09.2001 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır. Genel arazi kadastrosu ise 25.12.1971 - 25.01.1972 tarihleri arasında ilân edilerek kesinleşmiştir.
Dosya kapsamındaki uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın yaklaşık %27 eğimli ve üzeinin meşe, ardıç, alıç ağaçları ile kaplı olduğu içerisinde hala taşlık alanların olup serpantin ana kayanın orman toprağı ve taşlılığı ile aynı vasıfta olduğu kesinleşen orman tahdidinde 237,44 metrekarelik alan dışında kalan kısmının tapulama harici alan vasfıyla işlem gördüğü ve 237,44 metrekarelik kısmın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; tüm dosya kapsamı ve uzman bilirkişi raporları doğrultusunda 237,44 m2"lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hükmün davalılar vekili tarafından temyizi neticesinde, Dairemizin 29.05.2018 gün ve 2018/725 E. - 2018/4107 K. sayılı ilâmıyla “İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde
yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına” karar verilmiştir.
Açıklanan tüm nedenlerle; çekişmeli taşınmazın karar düzeltmeye konu bölümünün incelemeye konu dava dosyasındaki uzman bilirkişi görüşü, mahkeme gerekçesi, onama gerekçemiz nazara alındığında KARAR DÜZELTME TALEBİNİN REDDİ gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin kabulü ile “ Dosyadaki raporlarda uzman bilirkişilerin orman tahdit haritası ve tutanaklarını nasıl uyguladığı ve taşınmazın kesinleşen orman tahdidinde ne gibi işleme tabi tutulduğu net olarak anlaşılamadığından Dairemizin 29.05.2018 gün ve 2018/725 E. - 2018/4107 K. sayılı onama kararının KALDIRILMASINA,“ yönündeki görüşüne katılmıyorum.