Esas No: 2019/2806
Karar No: 2022/1216
Karar Tarihi: 14.09.2022
BAM Hukuk Mahkemeleri İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi 2019/2806 Esas 2022/1216 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İZMİR
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
11. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : 2019/2806
KARAR NO : 2022/1216
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İZMİR 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/05/2019
NUMARASI : 2018/668 Esas 2019/504 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak
KARAR TARİHİ : 14.09.2022
KARAR YAZIM TARİHİ: 14.09.2022
Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14.05.2019 gün ve 2018/668 Esas 2019/504 Karar sayılı hükmün istinaf yoluyla Dairemizce incelenmesi davalı .... vekili tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için üye .... tarafından düzenlenen rapor dinlenip ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA : Davacı vekili, davalılardan .... 'nin davacıya yüklü miktarda borcu bulunduğunu, borçlu hakkında 31/03/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/04/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/05/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/06/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/07/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/08/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/09/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/10/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli senetlere dayalı olarak İzmir 6. İcra Dairesinin 2016/13617 esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, ancak yapılan araştırmalar neticesinde borçlunun borçlandırıcı işlemlerini hiçbir malvarlığı ve ödeme gücü olmayan .... Üzerinden yaptığını, kazandırıcı işlemlerin ise yine .... ortağı olan şahıslar tarafından kurulan .... tarafından gerçekleştirildiğinin öğrenildiğini, farklı tüzel kişilikler altında birlikte faaliyette bulunulduğunu, 3. kişilerin alacaklarının bu yolla engellendiğini, kötüniyetli ve muvazzalı işlemler karşısında tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak .... 'nun .... 'nin kurucu ve tek ortağı olduğunu, aynı adreste ticari faaliyette bulunulduğunu, iki şirket arasında organik bağ olduğunu, ortak ve şirket alanları bakımından organizasyon ve malvarlığının karışmış olduğunu, davalıların kötüniyetli farklı tüzel kişilik olma kurumunu kötüye kullandıklarını, aralarında menfaat birliklerinin bulunduğunu, .... 'nin alacaklıların zararına bile bile özkaynak yetersizliği içinde iken senet keşide edip haksız kazanç sağladığını, Yargıtay içtihatlarının bu hususun tespiti halinde tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiğini bildirdiğini belirterek davalı adına kayıtlı .... Mah. .... Sanayi Bölgesi .... ada .... parsel'de kayıtlı taşınmaz üzerinde yargılama sonuçlanıncaya dek ihtiyati haciz konulmasını, tüzel kişilik perdesinin kaldırılarak fazlaya ilişkin haklar saklı kalarak şimdilik 10.000.00 TL'nin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte İzmir 6. İcra Dairesinin 2016/13617 esas sayılı dosyası ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı .... cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, davacı yana borçları olmadığını, talebin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davaya konu senetlerde malen kaydının bulunduğunu, alacaklının ne tür mal verdiğini ve ne zaman verdiğini ticari defterleri ile kanıtlaması gerektiğini, davacı ile ticari ilişkileri olmadığını, bu nedenle alacak borç ilişkisi bulunmadığını, senetlerin bedelsiz kaldığını ne davalının ne de diğer davalı ... 'nin ticari defterlerinin de alacak kaydının bulunmadığını, davanın reddi gerektiğini, davacının avukat yanında çalışan bir personel olduğunu, alacağın .... 'dan temlik alındığını, hileli iş birliğinin bulunduğunu, kambiyo senetlerinde alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesinin söz konusu olamayacağını, davalı diğer şirket ile aralarında gizli bir anlaşma olmadığını, .... 'nin 10/09/2003 tarihinide .... 'nin ise 22/04/2007 tarihinde kurulduğunu, kazandırıcı ve borçlandırıcı işlemlerin .... üzerinden yapıldığını, bu durumun vergi kayıtları ile belli olduğunu, dava konusu senetlerin Mart- Ekim 2014 tarihli olup 3 yıla yakın işleme konulmadığını, bu durumun gerçek bir borç olmadığını gösterdiğini, dikkat edilmesi gereken diğer bir hususun .... ile yapmış olduğu 05/10/2016 tarihli anlaşma ve ibranameden hemen sonra icra takibine başlanması olup karşı tarafın iyiniyetli olmadığını, haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı .... vekili aracılığı ile sunduğu davaya cevabında; davanın kıymetli evraktan kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğu, bahsi geçen kambiyo senetleri ile alacaklı bulunulduğunu, davalılar arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılması gerektiğini, taleplerin yersiz ve dayanaksız olduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri olduğunu, yetkili mahkemelerin ise Tire Mahkemeleri olduğunu, Tire Asliye Hukuk Mahkemesinde davanın görülmesi gerektiğini, senetlerde malen kaydı bulunduğunu, defter kayıtları ile ispat gerekeceğini, davalıların kötüniyetinin ispatına yönelik somut delil bulunmadığını, davalı şirketlerin vergi kayıtlarının ve işlemlerinin ayrı olduğunu, senetlerin 3 yıla yakın işleme konulmadığını, bu hususun dahi iyiniyetli olunmadığını gösterdiğini bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya ilk olarak açıldığı İzmir 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/24 Esas 2017/314 Karar sayılı görevsizlik kararı ile İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmek suretiyle mahkemesince verilen kararın istinaf olunduğu anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davacı yanca başından beri davalı yanın ticari defterlerini delil olarak dayanılmış ve delillerin toplanması için gerekli işlemler yapılmış ise de, davalı yanın bilirkişiye inceleme için defter ibraz etmemiş, bu hususta verilen kesin süreye riayet edilmemiş olduğundan davanın kabulüne 10.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2016/13617 esas sayılı dosyası ile taksirle tekerrür oluşturmamak kaydı ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.
Karara karşı davalı .... vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı .... vekili, mahkeme kararının eksik inceleme ile verildiğini, başından beri davalı .... şirketinin davacıya hiç bir borcunun bulunmadığının savunulduğunu, davacının yargılama aşamasında alacağını ispat edemediğini, Vergi Dairesi beyannamelerinden de anlaşılacağı üzere davalı şirketin alacaklıların zararına hiç bir borçlandırıcı işlem yapmadığını, her iki şirketin ticari defterlerinin ayrı olup alınan mallar ve imal edilen ürünlerin ayrıntılı olarak defterlere işlendiğini, davacı şirketin davalı şirketlere mal sattığı ve bundan dolayı alacağı bulunduğuna dair hiç bir kaydın ve alacağın bulunmadığını istinaf nedenleri olarak ileri sürmekle kararın kaldırılmasını istemiştir.
GEREKÇE : Dava, davalı şirketlerden .... tanzim edilen 31/03/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/04/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/05/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/06/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/07/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/08/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/09/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli, 31/10/2014 ödeme tarihli 19.000,00 TL bedelli senetlere dayalı olarak davalı şirketler arasındaki tüzel kişilik perdesinin kaldırılması ve tahsilinde tekerrür olmamak kaydıyla alacak istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesince yukarıda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzenine ilişkin sebeplerle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır.
İlk derece mahkemesinin 25.12.2018 tarihli oturumunda ticari defter ve belgeler üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına dair ara kararı kurulmuş, söz konusu celsede davalılar vekillerinin duruşmada hazır bulunmadıkları mahkemece ticari defterlerini ibraz yönünden HMK 222 maddesi gereğince "inceleme gün ve saati olan 27.02.2019 günü saat 14:00 de mahkememizde dava konusu defter kayıt ve belgelerinizi hazır etmeniz veya tebliğden itibaren iki hafta kesin süre içerisinde bulunduğu yeri yazılı olarak mahkemeye bildirmeniz, aksi takdirde HMK 222 maddesi gereğince sadece ibraz eden tarafın defterleri incelenmek suretiyle rapor düzenleneceği ve defterlerini ibrazdan kaçınan tarafın defter ibrazını talep eden taraf iddiasının ispat edilmiş sayılmasına karar verileceği ihtar olunur" ihtarıyla davalı .... vekili adına çıkartılan tebligatın muhattap duruşmada olduğundan daimi çalışanına 18.01.2019 tarihinde yapılan tebliği müteakip davalı şirket vekilinin süresi içerisinde 29.01.2019 tarihinde davalı .... 'nin ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu adresi bildirdiği, yerel mahkemece mali müşavir bilirkişiye yerinde inceleme yetkisi verilmesine karşın bilirkişi .... tarafından telefonla görüşme sonucunda ticari defterlerin hazır edilmediğinden bahisle rapor tanziminin yapılmaksızın bilirkişinin 15.04.2019 tarihinde ön raporunu sunduğu görülmüştür.
Bu kapsamda istinaf eden davalı şirket vekilinin kendisine ticari defter ve belgelerinin ibrazı için yapılmış olan tebliğden sonra yasal süresi içinde ticari defter ve belgelerinin bulunduğu yeri bildirdiği, bilirkişiye yerinde inceleme yetkisinin verildiği, bu itibarla davalının ticari defter ve belgelerinin yerinde incelemesinin yapılması gerektiği halde bu incelemenin yapılmamış olması, bu itibarla kesin sürenin gereklerinin tarafça yerine getirilmediğinden söz edilmeyeceğinden, ilk derece mahkemesince uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde önemli delillerin toplanmamış ve değerlendirilmemiş olması nedeniyle istinaf istemine konu karara yönelik denetim yapılması mümkün değildir. O halde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi uyarınca istinaf başvurularının esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve kaldırma kararının sebep ve şekline göre sair istinaf itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir.
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan nedenenlerle;
1-Davalı .... vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-a-6 maddesi uyarınca ESASA İLİŞKİN SEBEPLER İNCELENMEKSİZİN KABULÜNE,
2-İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 14.05.2019 tarih 2018/668 Esas 2019/504 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
3-Dairemizin kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın mahal mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
4-İstinaf yoluna başvuran tarafından yatırılan istinaf karar harcının istek halinde istinaf yoluna başvurana iadesine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 14.09.2022
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.