20. Hukuk Dairesi 2019/2642 E. , 2019/5819 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davadan dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 24.01.2018 gün ve 2017/9753 E. - 2018/490 K. sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, davacı ... Yönetimi vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
1975 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında ... ili,... ilçesi, ... köyü 369 parsel sayılı 29.000 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 856 numaralı vergi kaydı uygulanarak, beyanlar hanesine de parsel üzerinde ..."in 3 adet zeytin ağacı bulunduğu şerhi verilmek suretiyle palamutlu tarla niteliğiyle ... Köylü adına tespit ve tescil edilmiş satış ve hisse tevhidi yoluyla davalıya geçmiştir.
Davacı ... Yönetimi 19.08.2011 tarihli dilekçeyle; çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmış, Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmekle Dairemizin 05/12/2013 gün ve 2013/8258 E. - 11238 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Davanın altı aylık askı süresi içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası olduğu, genel arazi kadastrosu 1977 yılında kesinleştiği halde, mahkemece davanın kadastro tesbitine itiraz davası olarak nitelendirilerek sonuca gidildiği, bu sebeple orman tahdidine itiraz yönünden 6831 sayılı Kanunun 1/H maddesi ve 4785 sayılı Kanunun 2/B maddesi gözetilerek bir karar verilmesi, tapu iptali ve tescil istemi yönünden ise görevsizlik kararı verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra tapu iptal ve tescil talebi yönünden tefrik kararı verilerek yargılamaya orman kadastrosuna itiraz talebi yönünden devam edilmiş ve çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün davacı ... Yönetimi tarafından temyizi neticesinde; Dairemizin 24.01.2018 gün ve 2017/9753 E. - 2018/490 K. sayılı ilâmıyla "çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğunun anlaşıldığı" gerekçesi ile onama kararı verilmiş; bu kez davacı ... Yönetimi vekili Dairemizin onama kararının kaldırılması ve kararın bozulması için kararın düzeltilmesini istemiştir.
Dava, altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 6831 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılıp 09.03.2011 tarihinde ilân edilerek kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır
08.09.1956 tarihinde yürürlüğe giren 6831 sayılı Orman Kanunu
"1/f) (Değişik : 22/5/1987 - 3373/1 md.) Orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleriyle özel mülkiyette bulunan ve tarım arazisi olarak kullanılan, dağınık veya yer yer küme ve sıra halinde ki her nevi ağaç ve ağaçcıklarla örtülü yerler,
1/g) (Değişik : 22/5/1987 - 3373/1 md.) Orman sınırları dışında olup, yüzölçümü üç hektarı aşmayan sahipli arazideki her nevi ağaç ve ağaççıklarla örtülü yerler,
1/h) (Değişik: 5/11/2003-4999/1 md.) Orman sınırları içinde veya bitişiğinde tapulu, orman sınırları dışında ise her türlü tasarruf belgeleri ile özel mülkiyette bulunan ve muhitin hususiyetlerine göre yetişmiş veya yetiştirilecek olan fıstık çamlıkları ve palamut meşelikleri dahil olmak üzere her nevi meyveli ağaç ve ağaççıklar; orman sayılmaz." düzenlemesini içermektedir.
6831 sayılı Kanunun 1/f maddesi gereğince; bir yerin orman sayılmaması için o yerin tapulu olması, 1/g maddesi gereğince; bir yerin orman sayılmaması için o yerin tapulu olması ve yüzölçümünün 3 hektardan az olması gerekir. Yine aynı kanunun 1/h maddesi gereğince palamut meşeliklerinin orman sayılmaması ve 4785 sayılı Kanunun 2/B maddesine göre devletleştirme dışı sayılması için de gerçek kişilerin tapu kaydına dayanması gerekir. Eldeki davaya konu taşınmaz ise 1975 yılında yapılan genel arazi kadasotrsu sırasında vergi kaydına dayalı olarak gerçek kişi adına tespit ve tescil edilmiş olup, mahkemece çekişmeli taşınmaza ait geçerli bir tapu kaydı bulunup bulunmadığı ve taşınmazın 6831 sayılı kanunun 1/f, g ve h maddeleri uyarınca orman sayılan yerlerden olup olmadığı hususunda yeterli inceleme yapılmaksızın hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. Eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
O halde, mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmaz hakkında açılmış başka dava dosyası bulunup bulunmadığı taraflardan ve hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüklerinden sorularak araştırılmalı, aynı taşınmaza ilişkin davalar var ise bu davalar hakkında birleştirme kararı verilmeli, çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazlara ilişkin kadastro tutanaklarının, tutanaklar kesinleşmiş ise tapu kayıt örneklerinin ve tapu kayıtları mahkeme kararı sonucu oluşmuş ise dava dosyaları temin edilerek dosya arasına alınmalı, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ... mühendisi ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, yöreye ait en eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile 1953 ve 1976 tarihli hava fotoğrafları ve amenajman planı çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hakim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi)hava fotoğrafları ve memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği dehava fotoğrafları ve memleket haritası ölçeğine (Net-Cad veya benzeri programlar kullanılarak) çevrildikten sonra komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmaz çevre parsellerle birlikte memleket haritası ve hava fotoğrafları üzerinde gösterilmeli, hava fotoğraflarının stereoskop vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, temyize konu
taşınmazın
niteliği ve kullanım durumu ile tasarruf sınırlarının belirgin olarak görünüp görünmediği belirlenmeli, taşınmazın üzerindeki bitki örtüsünün cinsi, yaşı, dağılımı, kapalılık oranının açıklattırılmalı, ... bilirkişisinden çekişmeli taşınmazın üzerinde bulunduğu anlaşılan palamut meşelerinin ve diğer ağaçların yaşları, sayıları, nitelik ve özellikleri, birbirlerine olan mesafesi, kapalılık oranları, dikme mi, aşılama mı olduğu veya doğal yollardan mı oluştukları yönünde rapor alınmalı, raporda klizimetre (eğim ölçer) cihazı ile taşınmazın bölümlerinin gerçek eğiminin (en düşük, en yüksek ve ortama eğiminin) memleket haritasındaki münhanilerden de yararlanılarak belirlenmesi amacıyla ayrıntılı anlatım bulunması sağlanmalı, 4785 sayılı Kanunun 2/B maddesi ve 6831 sayılı Kanunun 1/f-g-h maddelerindeki yasal düzenlenmeler ile Dairemizin 17.12.2018 tarih ve 2018/5764-8303 K. sayılı geri çevirme kararı ile dosya arasına alınan ... Kadastro Mahkemesinin 2014/5 ve 2013/8 E. sayılı dosyaları da dikkate alınarak toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı ... Yönetiminin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24.01.2018 gün ve 2017/9753 E. - 2018/490 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, ... Kadastro Mahkemesinin 25.03.2015 tarih ve 2018/8 E. - 2015/15 K. sayılı kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, karar düzeltme harcının istek halinde iadesine 10/10/2019 günü oy çokluğu ile karar verildi.
Dava altı aylık süre içinde açılan orman kadastrosuna itiraz davası olup dava konusu 369 parsel sayılı taşınmaz 1975 yılında yapılan genel arazi kadastrosu sırasında vergi kaydına dayalı olarak dava dışı gerçek kişi adına tespit ve tescil edilmiş, bilahare yapılan satış ve hisse tevhidi sonucunda davalı adına tapuya kaydedilmiştir. Davacı ... Yönetimi, çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu iddiası ile Hazine adına orman niteliği ile tescilini talep etmiştir. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, karar Dairemizin 24.01.2018 tarih ve 2017/9753 E. - 2018/490 K. sayılı kararı ile “kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve çekişmeli taşınmaza komşu 367 sayılı parsel yönünden Orman Yönetimi tarafından açılan benzer nitelikli davada, mahkemece taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu gerekçesiyle verilen davanın reddi kararının temyiz incelemesi sonucu Daire tarafından onanmasına karar verilmiş olduğuna göre yazılı biçimde hüküm kurulmuş olmasında bir isabetsizlik bulunmadığı” belirtilerek onanmıştır. Davacı taraf kararın bozulması gerektiğini ileri sürerek karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
Dosya kapsamından çekişmeli taşınmaza komşu olan 367 parsel sayılı taşınmaz hakkında Orman Yönetiminin aynı iddia ile açtığı davanın reddine karar verildiği ve ... Kadastro Mahkemesinin 2014/5 E. - 2015/18 K. sayılı bu kararının Dairemizin 2015/9625 E. - 2016/7337 K. sayılı kararı ile onandığı ve karar düzeltme yoluna gidilmediğinden kesinleştiği
anlaşılmıştır. Yine çekişmeli taşınmaza komşu olan 370 parsel sayılı taşınmaz da vergi kaydına dayanılarak gerçek kişi adına tespit ve tescil edilmiştir.
Karar düzeltme incelemesine konu olan dava dosyasında; çekişmeli 369 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan keşif sonucu fen bilirkişisi Faruk İçen, orman mühendisi bilirkişiler ... ...’a ait 1953 ve 1976 yılı hava fotoğrafları da incelenmek suretiyle düzenlenen bilirkişi kurulu raporunda çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde kapalılık oluşturmayan kızılçam ve meşe ağaçlarının olduğu, (C) harfi ile gösterilen bölümü üzerinde küçük bitki formlarının görüldüğü bunların kızılçam ve meşe ağaçlarının genç halleri olup etraftaki ağaçların tohumlarına maruz kalmak suretiyle oluştuğu, B ve D bölümlerinin ise açıklık olduğu sonuç itibariyle çekişmeli taşınmazın tamamının orman sayılmayan yerlerden olduğu belirtilmektedir.
Açıklanan tüm nedenlerle; çekişmeli taşınmaza komşu olup tesis kadastrosu sırasında gerçek kişiler adına tespit edilip itirazsız kesinleşen taşınmazlar, incelemeye konu dava dosyasındaki mahkeme gerekçesi, onama gerekçemiz ve çekişmeli 369 parsel hakkında düzenlenen “taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğuna” dair bilirkişi kurulu raporu ile Orman Yönetiminin aynı nitelikteki iddialara dayanarak açtığı davaların reddine dair Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen kararlar nazara alındığında karar düzeltme talebinin reddi gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın çoğunluğun karar düzeltme talebinin kabulü yönündeki görüşüne katılmıyorum.