Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/8211
Karar No: 2019/679

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2018/8211 Esas 2019/679 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2018/8211 E.  ,  2019/679 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
    KAYYIM :...
    DAVALILAR : 1-... 2-...
    DAVA TÜRÜ : Velayetin Kaldırılması
    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dava, velayetin kaldırılmasına ilişkin olup, babaanne tarafından açılmıştır. Mahkemece bozma sonrası davalı anne adına düzenlenen tüm tebligatler aynı zamanda davacı babaannenin de adresi olan "... Mah. 6032 Sk. No:42 Merkez/ OSMANİYE" adresine, Tebligat Kanunu"nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ edilmiştir
    Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresinin, bilinen en son adres olarak kabul edileceğine ve tebligatın burada yapılacağına imkan veren Tebligat Kanunu’nun 10. maddesine 6099 sayılı Kanunla ilave edilen hüküm bu adresin aynı davada "Hasım" olan diğer tarafın adresi olmaması halinde uygulanabilir. Aksi halde, aynı davada "Hasım" durumunda olan kişilerin yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/1 maddesinde gösterilen usule şeklen uygun da olsa bir tebligatın yapılmış olması (tebliğ muhatabı bu adresten ayrılmış olsa bile) yeterli kabul edilir ve bu durum, kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi sonucuna yol açar. Oysa usulüne uygun bir tebligatın amacı, kişiyi aleyhine açılan davadan haberdar etmek, dolayısıyla kendisini ilgilendiren yargılamadan tam olarak bilgi sahibi olmasını sağlamak, açıklamada bulunmak ve ispat hakkını kullanmasına imkan vermektir. Tebliğ muhatabı, şu veya bu gerekçe ile yeni bir yerleşim yeri adresi edinmemiş veya tekrar dönebileceği beklentisiyle önceki yerleşim yeri adresini değiştirdiğine ilişkin beyanda bulunmamış olabilir. Yerleşim yeri adresini sürekli olarak değiştirmemiş olan kişiden de, değişiklik beyanında bulunması beklenemez. Öte yandan Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliğine göre, ergin olan aile fertlerinin birbirleri yerine adres beyanında bulunmaları da mümkündür (Yönetmelik m. 13/2). Tüm bu hususlar dikkate alındığında davalı ..."ye yapılan tebligatların geçerli ve usulüne uygun olmadğı anlaşılmaktadır. Bu sebeple davalı ..."nin yokluğunda, hukuki dinlenilme hakkı (HMK m. 27) ihlal edilerek verilen karar doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
    2-Mahkemece verilen ilk hüküm Dairemizin 21.11.2016 tarihli kararı ile "Davaya konu çocuk ile velayet sorumluluğuna sahip olan davalılar arasında çıkar çatışmasının bulunduğu nazara alınarak çocuğu davada temsil etmek üzere kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağırılması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi" gerektiği yönünde bozulmuş, mahkemece bozmaya uyulmuş, bozma sonrası davalı babanın babası çocuğa kayyım olarak atanmıştır. Dosyanın incelenmesinde davalı baba ..."un nüfus kaydı bilgilerine göre ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2018/115 esas, 2018/264 karar, 14.5.2018 kesinleşme tarihli kararına göre kısıtlandığı ve babasının (kayyımın) velayeti altında bırakıldığı anlaşılmaktadır. Davalı babanın babası kayyım olduğu gibi davalı oğlu da velayeti altında bırakılmıştır. Bu sebeple davaya konu çocuğu davada temsil etmek üzere yeni bir kayyım atanması için (TMK m. 426/2) yetkili vesayet makamına ihbarda bulunulması, atanacak kayyımın duruşmaya çağırılması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanılması ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre diğer itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.02.2019 (Per.)












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi