Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3163
Karar No: 2019/189
Karar Tarihi: 16.01.2019

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2016/3163 Esas 2019/189 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava, muvazaalı tapu devri nedeniyle miras payı oranında tapu iptali ve tescil istemiyle açılmıştır. Davacı, mirasbırakanının mal kaçırmak amacıyla taşınmazı muvazaalı olarak torunu olan davalıya satış suretiyle devrettiğini iddia etmiştir. Davalı ise mirasbırakanın tüm ihtiyaçlarını karşıladığını ve taşınmazın devrini gerçekleştirdiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, temlikin muvazaalı olduğunu belirterek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak temyiz incelemesi sonucunda, muvazaa iddiasının kanıtlanmadığı sonucuna varılmış ve karar bozulmuştur.
Kanun Maddeleri:
- Türk Medeni Kanunu'nun 706. maddesi
- Türk Borçlar Kanunu'nun 237., Borçlar Kanunu'nun 213. maddesi
- Tapu Kanunu'nun 26. maddesi
1. Hukuk Dairesi         2016/3163 E.  ,  2019/189 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL


    Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."nun raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;


    -KARAR-

    Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı miras payı oranında tapu iptal tescil istemine ilişkindir.
    Davacı, mirasbırakanı ..."ın maliki olduğu 136 ada 12 parsel sayılı taşınmazı mirasçılardan mal kaçırmak amacıyla muvazaalı olarak torunu olan davalı ..."a satış suretiyle devrettiğini ileri sürerek satış sözleşmesinin iptali ile taşınmazın tüm mirasçılar adına tesciline, aşamada tapu kaydının miras payı oranında iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı, satış bedeli olarak 160.000,00-TL ödediğini, mali gücünün iyi olduğunu, mirasbırakanın tüm ihtiyaçlarını karşıladığını, ayrıca kanser olması üzerine tedavisi için paraya ihtyacı olduğundan taşınmazın devredildiğini, davacı adına da bedeli mirasbırakan tarafından ödenerek taşınmaz tescil edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, temlikin muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan...’nın 11.05.2011 tarihinde öldüğü, geride davacı kızı ... ile dava dışı çocukları ... ve ...’nin mirasçı olarak kaldığı, davalının...’in oğlu olduğu, mirasbırakanın 18.12.2009 tarihinde maliki olduğu 136 ada 12 parsel sayılı taşınmazı davalıya satış suretiyle devrettiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere; uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa, niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türüdür. Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir.
    Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 1.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu"nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu"nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu"nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu"nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
    Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle mirasbırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
    Somut olayda, davacı tanıkları dava konusu temliklere ilişkin bilgi sahibi olmadıklarını, davalı tanıkları ise mirasbırakanın davacı için de dava dışı bir taşınmazı aldığını, temlikin mal kaçırma kastı ile yapılmadığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Ayrıca mirasbırakanın çocukları ile bir problemi olmayıp dosyaya mirasçılarından mal kaçırmasını gerektirir bir bilgi de sunulmamıştır. Kaldı ki, mirasbırakanın terekesinde 4 parça daha farklı vasıflarda taşınmazın bulunduğu, mal kaçırma kastı ile hareket etseydi terekesindeki diğer taşınmazları da devredebileceği açıktır.
    Somut olgular yukarıdaki ilkeler ile birlikte değerlendirildiğinde temlikin mal kaçırmak amacıyla yapılmadığı sonucuna varılmaktadır.
    Hal böyle olunca, muvazaa iddiasının kanıtlanamadığı gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
    Davalının yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 16/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi