20. Hukuk Dairesi 2019/4898 E. , 2019/5860 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Tapuda davalı ... kayıtlı olan eski ..... sayılı 813 m2 yüzölçümündeki parsel, 5304 sayılı Kanunun 6. maddesi ile değişik 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde, 27882 ada 4 parsel sayılı taşınmaz, 849.87 m2 yüzölçümü ve yeni haritası ile malik hanesi “tapu kütüğünde olduğu gibi” şeklinde tesbit edilmiş, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesine göre 09.06.2010 ila 08.07.2010 tarihlerinde ilan edildiği tutanak arkasına yazılmıştır.
Orman Yönetimi 08.07.2010 tarihinde, parselin yörede 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1946 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen tahdit sınırları içinde bırakıldığını belirterek, bu bölümün tesbitinin iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, çekişmeli parselin 2/B madde uygulamasıyla Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yer niteliğiyle tapuda Hazine adına kayıtlıyken, ..... Mühendisliği tarafından 2924 sayılı Kanunun 11 ve 12. maddeleri gereğince, davalıya satılıp, Hazinenin temliki ile tapuya kaydedildiği, tekrar orman sınırları içinde kaldığı savıyla açılan davanın hukuki değer taşımayacağı, çekişmeli parselin yenileme kadastrosunun yapıldığı, bu çalışmanın teknik çalışmalar ile sınırlı olduğu, yenileme kadastrosu nedeniyle tapu siciline geçmiş ya da geçmemiş mülkiyete ilişkin hakların inceleme konusu yapılamayacağı, yenilemede ilk kadastroda belirlenen sınırlara uyulacağı, tapudaki maliklerin intikal ve ifraz işlemine tabi tutulmaksızın olduğu gibi tapu siciline aktarılacağı gerekçesiyle davanın reddine, dava konusu ...... köyü 27882 ada 4 sayılı parselin 849.87 m2 olarak tapu kütüğüne aktarılmasına, sınırların ve yüzölçümünün düzeltilmesine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, 13.12.2011 tarih, 2011/15114- 14632 E.K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; “Mahkemece, çekişmeli parselin yenilemeden önceki tutanak ve haritaları ile yenilemeden sonraki çapı, haritası ve tutanağı getirtilerek, harita ve jeodezi uzmanı bilirkişi vasıtasıyla keşif ve inceleme yapılarak, yapılan çalışmanın 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesiyle, 29.11.2006 tarih ve 26361 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan Kadastro Haritalarının Yeniden Düzenlenmesi ve Tapu sicilinde Düzeltmelerin Yapılmasında Uyulacak Usûl ve Esaslara İlişkin Yönetmelik hükümlerine uygun çalışma yapılıp yapılmadığı saptanmalı, bu konuda bilirkişiden bilimsel verileri içeren rapor alınmalı, yapılan çalışmaların kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı olduğu belirlenirse, bu aykırılıkları giderecek hüküm kurulmalı, çalışmanın kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapıldığı saptanırsa, Orman Yönetiminin bu yöne temas eden davasının reddine karar verilmeli; dava dilekçesinde aynı zamanda taşınmazın bir bölümünün kesinlemiş orman kadastrosu sınırları içinde kalan Devlet Ormanı olduğu iddia edildiğinden, bu davada kadastro mahkemesinin görevli olmadığı gözetilerek, tasarrufa ilişkin bu dava yönünden görevsizliğe karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
Mahkemece önceki kararda direnilmesi üzerine Hukuk Genel Kurulunun 05.12.2012 gün 2013/20-879- 2012/1018 sayılı kararı ile “...Dava dilekçesi içeriğinden, davacı ... Yönetiminin davasının yenileme kadastrosuna itiraza mı, yoksa mülkiyet iddiasına mı yönelik olduğu ya da her iki istemi de içerip içermediği açıkça anlaşılamadığından, öncelikle davacı ... Yönetimi vekilinden, davasının sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca tesbite itiraz mı; yoksa sadece mülkiyete ilişkin mi olduğu veya her iki istemi de birlikte içerip içermediği hususu açıklattırılmalı, dava, sadece 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme işlemine itiraza ilişkin ise, Özel Daire bozma kararında değinildiği gibi, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı, davanın yalnızca mülkiyet iddiasına dayalı olması halinde, davanın genel mahkemede görülmesi gerektiği, davanın hem mülkiyet iddiasına, hem de 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu tesbitine itiraza ilişkin olması halinde ise; yenileme işlemine itiraz istemi yönünden, bozma kararında değinilen araştırmaların yapılarak karar verilmeli; mülkiyet iddiası yönünden ise görevsizlik kararı verilmeli...” denilerek direnme kararı bozulmuştur.
Mahkemece, Hukuk Genel Kurulu kararına uyulduktan sonra 3402 sayılı Kanunun 22/2-a maddesi uyarınca yapılan çalışmanın yasa ve teknik ölçülere uygun olduğundan buna yönelik davanın reddine, Orman Yönetiminin mülkiyete yönelik açtığı davanın 3402 sayılı Kanunun 25, 26 ve 27. maddeleri uyarınca mahkemenin görevsizliğine karar verilmiş hükmün kesinleşmesi üzerine dosya görevli ...... Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Duacı köyünde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1942 yılında yapılarak kesinleşen orman tahdidi, 5653 sayılı Kanuna göre 1953 yılında yapılan maki tefrik çalışması, 14.05.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 23.12.1988 tarihinde ilân edilen 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir.
Bu nedenle; mahkemece, dava konusu Duacı köyünde yapıldığı anlaşılan 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1942 yılında yapılarak kesinleşen orman tahdidi, 5653 sayılı Kanuna göre 1953 yılında yapılan maki tefrik çalışması, 14.05.1980 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile 23.12.1988 tarihinde ilân edilen 2/B madde uygulaması ve 3402 sayılı Kanunun 22/a madde uygulama çalışmalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örnekleri dosya içine alındıktan sonra önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak iki kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden yapılacak keşifte 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan 6831 sayılı Orman Yasasına göre Orman Kadastrosu ve aynı Yasanın 2/B Maddesinin Uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevkii, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon, 2/B madde uygulaması ve 22/a çalışması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeği çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde ve 22/a çalışma haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı yönetmelikler ile teknik izahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek dava konusu taşınmazın tahdit içinde kalan kısımları varsa belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 14/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.