Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm her iki dava yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 27.12.2011 günü duruşmalı temyiz eden davacı-davalı M. Y.ile vekilleri gelmedi. Karşı taraf temyiz eden davalı-davacı S. Y.vekili Av .. ... oymak geldi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Toplanan delillerden; davacı-davalı kadının Türk Medeni Kanununun 185. maddesinde belirtilen sadakat yükümlüğüne aykırı olarak güven sarsıcı davranışlar içine girmesine karşılık; davalı-davacı kocanın da davacı-davalı eşini tehdit ettiği ve ortak konutun anahtarını değiştirdiğini ve eve gelmemesini söylemek suretiyle eşini ortak konuttan kovduğu anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olmakla birlikte buna her iki tarafın eşit kusurlu davranışlarının neden olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken kocanın davasıyla birlikte davacı-davalı kadının boşanma davası da kabul edilerek boşanmaya karar verilmesi gerekirken; mahkemece kocanın kusurunun bulunmadığı gerekçe gösterilerek davacı-davalı kadının davasının reddine karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple, davacı-davalı kadının davası yönünden davacı-davalı kadın yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı-davacı kocanın tüm, davacı-davalı kadının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.27.12.2011 (Salı.)