Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6141
Karar No: 2019/2215
Karar Tarihi: 27.03.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6141 Esas 2019/2215 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Dava türü tapu iptali ve tescil olan davada, çekişmeli 107 ada 48 parsel sayılı taşınmazın Hazine adına olan tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili istenmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın doğal sit alanı ve 3. derece arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığı, ancak davacının taşınmazı kadastro tespitinden önce satın aldığı ve zilyet olduğu iddiasıyla davanın kabul edildiği belirtilmiştir. Ancak, söz konusu taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıl geçtiği ve davanın da kadastro öncesi hukuki sebeplere dayalı olarak açıldığı dikkate alınarak, hak düşürücü sürenin geçtiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, mahkemece davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddedilmesi gerektiği, ancak hükümde bu yönde bir karar verilmediği belirtilerek, davalı vekilinin temyiz itirazlarının yerinde olduğu ve hükmün bozulması gerektiği kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri: 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi.
16. Hukuk Dairesi         2016/6141 E.  ,  2019/2215 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
    KANUN YOLU : TEMYİZ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu ...Köyü çalışma alanında bulunan 107 ada 48 parsel sayılı 664 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, sit alanı içinde kaldığı ve zilyetlikle iktisap edilemeyeceği gerekçesiyle, bahçe vasfıyla Hazine adına tespit ve 08.06.1993 tarihinde kesinleşerek tapuya tescil edilmiş, tapu kaydının beyanlar hanesinde...’ün zilyetliğinde olduğu ve 3. derece arkeolojik ve doğal sit alanında kaldığı şerh verilmiştir. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle 29.12.2014 tarihinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 107 ada 48 parsel sayılı taşınmazın davalı Hazine adına olan tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu mahalde birinci grup olarak tescil ve ilan edilen kültür varlığının bulunmadığı, çekişmeli taşınmazın 3. derece arkeolojik ve 3. derece doğal sit alanı içerisinde kaldığı, doğal sit alanları ve 3. derece arkeolojik sit alanlarında bulunan taşınmazın zilyetlikle kazanabileceği ve davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu 107 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş ise de, verilen karar usul ve Yasa’ya uygun bulunmamaktadır. Davacı ..., dava konusu taşınmazı 20.04.2000 tarihli senetle zilyedi ....’den satın alıp zilyet olduğunu iddia ettiğine göre ...’ün kadastro tespitinden önceki zilyetliğine dayanmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde; “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, dava kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılmış olup, dava konusu 107 ada 48 parsel sayılı taşınmazın tutanağı 08.06.1993 tarihinde kesinleştiğine ve dava 29.12.2014 tarihinde açıldığına göre, kadastro tespitinin kesinleştiği tarih ile dava tarihi arasında hak düşürücü sürenin geçtiği anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece davanın hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi