9. Hukuk Dairesi 2009/42644 E. , 2012/4424 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı ile yol parasının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Yerel mahkeme, isteği hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, 14.09.2005 tarihinde emekli edilerek iş akdine son verildiğini, kıdem tazminatı hesabında askerlik borçlanmasına ilişkin sürenin çalışma süresine dahil edilmeyerek eksik ödendiğini, yolluk alacağının ise hiç ödenmediğini ileri sürerek, bakiye kıdem tazminatı ile yolluk alacağının hüküm altına alınmasını istemiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davacının iş akdinin ihbar ve kıdem tazminatı ödenerek 14.09.2005 tarihinde işverence feshedildiğini, askerlik borçlanmasının çalışma süresine ilave edilmeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, işveren tarafından 10.08.2005 tarihli bildirim yazısı ile 14.09.2005 tarihinde akdin feshedileceği davacıya bildirilip, hesaplanan kıdem ve ihbar tazminatları 14.09.2005 tarihinde davacıya ödenmiş ise de, aynı tarihte davacının emeklilik başvurusunda bulunduğu ve 15.09.2005 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığının bağlandığı aynı gün gerçekleşen ödeme ve başvuru işleminden hangisinin daha önce gerçekleştiği tespit edilemediğinden, davacının emeklilik sebebiyle iş akdini feshettiği ve askerlik borçlanma süresinin kıdem tazminatı hesabında dikkate alınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacının iş akdinin ne şekilde sona erdiği noktasında toplanmaktadır.
Davacı iş akdinin emekli edilmek suretiyle işverence sona erdirildiğini ileri sürerken davalı ise işveren tarafından feshedildiğini savunmaktadır.
Mahkemece iş akdinin emeklilik nedeniyle sona erdiği kabul edilmiştir.
Dairemizce, daha önce verilen kararlarda, derhal yapılan fesihlerde henüz ihbar tazminatı ödenmemişken ve yine ihbar öneli içinde işçinin emeklilik başvurusu hali, işçinin emeklilik suretiyle feshi olarak değerlendirilmekteydi.
Bu halde işçi ihbar tazminatına hak kazanamaz ise de, kamu kurumları bakımından kıdem tazminatı hesabında daha önce borçlanılan askerlik süresinin dikkate alınması gerekmekteydi. Kamu kurumu işyerleri bakımından askerlik borçlanmasının kıdem tazminatına yansıtılması noktasında işçi lehine olarak değerlendirilebilecek bu husus, işçinin ihbar tazminatına hak kazanamaması yönüyle de işçinin aleyhinedir. Dairemizin, derhal feshin ardından önel içinde işçinin emeklilik için dilekçe vermesi halinde feshin işçi tarafından gerçekleştirildiği görüşü, işe iadeyle ilgili iş güvencesi hükümleri de dikkate alındığında, 4857 sayılı İş Kanununun sistematiğine uygun düşmemektedir. Gerçekten açıklanan çözüm tarzında, işveren feshi yerine emeklilik sebebiyle işçinin feshine değer verildiğinden, işçi iş güvencesinden de mahrum kalmaktadır.
Bu nedenle, işverenin derhal feshinin ardından, işçinin ihbar tazminatı ödenmediği bir anda yaşlılık aylığı için tahsiste bulunmasının, işveren feshini ortadan kaldırmayacağı düşünülmektedir. Dairemizce, konunun bütün yönleriyle ve yeniden değerlendirilmesi sonucu, işverence yapılan feshin ardından ve henüz ihbar tazminatı ödenmediği bir sırada işçinin emeklilik için başvurusunun işçinin emeklilik sebebiyle feshi anlamına gelmeyeceği sonucuna varılmıştır. Dairemizin 2008 yılı ve sonrasında vermiş olduğu kararlar bu doğrultudadır (Yargıtay 9.HD.26.6.2008 gün 2007/24004 E, 2008/17671 K.).
Somut olayda, davacıya 10.08.2008 tarihinde 14.09.2008 de iş akdinin feshedileceği bildirilmiş, 14.09.2008 tarihinde de iş akdi ihbar ve kıdem tazminatları ödenerek işveren tarafından feshedilmiştir.
Davacıya 15.09.2008 tarihinden itibaren de yaşlılık aylığı bağlanmıştır.
Artık bu durumda iş akdinin emeklilik sebebiyle değil işverenin feshi nedeniyle sona erdiğinin kabulü gerekir.Bu sebeple davanın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi