2. Hukuk Dairesi 2017/6199 E. , 2019/781 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından zina hukuki sebebine dayalı boşanma talebinin reddi, tazminatların miktarı ve kadın lehine hükmedilen tedbir nafakası yönünden; davalı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davalarının kabulü ve fer"ileri yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 11.02.2019 günü duruşmalı temyiz eden davalı ... ve vekili ... ile karşı taraf temyiz eden davacı ... ve vekili Av... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına ve özellikle davacı erkeğin 14.11.2013 tarihinde açtığı birleşen boşanma dava tarihinden önce 13.05.2013 tarihinde eşine karşı fiziksel şiddet uyguladığı birleşen boşanma davasında mahkemece kadının kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına karşılık, erkeğin de eşine fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının ağır kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre davacı erkeğin tüm, davalı kadının ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2-Davacı erkek tarafından açılan 05.04.2013 tarihli asıl davada anlaşmalı boşanma davası ıslah edilerek zina ( TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ( TMK m. 166/1) talep edilmiş, erkek tarafından 14.11.2013 tarihinde açılan birleşen dava ile zina ( TMK m. 161) olmadığı taktirde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ( TMK m. 166/1) talep edilmiştir. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden mahkemece kadına kusur olarak yüklenen güven sarsıcı davranışın asıl dava tarihinden sonra gerçekleştiği, asıl davada kadının atfi kabil kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu halde erkeğin 05.04.2013 tarihinde açtığı asıl davasının reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
3-Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır. Hakim, tazminat miktarını saptarken, bir yandan kişilik hakları zedelenen tarafın, ekonomik ve sosyal durumunu ve boşanmada kusuru bulunup bulunmadığını ve varsa kusur derecesini, fiilin ağırlığını; öbür yandan da, kişilik haklarına saldırıda bulunanın kusur derecesini, ekonomik ve sosyal durumunu göz önünde bulundurmak zorundadır. Açıklanan ilkeler gözetildiğinde davacı erkek yararına takdir edilen manevi tazminat miktarı, ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla bulunmuştur. Türk Medeni Kanunu"nun 4. maddesinde yer alan hakkaniyet ilkesi gözetilerek daha uygun miktarda tazminat takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda l. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 2.037,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna ve 154.30 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 11.02.2019 (Pzt. )