Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/9122
Karar No: 2020/1814
Karar Tarihi: 15.06.2020

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/9122 Esas 2020/1814 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)20. Hukuk Dairesi         2017/9122 E.  ,  2020/1814 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Çekişmeli ... köyü 4474, 4475, 4476 ve 4477 parsel sayılı sırasıyla 684 m2, 203 m2, 94,03 m2 ve 75,50 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, zeytinli tarla niteliğiyle ve 2/B sahasında kalmaları nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş olup; taşınmazların geldisi olan 2038 sayılı parsel (1057 m2) ve onun geldisi 1804 sayılı parsel (2950 m2) de ... zilyetliğindeki 2/B sahası olarak Hazine adına tapuda kayıtlıdır.
    2038 sayılı parselde 2010 yılında 3402 sayılı Kanunun (5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen) Ek 4. maddesine göre yapılan düzeltme çalışmaları 12/08/2011- 12/09/2011 tarihleri arasında ilân edilmiş, bu çalışmalara göre; 4474 sayılı parsel orman alanı dışında; 4475 ve 4476 sayılı parseller 2/B sahasında; 4477 sayılı parsel ise orman sınırı içinde bırakılmıştır.
    Davacı ... oğlu ... vekili, 26/09/2011 tarihli dilekçesinde özetle, taşınmazların 2/B şartlarını taşımadığını, davacının zilyedliğinde tarım arazisi olduğunu belirterek, 2/B işleminin iptaline, şerhin silinmesine, davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne; 4474 sayılı parselin Hazine adına olan tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, 4477 sayılı parselin orman niteliği ile Hazine adına tesciline, şerhlerin silinmesine, 4475 ve 4476 sayılı parsellere yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından 4475, 4476 ve 4477 sayılı parsellere; Hazine tarafından 4474 sayılı parsele yönelik temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 02/04/2015 tarih 2015/3838 – 2015/2480 E.K. sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiştir.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “İncelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemekle reddi gerekmiştir. Ancak; Hazinenin temyiz itirazlarına gelince; çekişmeli taşınmazların geldisini oluşturan 1804 sayılı parsel yörede 1995 yılında yapılan genel arazi kadastrosunda 2/B madde sahasında kalması nedeniyle Hazine adına tespit edilmiş, ... tarafından Hazine ve lehine kullanım şerhi verilen ... aleyhine açılan dava sonunda kadastro mahkemesinin 1996/75-200 sayılı kararıyla davanın reddine, tespit gibi tescile ve şerhin korunmasına ilişkin verilen karar temyiz edilmeksizin kesinleşerek, hükmen tapuya tescil edilmiştir. Bundan sonraki tüm işlemlerin temeli bu arazi kadastrosu işlemi olduğuna ve kadastro öncesi nedene dayalı olarak açılan tapu kaydının iptali davasında 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü süre geçirildiğine göre, mahkemece davanın dinlenme olanağı bulunmadığı gözönünde bulundurularak, ifraz parsellerinin tümü hakkında açılan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde ve davanın nitelendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulduktan sonra yapılan yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesine göre açılan, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali tescil niteliğindedir.
    Yörede 1945 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılan orman kadastrosu, 1978 ve 2002 yıllarında kesinleşen aplikasyon, 2. madde ve 2/B madde uygulamaları, 12/08/2011- 12/09/2011 tarihleri arasında ilân edilen 5831 sayılı Kanunun Ek 4. madde çalışması vardır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının davacıya yükletilmesine 15/06/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi