4. Hukuk Dairesi 2018/630 E. , 2018/5334 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 01/02/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 07/09/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı ... vekili ve davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı; ... 10. İcra Mahkemesi hakimi olarak görev yaptığı dönemde, adalet müfettişi olan davalıların ... icra mahkemelerinin denetimini yaptıklarını, denetime başladıkları günden itibaren mahkemesinde görevli personele, kişiliğini rencide eden sorular sorduklarını, aleyhine delil yaratmaya çalıştıklarını, yaptığı duruşmaya katılan bir avukata hakaret ettiği iddiası üzerine hakkında yürüttükleri soruşturma sırasında, incelemedikleri halde dosyayı incelemiş gibi tutanak düzenlediklerini, gerekli incelemeleri yapmadıklarını buna karşın ceza verilmesi yönünde görüş bildirdiklerini, hakaret edildiğini iddia eden avukat ile duruşmaya gelen avukatın aynı kişiler olmadıklarını, bu hususun ceza yargılamasında tespit edildiğini ve beraatine karar verildiğini, yapılan bu soruşturma sırasında davalılarca, çalıştıkları odanın kapısının altından atıldığı iddia edilen, bir avukat ismi ile yazılan ve imzalanan, cinsel taciz suçlaması içeren dilekçenin, aslında böyle bir avukat olmadığı tespit edilmesine karşın işleme konulduğunu, davalıların cinsel tacizde bulunduğu iddiasına ilişkin olarak tanık ifadesine başvurduklarını, sorular sorduklarını, geniş kapsamlı inceleme yaptıklarını, sonucunda soruşturmaya gerek bulunmadığı kanaatine varmalarına rağmen bu hususları soruşturma raporuna yazdıklarını, bu şekilde raporun hakaret suçlamasına ilişkin ceza dosyasına gönderilmesi ile aslında soruşturma yapılmayan iddiaların alenileşmesini sağladıklarını, sahte olduğu tespit edilen şikayet dilekçesinin sahibinin kim olduğu hususunda hiç bir araştırma yapmadıklarını, dilekçenin tarafına verilmesine dair istemini reddettiklerini, sahte dilekçesinin davalılar tarafından hazırlandığını, davalıların kasıtlı davranışları ile kişilik haklarına saldırıda bulunduklarını belirterek, uğradığı manevi zararın tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalılar; davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; davalıların kasıtlı davranışlarının kanıtlanamadığı, görevleri gereği rapor hazırlayıp görüşlerini sundukları, raporlarda getirdikleri tekliflerden sorumlu tutulmalarına olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya kapsamına göre; davacı tarafından, davalılar hakkında yaptığı 23/08/2010 tarihli şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle idare aleyhine açılan davada, ... 2. İdare Mahkemesince verilen 29/11/2011 tarih, 2010/2749 esas, 2011/1837 sayılı davanın reddine ilişkin kararın, ... 5. Dairesinin 01/06/2017 tarih, 2016/15959 esas, 2017/15792 karar sayılı ilamı ile bozulduğu, bozma ilamında maddi vakıalara ilişkin belirlemeler bulunduğu, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda ... 2. İdare Mahkemesinin 20/11/2017 tarih 2017/3110 esas 2017/3816 sayılı kararı ile işlemin iptaline karar verildiği, bu kararın halen Danıştay 5. Dairesinde temyiz incelemesinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda, idari işlemin iptaline ilişkin dava dosyasının sonucu eldeki davayı etkileyeceğinden, bu yargılamanın sonucu beklenmeli ve ona göre yapılacak değerlendirme ile karar verilmelidir. Mahkemece açıklanan bu yön gözetilmeden eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve taraflardan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.