
Esas No: 2021/6521
Karar No: 2021/5229
Karar Tarihi: 02.11.2021
Danıştay 10. Daire 2021/6521 Esas 2021/5229 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2021/6521
Karar No : 2021/5229
DAVACI : ...
DAVALILAR : 1- ...Bakanlığı
2- ...Genel Müdürlüğü / ...
DAVANIN_ÖZETİ : 25/09/2021 tarih ve 31609 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Yönetmelik'in tamamının iptali ve yürütülmesinin durdurulması ile bu yönetmeliğin dayanağı olan 5368 sayılı Lisanslı Harita Kadastro Mühendisleri ve Büroları Hakkında Kanun'un Anayasaya aykırı olduğu iddiasıyla iptali için itiraz yoluyla Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesi istenilmektedir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...DÜŞÜNCESİ : 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun bulunmayan dava dilekçesinin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, 2577 sayılı Kanun'un 14. maddesi uyarınca Tetkik Hakiminin raporu ve sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında bir karar verilmeksizin dava dilekçesi öncelikle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olup olmadığı yönünden incelenerek gereği görüşüldü:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 3. maddesinde, idari davaların, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben yazılmış imzalı dilekçelerle açılacağı; dilekçelerde; tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad ve soyadları veya unvanları ve adreslerinin, davanın konusu ve sebepleri ile dayandığı delillerin, davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihinin gösterileceği; ayrıca dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örneklerinin dava dilekçesine ekleneceği, dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örneklerinin karşı taraf sayısından bir fazla olacağı hükümleri yer almış; Kanun'un 14. maddesinde, dilekçelerin 3. ve 5. maddelere uygun olup olmadıkları hususu ilk inceleme konuları arasında sayılmış, 15. maddesinde de, dilekçelerin, 3. ve 5. maddelere uygun olmaması halinde, uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanlıkları tamamlanmak üzere reddine karar verileceği kuralı getirilmiştir.
İptal davalarında iptali istenilen işlem ya da işlemlerin sayı, tarih, tebliğ tarihi belirtilmek ve menfaat bağı kurulmak suretiyle işlemin tamamının mı, yoksa belli kısımlarının mı iptalinin istenildiğinin hukuka aykırılık sebepleriyle birlikte açıkça gösterilmesi gerekmektedir.
Birçok maddeden oluşan bir düzenleyici işlemin tümünün iptali, ancak yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık sebebiyle istenebilecek olup, yargı yerince, dava konusu düzenlemeyi yapan idarenin yetkili bulunması ve işlemde şekil yönünden hukuka aykırılık bulunmaması halinde, tek tek maddelerin incelenmesine geçileceğinden, incelenecek her maddeye veya düzenlemeye yönelik olarak menfaat ilgisinin ve hukuka aykırılık sebeplerinin gösterilmiş olması gerekmektedir. Bu nedenle bir düzenleyici işlemin tümüne yönelik yetki veya şekil yönünden hukuka aykırılık iddialarıyla birlikte düzenlemenin bir kısmının veya tamamının aynı anda dava konusu edilebilmesi mümkün bulunmaktadır. Ancak bu durumda, yukarıda da açıklandığı üzere, dilekçede istemin açık, tereddüt yaratmayacak şekilde belirtilmiş olması, her bir madde veya kısım ile menfaat ilgisi kurulması ve hukuka aykırılık sebeplerinin ortaya konulması gerekmektedir.
Dava dilekçesinin incelenmesinden; dilekçenin "konu" ile "sonuç ve talep" kısımlarında anılan Yönetmeliğin tamamının iptaline karar verilmesinin istenildiği, bir düzenleyici işlemin tamamıyla birlikte, tamamına yönelik hukuka aykırılık iddiaları kabul edilmezse belirli madde veya kısımlarının iptali istenebilecek olmakla birlikte; dilekçe içeriğinde Yönetmeliğin tamamının iptaline yönelik hukuka aykırılık iddiasının yeterli ve kuşkuya yer vermeyecek açıklıkta olacak şekilde belirtilmediği, sadece belli bir kısmının hukuka aykırı olduğuna yönelik iddia ve açıklamaların bulunduğu görülmektedir.
Bu haliyle, dava dilekçesinin "konu" ile "sonuç ve talep" kısımları uyumlu olmakla birlikte, içeriğinde tamamına yönelik hukuka aykırılık iddiasının açıkça belirtilmediği ve iptal isteminin hangi kısımlara ilişkin olduğuna yönelik kuşkuya yer vermeyecek açıklamaların yapılmadığı görüldüğünden; dava dilekçesinin 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun biçimde düzenlenmediği sonucuna varılmaktadır.
Bu durumda, davacı tarafından, dava konusu Yönetmeliğin tamamının mı, belirli maddelerinin mi iptalinin istenildiğinin; maddelerin iptali isteniliyorsa hangi maddelerin iptalinin istenildiğinin açıkça belirtilmesi, iptali istenen maddeler yönünden tek tek, düzenleyici işlemin tamamının iptali isteniyorsa tamamı yönünden hukuka aykırılık sebeplerinin belirtilmesi ve menfaatinin ne şekilde etkilendiğinin açıklanması, davanın belirtilen eksiklikler giderilmek suretiyle 2577 sayılı Kanun'un 3. maddesine uygun olarak yenilenen, Danıştay Başkanlığı'na hitaben yazılmış açık ve anlaşılabilir bir dilekçeyle açılması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 15. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, bu kararın tebliğinden itibaren otuz (30) gün içinde 3. maddeye uygun şekilde düzenlenerek noksanı tamamlandıktan sonra dava açmakta serbest olmak üzere DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİNE, aynı Kanun'un 15. maddesinin beşinci fıkrası hükmüne göre yeniden verilecek dilekçede aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde davanın reddedileceğinin davacıya duyurulmasına, davanın yenilenmesi hâlinde yeniden harç alınmamasına, davanın yenilenmemesi durumunda yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, kullanılmayan ...TL yürütmenin durdurulması harcı ile posta gideri avansından artan miktarın istemi halinde davacıya iadesine, 02/11/2021 tarihinde oy birliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.