10. Hukuk Dairesi 2014/10596 E. , 2014/14313 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Soma 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Tarihi : 11.09.2012
No : 2011/161-2012/318
Davacı Kurum, iş kazası sonucu sürekli iş göremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan ödemelerin 506 sayılı Yasanın 26. maddesi uyarınca tazminine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonunda asıl ve birleşen davalar hakkında yazılı biçimde hüküm tesis edilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın kabulüne dair önceki hüküm davacı Kurum avukatı ile davalı .. Pazarlama İhr. İth. A.Ş. avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 15.02.2011 gün 2009/11204 esas 2011/1611 karar sayılı ilâmıyla; “...Dava, iş kazasından doğan rücu tazminatı istemine ilişkin olup, 506 Sayılı Kanunun 26/1. maddesindeki “....sigortalı veya hak sahibi kimselerin işverenden isteyebilecekleri miktarlarla sınırlı olmak üzere...” bölümünün, Anayasa Mahkemesince 23.11.2006 tarih ve 2003/10 Esas 2006/106 Karar sayılı kararı ile iptal edilmiş olması karşısında, Kurumun bu maddeden doğan rücu hakkının, “halefiyete” değil, “kanundan doğan basit rücu hakkına” dayandığının kabul edilmesi ve bu kabul çerçevesinde, Kurumun rücu alacağının, ilk peşin değerin kusura tekabül eden miktarıyla sınırlı bulunmasına, öte yandan, kesinleşen önceki rücu davalarında hükmolunan miktarın mahsubu yapılırken, sigortalıya bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değerinin esas alınması gerektiğine; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirle birlikte artışlara da hükmedilmişse, artışların hükmolunacak rücu tazminatından mahsup edilmesine olanak bulunmamasına, bu çevrede meseleye fiili ödemeler açısından bakıldığında ise fiili ödemenin mevcudiyeti halinde, kurumun talep edebileceği miktarın hesabının da aynı şekilde gerçekleştirilmesi gerekmekte olup; şayet ilk peşin sermaye değerli gelirin kusur karşılığı, fiili ödeme miktarından düşük ise o takdirde ilk peşin sermaye değerine itibar edilmesi; aksine fiili ödeme miktarı ilk peşin değerden düşük ise o
takdirde de fiili ödeme miktarının esas alınması gerektiğine göre, mahkemece, Anayasa Mahkemesinin iptal kararının derdest davalara uygulanması gerektiği gerekçe gösterilerek yargılama yapılıp, hüküm tesis edilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Diğer taraftan, hükme dayanak kılınan 14.03.2008 tarihli kusur raporuna göre, davalı işveren .. İnşaat Madencilik San. ve Tic. A.Ş.’nin %80, diğer davalı ..Pazarlama İhr. İth. A.Ş.’nin %20 oranında kusurlu sayılmasına ilişkin mahkeme kabulü yerinde görülmüştür.
Ancak, davacı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından üçüncü kişi davalı Enka Pazarlama İhr. İth. A.Ş. aleyhine 506 Sayılı Yasanın 26. maddesi gereğince açılmış bulunan rücu davası, anılan maddenin yollamasından ötürü Borçlar Kanunu madde 60 gereğince 1 ve 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımının başlangıcı zarar görenin faile ve fiile ıttıla tarihinden itibaren bir, her hal ve koşulda olay tarihinden itibaren 10 yıldır. Zarara ıttıla ise gelirler yönünden gelirlerin onay tarihi, masraflar yönünden ise her bir masrafın sarf ve ödeme tarihidir. Somut olayda, zararlandırıcı sigorta olayının 31.08.2001 tarihinde meydana gelmesi, 03.02.2006 tarihinde açılan dava ile 25.05.2005 onay tarihli gelirler ile 31.08.2001-02.11.2004 döneminde ödenen geçici işgöremezlik ödeneği ve 01.09.2001-04.03.2005 arası dönemde harcanan tedavi giderlerinin tahsilinin talep edilmesi, davalı ... Pazarlama İhr. İth. A.Ş. tarafından süresinde zamanaşımı savunmasında bulunulması karşısında, zamanaşımı def’i yönünden gerekli inceleme ve irdeleme yapılmaksızın yazılı biçimde karar tesis edilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. Kabule göre de, ilk peşin gelirin %10 istem karşılığı 9.320,15 TL’nin tahsili yerine, artışlar da dahil %10 istem karşılığı 9.877,66 TL’ye hükmedilmesi yerinde değilse de, hükmedilen bu miktarın ilk peşin değerli gelirin kusur karşılığı olan 93.201,53 TL’lik tutar içinde kalması karşısında, bu husus bozma nedeni sayılmamıştır...” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası yürütülen yargılama sürecinde, husumet sadece .. İnşaat Madencilik San. ve Tic. A.Ş.’ye yöneltilerek 2011/249 esas sayılı dava ile bakiye gelir ve masrafların tahsili talep edilmiş ve anılan dava asıl dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece, birleşen davanın yazılı biçimde kabulüne karar verilmiş, asıl dava yönünden ise .. İnşaat Madencilik San. ve Tic. A.Ş. hakkındaki önceki hükmün kesinleşmiş olduğu kabul edilmiş, .. Pazarlama İhr. İth. A.Ş. hakkındaki davaya ilişkin olarak ise zaman aşımı yönünden gerekli inceleme yapıldı denilerek ve zaman aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmişse de bu yönde herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmadığı sonucuna varılmıştır.
1- .. İnşaat Madencilik San. ve Tic. A.Ş hakkında tesis edilen karar yerinde olmakla, Kurumun bu davalıya yönelik temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- E.. Pazarlama İhr. İth. A.Ş. yönünden ise; bozmaya uyulduğuna göre mahkemece bozma gerekçelerine uygun yargılama yapma ve hüküm verme zorunluluğu doğar. Gelir ve masrafların onay sarf ve ödeme tarihleriyle davanın açılış tarihi gözetilerek bozma ilamında belirtilen biçimde bir değerlendirme yapılarak zaman aşımı savunması konusunda bir karar verilmesi gerekirken soyut ifadelerle yazılı biçimde karar tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı görülmüştür.
O halde, davacı Kurum avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, 10.06.2014 gününde oy birliğiyle karar verildi.