1. Hukuk Dairesi 2020/469 E. , 2021/3618 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında birleştirilerek görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece asıl ve birleştirilen davaların kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 29.06.2021 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Avukat ... ile temyiz edilen davacılar vekili Avukat ... geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde bedel istemine ilişkindir.
Asıl ve birleştirilen davada davacılar, hile ile alınan vekâletname kullanılarak 167, 175, 185, 323, 528, 539, 578, 589, 671, 684, 685 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarının vekilleri davalı ... tarafından satış suretiyle kardeşleri davalı ..."e temlik edildiğini, mirasbırakanları ..."ten 17 parça taşınmaz intikal ettiğini, kardeşleri davalı ..."in baskıları sonucu notere satış vaadi sözleşmesi tanzim etmek üzere gittikleri sırada hile ile satış yetkisi içerir vekâletnameler alındığını, satıştan haberleri olmadığı gibi, satış bedelinin de ödenmediğini, temliklerin kötüniyetle ve muvazaalı olarak yapıldığını, satış vaadi sözleşmelerinin de davalı ... lehine aşırı yararlanma olacak şekilde tanzim edildiğini, satış iradelerinin bulunmadığını, vekâlet görevinin kötüye kullanıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline, anneleri ..."nın da satıştan sonra ölümü ile onun payına isabet eden kısmın da adlarına tesciline, olmadığı taktirde taşınmazların rayiç bedelinden şimdilik 11.000,00 TL bedelin yasal faizi ile davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişler, aşamada 685 parselin satılması üzerine HMK"nın 125. maddesi uyarınca seçimlik haklarını bedel yönünden kullanmışlardır.
Davalılar, davanın hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığını, davacıların bilgisi dahilinde verdikleri vekaletnameler ile dava konusu taşınmazların rayiç bedelden satış işleminin yapıldığını, davacıların payına isabet eden satış bedelinin ödendiğini, iddiaların doğru olmadığını, satış vaadi sözleşmesinden itibaren taşınmazları mirasbırakanları ..."in kullandığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın yazılı delil ile kanıtlanması gerektiği gerekçesiyle davanın reddine dair verilen karar, Dairece ""...mahallinde uzman bilirkişiler marifetiyle keşif yapılarak dava konusu taşınmazlarda temlike konu edilen payların satış tarihindeki gerçek değerlerinin tespit edilmesi, gerçek değer üzerinden davacılara bedel ödenip ödenmediğinin belirlenmesi, tanıklar yeniden dinlenerek vekâlet görevinin kötüye kullanılması iddiası ve yukarıdaki ilkeler doğrultusunda beyanlarının alınması, ondan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere hüküm tesisi isabetsizdir. "" gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda iddianın kanıtlandığı gerekçesi ile asıl ve birleşen davaların kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; tarafların mirasbırakanı ..."ün 28.06.1989 tarihinde öldüğü, geride eşi ..., davacı kızları ..., ... ve oğlu ..."in mirasçı olarak kaldığı, ..."nın 20.10.2008 tarihinde, ... de 10.06.2011 tarihinde öldüğü, ... ile asıl davada davacılar ..., ...nin Mudanya Noterliğinin 23.08.1995 tarih, 7990 yevmiye nolu sözleşmesi ile mirasbırakanları ..."ten intikal eden dava konusu 578, 589, 671, 684, 685, 167, 175, 185, 323, 528, 539 parseller ile dava dışı 867, 593 ve 897 parsel sayılı taşınmazlardaki paylarını davalıların mirasbırakanı ..."e 100.000.000 ETL bedelle satmayı vaad ettikleri; aynı tarihte düzenledikleri Mudanya Noterliğinin 7991 yevmiye nolu vekaletnamesi ile dava konusu 11 parça taşınmaz ile dava dışı 867, 593 ve 897 parsellerdeki miras paylarını dilediği bedelde dilediği kişiye satması için davalı ..."u vekil tayin ettikleri, ... ile ..."nın da Mudanya Noterliğinin 23.08.1995 tarih, 7989 yevmiye nolu sözleşmesi ile mirasbırakanları ..."ten intikal eden 799, 819 parseller ile 40 parseldeki mirasbırakana ait 11400/19900 paydaki miras paylarını asıl davada davacılar ..., ...ye 100.000.000 ETL bedelle satmayı vaad ettikleri, davalı vekil ..."un satış vaadi sözleşmesinde belirtilen 11 parça taşınmazdaki ... ile davacılar ..., ...ye ait payları 14.08.2008 tarihinde ..."e satış suretiyle temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada; asıl davada davacılar, davalıların mirasbırakanı ..."in baskıları sonucunda anneleri ... ile birlikte notere görüldüklerini ve hileli olarak düzenlenen vekaletname ile taşınmazların temlik edildiğini, devir iradelerinin bulunmadığını ileri sürerek, birleşen davada davacı ... ise, aynı iddialarla annesi ..."nın payı yönünden vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel talebinde bulunmuşlardır.
Somut olaya gelince, asıl davada davacılar ve ... ile ... arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmeleri ile dinlenen tanık beyanlarından, birleşen davacı ... hariç diğer mirasçıların mirasbırakanları ..."ten intikal eden taşınmazların devri hususunda anlaştıkları, hakkın ifası amacı ile asıl davada davacılar ve ... tarafından düzenlenen vekaletname ile davalı ..."in vekil tayin edildiği, temliklerin vekil edenlerin iradesine uygun olduğu, vekalet görevinin kötüye kullanılmadığı sonucuna varılmaktadır.
Hal böyle olunca, asıl ve birleştirilen davaların reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davalıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 24.11.2020 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 3.050.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29/06/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.