10. Hukuk Dairesi 2014/5386 E. , 2014/14369 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Aydın 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 31.12.2013
No : 2013/414-2013/558
Dava, yurtdışında Türk vatandaşlığında geçen borçlanmaya esas süreleri talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın 3201 sayılı Kanun kapsamında borçlanabileceğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla UYAP Doküman Sisteminden temin edilen kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davacı, yurt dışında geçen hizmetlerini borçlanabileceğinin tespitine karar verilmesini istemiş, Mahkemece, davacının 20.12.1995 tarihinden Türk vatandaşlığından çıktığı kabul edilerek, anılan tarihten önceki dönem çalışmaları olan 23.10.1977 – 01.08.1990 tarihleri arasındaki yurtdışında geçen sürede borçlanma hakkının olduğunun tespiti ile 01.05.2007 – 31.12.2012 tarihleri arasındaki dönem yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
1-Dairemizin istikrar kazanmış uygulama ve içtihatları ile 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 20 ve 29"uncu maddeleri gereğince, Türk vatandaşlığından izinle çıkan ve borçlanma başvurusunda bulunduğu tarihte Türk vatandaşı olmayan kişilerin 3201 sayılı Kanun kapsamındaki borçlanma istemlerinin, Türk vatandaşlığının yitirildiği tarih öncesine ait süreler yönünden kabul edilmesi gerekmekte olup, bu kişilere, Türk vatandaşlığından izinle çıkmadan önce yurt dışında geçirdiği sürelerine ilişkin olarak borçlanma hakkının tanınması gereğine ilişkin Mahkeme kararı yerindedir.
2-Mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlık Kanununun 23’üncü maddesi uyarınca, aynı Kanununu 20’nci maddesine göre izinle Türk vatandaşlığından çıkanlar, çıkma belgesini teslim aldıkları tarih itibariyle Türk vatandaşlığını kaybetmiş sayılırlar. Dosya kapsamındaki belgelerden davacının Türk Vatandaşlığından çıkışına 20.12.1995 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile izin verildiği anlaşılmakta ise de çıkma
belgesini alma tarihi anlaşılamadığından öncelikle davacının vatandaşlıktan çıkma belgesini alma tarihinin yani Türk vatandaşlığını kaybettiği tarihin şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenmesi gerekir.
3- Davacı, dava dilekçesinde herhangi bir tarih belirtmeden “...yurtdışında geçen hzimetlerini borçlanma hakkı olduğunun tespitine...” karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece davacının yurtdışındaki çalışma süreleri belirlenerek vatandaşlıktan çıktığı kabul edilen tarih sonrası yurtdışı çalışma süreleri yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından biri olan Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkındaki 3201 sayılı Kanunun “Amaç ve kapsam” başlığını taşıyan 1’inci maddesinde; 18 yaşını doldurmuş Türk vatandaşlarının yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma sürelerinin, bu çalışma süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik sürelerinin ve yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerini borçlanabilecekleri öngörülmüştür.
Öte yandan, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26"ncı maddesinde hakimin, tarafların istem sonuçlarıyla bağlı olduğu, ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremeyeceği açıklanmış olmakla, hukuk yargılamasına “istemle bağlılık” ilkesi egemen kılınmıştır. Bu çerçevede; davacının istemi açıklattırılmak suretiyle talebine ve davaya konu süreler şüpheye yer bırakmayacak şekilde belirlenerek deliller değerlendirilmelidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular ile borçlanmaya esas olabilecek sürelerinin tümü nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz hacının istek halinde davacıya iadesine, 10.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.