11. Hukuk Dairesi 2018/4731 E. , 2019/6099 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(ASLİYE TİCARET HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki davanın Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 08/05/2018 tarih ve 2016/70-2018/138 sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının davalı bankadan 24.06.2011 tarihinde 500.000 TL tutarında turizm kredisi kullandığını, 20.07.2013 tarihine kadar dönem dönem ödeme yaptığını, 20.07.2013 tarihinde müvekkil şirketin kredinin tamamını kapatmak istediğini, davalı bankanın 403.550 TL olarak ödemek suretiyle kredi borcunun tamamını kapattığını, erken kapama bedelinin fazla olduğunu ileri sürerek 10.000 TL"nin 20.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili, müvekkil bankanın erken kapama rakamının güncel oranlar üzerinden hesaplandığını, sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama ve dosya kapsamına göre; davalı bankanın davacı firmadan fazladan tahsil ettiği erken kapama komisyon ücretinin 7.370,36 TL olduğu ve bu tutarı iade etmesi gerektiği, haksız şart nedeniyle iade edilmesi gereken meblağın da bu tutara eklenmesiyle, davalı bankanın davacı firmaya ödemesi gereken tutarın 12.251,31 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne 10.000 TL"nin dava tarihi olan 03/10/2013 gününden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacının fazlaya ilişkin hakkının saklı tutulmasına karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan kredi borcunun erken kapatılması nedeniyle fazla erken kapatma komisyonu alındığı iddiasına dayalı istirdat istemine ilişkindir.
Davacı dava dilekçesinde kulanmış olduğu kredi borcunun tamamının erken ödenmesi nedeniyle davalı banka tarafından alınan erken kapatma komisyonunun iadesini talep etmiş olup mahkemece erken kapatma komisyonu olarak belirlenen 7.370,36 TL’ye haksız şart kapsamında değerlendirilen 4.880,95 TL’nin de eklenmesi suretiyle davalı bankanın iade etmesi gereken tutarın 12.251,31 TL olduğu gerekçesiyle taleple bağlı kalınarak 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Ancak 6100 sayılı HMK’nın “Taleple bağlılık ilkesi” başlıklı 26/1. maddesinde “Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” hükmü düzenlenmiştir. Bu durumda davacının sadece erken kapatma komisyonunun iadesine yönelik talepte bulunduğu nazara alınmaksızın taleple bağlılık kuralını ihlal edecek mahiyette haksız şart nedeniyle banka tarafından iade edilmesi gereken meblağın da bu tutara eklenmesi suretiyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.
Ayrıca, Dairemiz bozma ilamında da belirtildiği üzere mahkemece öncelikle bankacılık uygulamasında erken kapatma komisyon oranının belirlenmesi bakımından, diğer bankaların uyguladığı oranlar da araştırılmak suretiyle bu oranların ortalaması alınarak tahsil edilmesi gereken erken ödeme komisyonu tutarı belirlenmek suretiyle hesaplama yapılıp, sonuca göre karar vermek gerekirken, bankaların uyguladığı oranların ortalaması üzerinden değil, bir bankanın bildirmiş olduğu erken kapama komisyonu oranı dakkate alınarak hesaplama yapan bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 02/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.