Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/633
Karar No: 2019/6101
Karar Tarihi: 02.10.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2019/633 Esas 2019/6101 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2019/633 E.  ,  2019/6101 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 14. HUKUK DAİRESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 16/03/2017 tarih ve 2014/949 E.- 2017/230 K. sayılı kararın davacı tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi"nce verilen 13/07/2018 tarih ve 2017/925 E.- 2018/757 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili; dava dışı Mehmet Karaarslan tarafından Şişli 1. İcra Müdürlüğü"nün 2006/2396 Esas sayılı dosyasıyla müvekkili ... ile diğer borçlular ... ve... aleyhine 368.559,00 TL üzerinden %98 faiz ile birlikte icra takibi yapıldığını, icra müdürlüğünce davalı bankaya İİK 89/1. maddesi gereğince haciz ihbarnamesi gönderildiğini, davalı bankanın haciz ihbarnamesine cevaben müvekkiline ait 178.986,06 TL mevduat hesabına haciz işlemi uygulandığını bildirdiğini ancak icra dosyasına ödeme yapılması bildirildiğinde davalı bankanın çeşitli gerekçeler ile bankada bulunan parayı icra dosyasına ödemediğini, yaklaşık 7 yıl sonra icra dosyasına ödemenin yapıldığını, mevduatta bulunan 88.986,06 TL"nin icra dosyasına hukuka aykırı olarak geç ödenmesi sebebiyle faiz borçlarının yığılmasına sebebiyet verildiğini, zira icra takibinde %98 oranında akdi faiz öngörüldüğünü, davalının icra dosyasındaki borcun artmasına sebep olduğunu ileri sürerek 521.064,39 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili; müvekkili bankaya borçluların banka nezdindeki hak ve alacaklarının İİK 89/1. md gereğince haczi için haciz ihbarnamesi gönderildiğini, icra müdürlüğüne hesap sahibi hususunda sehven yanlış cevap verildiğini, hesabın aslında dava dışı..."e ait olduğunu, ancak yanlışlığın düzeltilmesi taleplerinin icra müdürlüğünce kabul edilmediğini,bunun üzerine İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi"nde 2007/6 Esas sayılı dosyasıyla borçlu olmadıklarına dair menfi tespit davası açtıklarını, bu davada hesaptaki paranın yarısının davacıya ait olduğuna dair karar verildiğini, mahkemece davanın devamı süresince hesap üzerine tedbir kararı verildiğini, menfi tespit davasının kesinleşmesi üzerine ..."ya ait olduğu tespit edilen ana para ile ana paraya işletilen faizin icra dosyasına ödendiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
    İlk derece mahkemesince, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre; bankada bulunan davacıya ait paranın icra dosyasının mülkiyetinde olduğu, geç aktarılma sebebiyle zarar varsa zarar gören icra dosyası alacaklısı Mehmet Karaarslanın dava açabileceği bu nedenle davacının aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde söz konusu paranın icra dosyasına aktarılmasını talep etmediği, bizzat kendisine ödenmesini talep ettiği, davacı tarafından icra dosyasına herhangi bir ödeme yapılmadığı, davacının icra dosyasına bir ödeme yapmadan rucü davası açmasında hukuki yaranının bulunmadığı gerekçesiyle hem aktif husumet yokluğu hem de hukuki yarar yokluğu nedeniyle dava şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiştir.
    Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi"nce; davacı tarafça icra dosyasına ödeme yapılmadığından davacının temerrüt faizini aşan bir zararı bulunduğunu ispat edemediğini, davacı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığından zarardan bahsedilemeyeceği, hüküm altına alınacak miktarın bizzat davacıya ödenmesinin talep edildiği, dava açılmasının ön şartının öncelikle davacı tarafından ödeme yapılması ihtimalinden öte fiili bir ödemenin bulunması gerektiği, anılan nedenle davacının bu aşamada dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı, ilk derece mahkemesi kararının isabetli olduğu gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1- Dava, davacının, davalı banka nezdinde bulunan mevduat hesabından icra takip dosyasına ödemenin geç yapılması nedeniyle işleyen faizin arttığı iddiasına dayalı munzam zararın tahsili istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, yukarda açıklandığı gibi davanın reddine karar verilmiş; davacı vekilinin istinaf yoluna başvurması üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, inceleme duruşmalı yapılarak bilirkişi raporu alınmış ve istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
    Ancak, Bölge Adliye Mahkemesince, ilk derece yargılamasında görülen eksikliğin duruşma açılmak ve bilirkişi raporu alınmak suretiyle tamamlandığı anlaşıldığından, HMK’nın 353/1-b-3. maddesi gereğince duruşma açılmaksızın tamamlanabilecek yargılama eksikliklerinin varlığı durumunda dahi, Bölge Adliye Mahkemesince esastan yeni bir karar verilmesinin gerekli kılınmış olduğu nazara alındığında, yargılamadaki eksikliğin duruşma açılarak giderilmesi hallerinde, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilemeyeceği, bu gibi hallerde de esastan yeni bir hüküm kurulması gerektiği kuşkusuzdur. Aksi halde, incelenen kararda olduğu gibi, bir yandan kararın gerekçesinde yargılama eksikliğine ve bunun giderildiğine değinilirken, bir yandan da ancak ilk derece yargılamasında usul ve yasaya hiçbir aykırılık bulunmayan hallerde verilmesi gereken istinaf başvurusunun esastan reddi biçimindeki hüküm fıkrası arasında çelişki ve infazda tereddüt oluşacağı, bu durumun ise kanuna açık aykırılık nedeniyle re’sen bozma nedeni teşkil edeceği açıktır.
    Bu nedenle, Bölge Adliye Mahkemesince yeniden esas hakkında bir karar tesis edilmesi gerekirken, HMK m. 353/1-b-1 kapsamında istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın öncelikle bu nedenle ve HMK’nın 369/1. ve 371. maddeleri uyarınca bozulması gerekmiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının re’sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 02/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi