3. Hukuk Dairesi 2018/3648 E. , 2019/3681 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak vetazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile resmi nikah olmaksızın evlendiklerini, ... isimli müşterek çocuklarının yetiştirilmesi için giderleri kendisinin karşıladığını bu nedenle 1.000,00 TL tazminat ve düğün töreninde takılan ziynetler karşılığı 1.000,00 TL maddi ve resmi evlilik gerçekleşmediğinden 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemiştir. Davalı; davanın reddini dilemiştir.
...Aile Mahkemesi"nden görevsizlikle gelen dosyada ....Asliye Hukuk Mahkemesince karşı görevsizlik kararı verilmiş, yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosyada Yargıtay 17. Hukuk Dairesi"nin 14.02.2014 tarih, 2014/514 Esas, 2014/1880 Karar sayılı ilamı ile " dava konusu olayın nişanlanma hususu ile olduğu ve konunun TMK"nun 2.kitabının 1.kısmında düzenlenmiş olması nedeniyle uyuşmazlığın ....Aile Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerektiği " gerekçesiyle ....Aile Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
...Aile Mahkemesi"nce yeni esas alarak görülen temyiz incelemesine konu eldeki davada; davacının çocuğun yetiştirme giderleri ve manevi tazminat taleplerinin reddi ile ziynet alacağına ilişkin talebinin kabulü ile 1.000,00 TL alacağın davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
Dava; evlilik dışı doğan çocuk için yapılan masraflar nedeniyle tazminat, düğün sırasında takılan ziynet bedelleri ile resmi evliliğin gerçekleşmemiş olması nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini istemlerine ilişkindir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının tüm emyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davalının temyiz itirazının incelemesine gelince;
Davacı; davalı ile ileride resmi nikah yapacakları inancıyla gayrı resmi şekilde evlendiklerini ve düğün merasimi yaptıklarını iddia ederek, merasim sırasında takılan ziynet bedellerine ilişkin talepte bulunmuştur. Davada; ....Aile Mahkemesi ve ....Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmiş Yargıtay 17. Hukuk Dairesince yargı yeri belirlenmiştir.
6100 sayılı HMK"nun 21. maddesi ( HUMK. md. 25) uyarınca “İki mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu kararlar kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşirse görevli mahkeme Yargıtay’ca belirlenir.
Yine aynı yasanın 23/2. maddesi uyarınca Yargıtay’ca verilen yargı yerinin belirlenmesi kararları ile temyiz incelemesi sonucu kesinleşen göreve veya yetkiye ilişkin kararlar, davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlar.”
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 13.12.2018 gün, 2018/20-674 Esas, 2018/1938 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi" iki mahkemenin aynı dava hakkında ayrı ayrı görevsizlik kararı vermiş olmaları ve bu görevsizlik kararlarının (ikisinin de) temyiz edilmeksizin kesinleşmiş olması hâlinde, görevli mahkemenin belirlenmesi (olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi) için merci tayini yoluna (Yargıtay’a) başvurulur.
Bir mahkemenin verdiği görevsizlik kararı temyiz edilmeksizin kesinleşmiş ise, bu görevsizlik kararı, dosyanın gönderildiği mahkemeyi bağlamaz. Bu mahkeme de kendisinin görevli olmadığına ve ilk mahkemenin görevli olduğuna karar verebilir. İkinci görevsizlik kararı da temyiz edilmeksizin kesinleşirse, hukuk mahkemeleri yönünden görevli mahkeme merci tayini yolu ile karar tarihinde henüz Bölge Adliye Mahkemeleri kurulmadığından Yargıtay ilgili dairesi tarafından belirlenir. Bu yargı yeri belirlenmesi kararı, yargı yeri olarak belirtilen mahkemeyi bağlar. (Kuru, B.: Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. Baskı, C.I., s.663 vd).
Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin yargı yerini (davaya bakacak olan mahkemeyi) belirten kararına karşı temyiz veya karar düzeltme yoluna başvurulamaz. Yargıtay (20. H.D.) tarafından yargı yeri (merci) olarak belirtilen mahkeme, (Yargıtayın bu kararına karşı) kendi kararında ısrar edemez; mesela mahkeme, (Yargıtayın kendisini görevli bulduğu için merci olarak belirtmiş olmasına rağmen) yeniden görevsizlik kararı veremez. Yani, merci olarak belirtilen mahkeme Yargıtayın yargı yerini belirten kararı ile bağlıdır (Kuru, s.671.)."
Somut uyuşmazlıkta; Yargıtay 17. Hukuk Dairesi taraflar arasındaki uyuşmazlığın, "nişan bozması" ndan kaynaklandığı ve davacının tüm taleplerine yönelik ihtilafların TMK"nun 2.kitabının 1.kısmında düzenlenen hükümler çerçevesinde çözümünün gerektiği belirtilerek, mahkemeler arasında çıkan olumsuz görev uyuşmazlığının Aile Mahkemesi"nin yargı yeri olarak belirlenmesi suretiyle giderildiği anlaşılmıştır. Yukarıda yazılı kurallar uyarınca yargı yeri belirlenmesi kararının davaya ondan sonra bakacak mahkemeyi bağlayacağı açıkça düzenlenmiş olduğundan, bu görev belirlemesi karşısında uyuşmazlığın nişan bozmasından kaynaklı alacak olduğu hususunun da kesinleştiğinin kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
Bu aşamada; mahkemenin, talebin nişanının bozulması nedeniyle verilen hediyelerin iadesi istemine ilişkin olduğu kabul edilerek, iddia savunma ve toplanan deliller çerçevesinde yapılacak yargılamaya göre bir karar verilmesi gerektiği açıktır.
TMK"nun 122. maddesi uyarınca; nişan, evlenme dışında bir nedenden dolayı sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir. Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır. Hediyelerin geri istenebilmesi için alışılmışın dışında hediyelerden olması gerekir. Alışılmış (mutad) hediyelerden kasıt; giymekle, kullanmakla eskiyen ve tüketilen eşyalardır. Giymekle, kullanılmakla eskiyen ve tüketilen eşyaların iadesine karar verilemez.Nişan dolayısıyla verilen hediye, olağan bir hediye ise geri istenemez.
Nişanının bozulması nedeniyle mutad dışı hediyelerin geri alınmasına ilişkin davalarda kusur aranmaz.
Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarına göre; nişan yüzüğü dışında kalan tüm altın, takı ve ziynet eşyaları mutad dışı hediye olarak kabul edilmiştir. Bu nedenle nişanın bozulması nedeniyle nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların diğer nişanlıya vermiş oldukları ziynet eşyaları verenler tarafından geri istenebilir.
Hediyelerin verildiği ve iade edilmediği hususu her türlü delille de ispat edilebilir.
TMK"nın 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde; gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere, ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı ispatlaması gerekir.
Temyiz incelemesine konu eldeki davada; davacı, davalıya herhangi bir hediye verdiğini ileri sürmemiştir.
O halde; mahkemece, davanın nişan bozulması nedeniyle alacak istemine ilişkin olduğu gözetilerek, davacının iddiasını ileri sürüş biçimine göre, davalıya hediye ettiğine dair savı ve bu hususa ilişkin ispatı sağlar delileri bulunmadığı nazara alınarak, ziynetlere ilişkin istemi bakımından da red kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde istemin kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.