3. Hukuk Dairesi 2017/14701 E. , 2019/3684 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kabulüne dair hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı nezdinde tarımsal sulama aboneliğinin olduğunu, davalı şirket tarafından 2013/4 dönemi için adına fatura tahakkuk ettirildiğini, kaçak elektrik kullanmadığını, kendisine ait trafoya bağlı sayacın talebi üzerine .... yetkililerince 28.01.2013 tarihinde geçici olarak kapatıldığını ve son endeks tespit edilerek tutanak altına alındığını, daha sonra trafo panosunun çalındığını, bu hususta şikayette bulunduğunu, davalı şirkete başvurusu üzerine 05.03.2013 tarihinde yeni sayaç takıldığını, yeni sayaç takıldıktan sonra düzenlenen faturanın haksız olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiş, ıslah ile talebini 169.499,60 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece;dosya kapsamındaki bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulü ile, davacının davalı ..."a 2013/4 dönemli 169.499,60 TL yönünden borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; dosya içerisinde mevcut tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde, .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2013/408 Esas ve 2017/68 sayılı kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesiyle davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava; sayacın kaybolması nedeniyle tüketim endeksinin alınamaması üzerine geriye dönük tahakkuku yapılan tüketim bedeli faturası nedeniyle açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanuna dayanılarak hazırlanan ve 25 Eylül 2002 günlü resmi gazetede yayınlanarak 01.03.2003 tarihinde yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği"nin olaya uygulanması gerekmektedir.
Somut uyuşmazlıkta; davalı şirketin, çalındığı öne sürülen sayaç üzerindeki tüketim kaydının çok düşük olmasına bağlı olarak, yöredeki resmi kurumların sulama dönemine ilişkin verilerini dikkate alarak 2012 yılı için 107 gün, 2013 yılı için 18 gün olmak üzere 125 gün üzerinden 400 kvA trafo gücüne göre aktif ve reaktif tüketim bedeli üzerinden 179.954,79 TL tutarında fatura düzenlediği, davacının ise , müstakil trafolu abone olduğu sürekli kullanım yapmadığı dönem için çeşitli giderleri ödememek amacıyla yeni kullanım dönemine kadar elektriğini 28.01.2013 günü geçici olarak kapattırdığı, kapatma işlemi sırasında sayaç endeksinin okunduğu, akabinde panonun 20.02.2013 günü çalındığını belirterek, menfi tespit davası açtığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında davacının sonradan yapılmış müdahale tespitine ilişkin bir tutanak veya usulsüz tüketim tespiti yok ise de; elektrik panosunun çalındığı ihbarı üzerine yapılan sorşturma sonucunda " çalındığı iddia olunan elektrik panolarının 3. kişiler açısından herhangi bir ekonomik değer taşımadığı, tamamlanan soruşturma neticesinde müracaata konu suçun işlendiğine dair herhangi bir delil elde edilmediği gerekçesiyle koğuşturmaya yer olmadığı kararı verilmiştir.
Bu durumda davacı panonun çalındığını ispat edemediği gibi bu konuda cezai koğuşturma neticesinde de iddiasını ispatlar bir sonuç elde edememiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece idarenin tanzim ettiği ek fatura tahakkuk belgesi ve yönetmelik hükümlerinin olaya uygun şekilde değerlendirilmesi suretiyle ve aboneliğin başlangıcından tahakkuk tarihine kadar olan geçmiş dönem tüketimleri de nazara alınarak inceleme ve araştırma yapılması gerekirken, dosya kapsamına ters düşen bilirkişi raporları doğrultusunda karar verilmesi doğru olmamış bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nun 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 24.04.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.