MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/07/2015 gününde adli yardım talepli olarak verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece adli yardım talebi reddedilerek yapılan yargılama sonunda; davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine dair verilen 18/12/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiil nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalının müvekkilini kasten öldürmeye teşebbüs ettiğini, davacının tamamen şans eseri kurtulduğunu, ayrıca mahkemedeki savunması ile müvekkilini, kendisine karşı komplo kurmakla suçlayarak ikinci kez manevi zarar verdiğini belirterek manevi tazminat talep etmiştir.
Mahkemece, davacının adli yardım talebi rededilerek hesaplanan harç ve gider avansının yatırılması için iki haftalık kesin süre verilip davacı vekiline tebliğ edilmiş, harç ve yargılama giderlerinin yatırılması için talebi üzerine davacı vekiline bir ay ek süre verilmiş ancak harç ve tespit edilen gider avansının verilen kesin süre ve ek süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine hükmedilmiştir.
Dosya kapsamından; davacı vekilinin adli yardım talebi reddedilerek hesaplanan harç ve gider avansının yatırılması için iki haftalık kesin süre verildiği, verilen süre içerisinde anılan sarf kalemlerinin yatırılmaması hâlinde Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 115. maddesi gereğince davanın usulden reddedileceği hususunun davacı vekiline tebliğ edildiği, bunun üzerine davacı vekilinin 02/11/2015 havale tarihli dilekçe ile ek süre talebinde bulunduğu, aynı dilekçe üzerinde bir ay ek süre verildiğine dair hâkim havalesinin bulunmasına ve talep kabul edilmesine rağmen ek süre talebinin kabul edildiğine dair hususun davacı vekiline tebliğ edilerek verilen sürenin beklenmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmiş olması doğru değildir. Bu nedenle kararın bozulması gerekir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda gösterilen nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.