4. Hukuk Dairesi 2016/13850 E. , 2018/5587 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Davacı ... İletişim Hizmetleri A.Ş. vekili Avukat ... Urun tarafından, davalı ...-... Yapı Mühendislik Tur. Taahhüt Sanayi ve Tic. aleyhine 29/05/2015 gününde verilen dilekçe ile tacirler arası haksız fiil nedeniyle tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26/04/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan, yerinde görülmeyen temyiz itirazları reddedilmelidir.
2-Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, tacirler arası haksız fiil nedeniyle tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı şirket yetkililerinin alt yapı çalışmaları sırasında yer altı kablolarına zarar verdiğini, zararın dava dışı ... Dijital Telekomünikasyon Anonim Şirketi tarafından giderildiğini belirterek, uğranılan zararın davalıdan tazmini isteminde bulunmuştur.
Davalı, ... ... Belediyesi ile imzalanan sözleşme gereği alt yapı çalışmalarına başlanıldığını, ... Belediyesinin işe başlamadan önce alanda alt yapısı bulunan kurumlara yazılar yazdığını ancak davacıya yazı yazmadığını, davacının da işaret ya da levhasının bulunmadığını, alt yapı tesisinin 80 cm. derinde olması gerekirken derinliğin 10-15cm. olduğunu, sorumluluğun dava dışı Belediye ve davacıda olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmış ve taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
a) Dosyadaki bilgi ve belgelerden ve hükme esas alınan 26/02/2016 tarihli bilirkişi raporundan davacıya ait alt yapı tesisinin 80 cm derinliğinde olması gerekirken 8-20 cm derinlikte olduğunun iddia edildiği, bilirkişi raporunda da bu duruma değinildiği ancak davacının kusuruna dair bilimsel bir tespitte bulunulmadığı anlaşılmaktadır. Davacı şirkete ait alt yapı tesisi ve kabloların olması gereken derinliği ile hasar tarihi itibariyle mevcut derinliğinin ne olduğunun belirlenmesi ve sonuçta davacı tarafın kusuru olup olmadığının tespiti gerekirken, bu konunun usulünce araştırılmaması ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamıştır.
b) Haksız fiildeki tazminat sorumluluğunun kapsamı, gerçek zarar ile sınırlı olup; zarar da, haksız eylemden önceki ve sonraki durum arasındaki farktan ibarettir. Zarar veren taraf kusuru oranında meydana gelen gerçek zarar miktarından sorumlu olur. Mahkemece, talebe konu kabloların hurda değeri belirlenerek yapılan hesaplamadan düşülmesi ve sadece zarar gören kablo ve ek kutuların değişim bedeli ve hasar dava dışı şirket tarafından giderildiğinden işçi ve vasıta giderlerine hükmedilmesi gerekirken, kalıcı çözüm başlığı altında o hattın tamamının değişimine de karşılık gelecek deplase giderlerini hesaplamaya dahil eden bilirkişi raporunun hükme esas alınması doğru olmamıştır.
Şu halde; mahkemece yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya uygun düşmediğinden, davacı tarafın kusurunun tespiti ve gerçek zararının belirlenmesi için konusunda uzman bilirkişi heyetinden, ayrıntılı, açık ve denetime elverişli rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda (2/a-b) nolu bentlerde gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 24/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.