3. Hukuk Dairesi 2017/7298 E. , 2019/3771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalının taşınmazda kiracı olduğunu; icra yoluyla taşınmazdan tahliye edildiğini; taşınmaza verdiği zararları mahkemece tespit ettirdiklerini, tespitle belirlenen zarar ve mahkeme gideri olmak üzere toplam 4.080,85 TL üzerinden davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının aleyhine başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek; davalının itirazının iptaline, takibin devamına ve davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; kiralanan taşınmazı 21.10.2013 tarihinde eksiksiz teslim ettiğini, tespit dosyasına sunulan bilirkişi raporunu kabul etmediğini belirterek; davanın reddi ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; davalı tarafından ... İcra Müdürlüğünün 2014/40 esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile, takibin 3.891,85 TL asıl alacak, 24,32 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.916,17 TL üzerinden devamına, asıl alacak bedeli üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalı vekilinin icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarına gelince;
İtirazın iptâli davalarında İcra ve İflas Kanunu"nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için diğer yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Her uyuşmazlığın çözümü kendine özgü somut
özelliklerine göre değişmekle birlikte, bir uyuşmazlıkta alacağın likit olup olmadığı belirlenirken, alacak ve onun borçlusu birlikte değerlendirilmelidir. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması; böylece, borçlunun borç tutarını tahkik ve tayin etmesinin mümkün bulunması; başka bir ifadeyle, borçlunun yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda olması gerekir. Gerek borç ve gerekse borçlu bakımından, bu koşullar mevcut ise, ortada likit bir alacak bulunduğu kabul edilmelidir .
Somut olayda; davalı borçlu açısından alacak likit değildir ve yargılamayı gerektirmektedir. Bu nedenle de İİK "nın 67. maddesinde düzenlenen icra inkar tazminatı ödenmesine ilişkin koşullar oluşmamıştır.
Bu nedenle, alacağın varlığı ve miktarı yargılamayı gerektirdiğinden, mahkemece koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nun 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 2. bendinde yer alan "Asıl alacak bedeli üzerinden %20 icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" ifadesinin çıkarılmasına, yerine "Koşulları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine" ifadesinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 25/04/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.