10. Hukuk Dairesi 2013/19857 E. , 2014/15195 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Eskişehir 1. İş Mahkemesi
Tarihi : 13.06.2013
No : 2012/1186-2013/739
Dava, rucüan tazminat istemine ilişkindir,
Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davalı şirket yönünden davanın reddine, diğer davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı ve davalı A..K."nun avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dava, trafik-iş kazası sonucu ölen sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir nedeniyle meydana gelen Kurum zararının tahsili istemine ilişkin olup, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 10 ve 26. maddeleridir.
Dosya kapsamına göre; davalı şirkette işçi olarak çalışan sigortalı, A..K.."nun kullandığı servis aracı ile trafikte seyir halinde iken sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yaralanmış olup, sürücü hakkında açılan ceza davasında alınan bazı beyanlara göre, bir kısım yolcunun önde ayakta şoför ile şakalaştığı ve sürücünün bu nedenle direksiyon hakimiyetini kaybetmiş olabileceği belirlenmiş olup, sigortalının açtığı tazminat davasında alınan kusur raporunun hükme esas alındığı anlaşılmaktadır.
Tazminat dosyasında hükme esas alınan kusur raporunda ise; davalı sürücü % 65, sigortalı % 35 kusurlu, davalı şirket ise kusursuz bulunmuş olup, bilindiği üzere sigortalının açtığı tazminat davasında alınan kusur raporu, Kurum taraf olmadığından güçlü delil niteliğinde olup, bağlayıcı olmadığı gbi, temyiz incelemesi sırasında davalıların kusur dağılımı bakımından kararın eleştirilerek onandığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, Mahkemece konusunda ve işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında uzman bilirkişilerden özellikle işveren şirketin, işçilerin servisle götürülüp getirilmesi sırasında gereken önlemleri alıp almadığı, eğitim ve denetime ilişkin bir eksiklik bulunup bulunmadığı konusunda oluşa ve mevzuata uygun yeniden kusur raporu alınması gerekirken yetersiz kusur raporuna göre hüküm kurulması isabetsizdir.
Öte yandan uygulama önceliği bulunduğu halde, Mahkemece, 10. madde şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda bir karar verilmemiştir.
506 sayılı Yasanın 9. maddesi - (Değişik : 25.08.1999 - 4447 / 12 md. Y.T. 08.09.1999) ""İşveren çalıştıracağı kimseleri, işe başlatmadan önce örneği Kurumca hazırlanacak işe giriş bildirgeleriyle Kuruma doğrudan bildirmekle veya bu belgeleri
iadeli-taahhütlü olarak göndermekle yükümlüdür. İnşaat işyerlerinde işe başlatılacak kimseler için işe başlatıldığı gün Kuruma veya iadeli-taahhütlü olarak postaya verilen işe giriş bildirgeleri ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilen işyerlerinde işe alınan işçiler için en geç bir ay içinde Kuruma verilen veya iadeli-taahhütlü olarak gönderilen işe giriş bildirgeleri de süresi içinde verilmiş sayılır.
(Ek : 14.07.1999 - 4410 / 1 md.) Dışişleri Bakanlığının sigortalı olarak yurtdışı göreve atanan personeli için işe giriş bildirgeleri ise, Kuruma en geç üç ay içinde gönderilir. ""
Düzenlemesini öngörmektedir.Anılan yasanın 10. maddesine göre ise 9. maddede öngörülen işe giriş bildirgesini süresinde Kuruma intikal ettirmeyen işverenler hakkında 26. maddede öngörülen sorumluluk halleri aranmaksızın, zararlandırıcı sigorta olayı nedeniyle Kurum tarafından bağlanan gelir ve harcamanın işverenden tahsil edileceğini düzenlemiştir.Yani, davalı işverenin 506 Sayılı Kanunun 25.08.1999 tarih ve 4447 Sayılı Kanunun 2.maddesiyle değiştirilen ve 08.09.1999 tarihinden itibaren yürürlüğe giren 9 ve 10.maddesi hükmüne göre rücu alacağından sorumluluğu için;işe giriş bildirgesinin sigortalının, işe başlatılmasından önce verilmemiş olması ve zararlandırıcı sigorta olayının da işe giriş bildirgesinin kuruma verilmesinden önce meydana gelmesi gerekir.
Mahkemece, işverene ait işyerinin hangi tarih itibarıyla 506 sayılı yasa kapsamına alınması gerektiği belirlenmeli,bu kapsamda işyerinin tesciline ilişkin dosya getirilmeli ve işverence verilen işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal tarihinin belirlenmeli, sigortalının işverene ait işyerinde işe başladığı tarihin açık ve net biçimde saptanmalı ve özellikle sigortalıya ait işe giriş bildirgesinin Kuruma intikal ettiği tarih ile iş kazası aynı tarihe rastlıyor ise, işe giriş bildirgesinin daha önce verildiğinin ispat yükünün işverene ait olacağı gözetilmelidir.
Yukarıdaki bilgiler ışığı altında; oluşa ve mevzuata uygun kusur raporu alınmaksızın, 10. madde şartlarının oluşup oluşmadığı araştırılmaksızın, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı ve davalı A.. K..vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Asil Köroğlu"na iadesine, 18.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.