3. Hukuk Dairesi 2018/2042 E. , 2019/3859 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davacı şirketin tekstil fabrikasının sahibi ve işleticisi , diğer davacı ..."in ise fabrika çalışanı olduğunu, davacı ..."nın fabrika ve işletme ile herhangi bir ilgisinin bulunmadığını, bahse konu fabrikanın işletilmesi sırasında kullanılan elektrikten dolayı davalı kuruma borçlanıldığını, ekonomik sıkıntılardan dolayı borcun ödenemediğini, elektriğin kesilmesi tehdidiyle karşı karşıya kaldıklarını, mevcut üretim faaliyetinin aksamaması için yine fabrika çalışanlarından .... ile davalı şirket yetkilileri arasında borcun ödenmesi hususunda taksitlendirme protokolünün imzalandığını, taksitlendirme protokolü ile kararlaştırılan miktar ve tarihlerde ödemeyi kapsar şekilde 11 adet bono tanzim edilerek davalı kuruma verildiğini, bonoların şirketi temsilen şirket çalışanı Sertan Abalı tarafından imzalandığını, davacıların ise bonoları kefil sıfatıyla imzalamak zorunda kaldıklarını; ..... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/386 Esas sayılı dosyasında, 10/10/2005 tarihinde tedbir kararını da kapsar şekilde, davacı şirket hakkında iflasın ertelenmesine, karar tarihi olan 10/10/2005 tarihinden itibaren, hangi sebeple olursa olsun şirket hakkında yapılmış ve yapılacak olan icra takipleri ile ihtiyadi haciz ve tedbir uygulamalarının tedbiren durdurulmasına, davacı şirketin borç altına girmesini kapsayan çek keşide etme ve senet düzenlemesinin ikinci bir emre kadar tedbiren önlenmesine karar verildiğini; senetlerin geçersiz olduğunu, senedi imzalayan şirket çalışanının senet düzenleme yetkisine sahip olmadığını, kefil sıfatıyla senetleri imzalayan davacıların da sorumluluklarına gidilemeyeceğini, teminat amaçlı verilen bonoların takibe konu edilemeyeceğini ileri sürerek; dava konusu protokol ve bu protokole dayalı olarak tanzim edilen bonolar gereğince borçlu olmadıklarının tespitine , protokol ve bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; davaya ve icra takibine konu esas teşkil eden bonoların davacı şirket adına hareketle dava dışı .... tarafından imzalandığı ve davacılar ... ve ..."nın senetlerde kefil sıfatıyla imzalarının bulunduğu, senetlerde teminat senedi olduğuna dair herhangi bir şerh ve ibare yer almadığı, senetlerin teminat senedi olduğu hususunda davacı yanca yazılı bir delil de dosyaya sunulmadığı, senetleri davacı şirket adına keşide eden dava dışı ..."nın şirketin fabrika yetkilisi ve sorumlusu olduğu, ticaret sicilinde adı geçenin imza sirkülerinin yer aldığı, davacıların senetlerin yetkisiz temsilci tarafından tanzim edildiği ve bu nedenle geçersiz olduğu yönündeki vaki iddiasının hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kambiyo senedinden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Somut olayda; davacı ....Tekstil San. Tic. A.Ş. hakkında..... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 2005/386 E. Sayılı dosyasıyla açılan iflasın ertelenmesi davasında, 10/10/2005 tarihli ara karar ile mahkemece, davacı şirketin çek keşide etmesinin ve senet düzenlemesinin ihtiyadi tedbir yoluyla önlenmesine karar verilmiş olup, dava konusu edilen bonoların keşide tarihleri dikkate alındığında, mahkemenin tedbir kararından sonra davacı şirket adına keşide edildiği anlaşılmıştır.
Hal böyle olunca, mahkemece; dava konusu bonoların keşide tarihi dikkate alınarak, iflasın ertelenmesi davasında verilen ihtiyadi tedbir kararı uyarınca, davacıların bahse konu kambiyo senetlerinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.