3. Hukuk Dairesi 2017/7326 E. , 2019/3921 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki kira bedelinin tespiti, kiralananın tahliyesi, alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, alacak talebi yönünden davanın kabulüne, kiralananın tahliyesi talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içerisinde, davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile aralarında 13.08.2008 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin son olarak 01.01.2014 tarihinde yenilendiğini, 10.12.2014 tarihli ihtar ile süre sonunda akdin yenilenmeyeceği ve taşınmazın 01.01.2015 tarihinde tahliye edilmesi hususu ihtar edildiği halde kiralananın dava tarihi itibariyle tahliye edilmediğini, 14 adet bağımsız bölümden oluşan kiralanana ilişkin ödenen aylık 24.780TL kira bedelinin emsal ve rayice göre düşük kaldığını belirterek aylık kira bedelinin 34.000TL olarak tespiti ile ödenmeyen kira bedellerinin her ayın sonundan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve davalının kiralanandan tahliyesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, kiralananın tahliyesi talebi yönünden dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, alacak talebi yönünden 99.573,32 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Davalının, kira alacağına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Somut olayda; Taraflar arasında, son dönemde yenilenen kira sözleşmesinin 01.01.2014 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli, olduğu hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kiralananın tahliye edildiğinin (kiracının kiralananı iade borcunu yerine getirdiğinin) kabul edilebilmesi için, kiralananın fiilen boşaltılması yeterli değildir. Anahtarın
da kiraya verene teslim edilmesi gerekir. Dosya kapsamı itibariyle, davanın 13.03.2015 tarihinde açılmasından sonra anahtar tesliminin 20.04.2015 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, 01.01.2015- 20.04.2015 tarihleri arasındaki kira alacağı toplamı 99.573,32TL olarak hesaplanmıştır. Mahkemece her ne kadar bu miktar kadar kira alacağı hüküm altına alınmış ise de dava tarihinden sonra işleyecek kira alacağına hükmedilemez. Başka bir deyişle, dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Mahkemece bu durumda dava tarihine kadar olan kira alacağı ile sınırlı olacak şekilde hüküm kurulması gerekirken; yazılı şekilde dava tarihinden sonraki dönemi de kapsayacak şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
3-) Bilindiği üzere, yargılama harçları (temyiz harçları da dahil) 492 sayılı Harçlar Kanunu"nda ve çeşitli özel yasalarda düzenlenmiş olup, mahkemelerce verilen kararların temyizi esnasında yine mahkemelerce kararı temyiz edenden alınması gereken temyiz harçları ve bu harçların ne şekilde alınacağı 492 sayılı Harçlar Kanunu"nda açıklanmıştır.
Vergi ve harçlar yalnızca yasa ile konulur (ihdas edilir). Yine bir kişi ya da kurumun harçtan muaf olup olmayacağı, kişi ya da kurumlarca yapılan bir işlemin harçtan müstesna olup olmayacağı yalnız yasa ile düzenlenir. Harçlardan muafiyeti ya da istisnaları düzenleyen kanun, genel nitelikteki Harçlar Kanunu olabileceği gibi başkaca her hangi bir kanun da olabilir. Bir kişi ya da kurumun yargılama harçlarından muaf olabilmesi için muafiyeti düzenleyen yasada o kurumun "yargılama harçlarından muaf olduğu" açık ve net bir şekilde hüküm altına alınmalıdır. Vergi ve harçların yasallığı ilkesi bunu gerektirir.
Davalı ..., harçtan muaftır. Mahkemece, davalı harçtan muaf olduğundan peşin harcın davacıya iadesine karar verilmesi gerekirken, bakiye ilam harcının harçtan muaf olan davalıdan tahsiline karar verilmesi de doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK 428.maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.