Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3461
Karar No: 2019/3938
Karar Tarihi: 30.04.2018

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2018/3461 Esas 2019/3938 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2018/3461 E.  ,  2019/3938 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat-ortaklığın feshi ve tasfiyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekillerince tarafından istenilmekle; daha önceden belirlenen, 30/04/2019 tarihli duruşma günü için yapılan tebligat üzerine; temyiz eden davacı vekili Av.... ile davalı asil .... ve vekili Av.... geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan asilin ve vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00"e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; taraflar arasında 01.10.2007 tarihli adi yazılı sözleşme ile "Adi Ortaklık Sözleşmesi" yapıldığını; sözleşmeye göre, kar ve zarar oranının yarı yarıya olacağını, bu durumun, sözleşmenin 4.maddesinde "ortaklık merkezindeki işyerinin kurulması, temini, kalıp temini, elektrik vs. masrafları, işçilik masrafları, makine ve teçhizat alımı konusunda yapılacak masraflar, taraflar arasında yarı yarıya olacaktır." şeklinde ifade edildiğini, 5 yıllık ortaklık süresi öngörüldüğünü; protokolün 9. maddesinde de; akde aykırı davranan tarafın diğer tarafa 500.000 USD cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını; ortaklığın faaliyete geçtiğini; ancak, davalı tarafın akitteki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, ortaklığın haksız feshine sebep olduğunu; davalının kalıpları da ortaklık sona ermeden geri aldığını; bu nedenle de kusurlu olduğunu iddia ederek; adi ortaklık namına bugüne kadar yapılan masraflardan davalının payına düşen kısmın tespiti ile kendisine ödenmesine karar verilmesini, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle cezai şart olarak 500.000 USD"nin tahsiline karar verilmesini; dolayısıyla, ortaklığın feshi ve tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

    Davalı; adi ortaklık sözleşmesinin sadece "Baskı Enjeksiyon" işi için yapıldığını; hiçbir şekilde kendisine ait "... MARKA" dolapların ne üretimi, ne satışı, ne de kalıpları dahil olmak üzere hiçbir ticari sırrını kapsamadığını; davacının dilekçesinde kalıpları ortaklık payı olarak göstermeye çalıştığını, bu hususu kabul etmediklerini; ortaklığın tasfiyesi için ... Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığını, bu dava ile birleştirilmesine karar verilmesini; haksız açılan davanın reddini istemiştir.
    Birleştirilen davada ise, davacı Mehmet Yıldırım; davalı (karşı davacı)"nın kusuru ile sözleşmenin sona erdiğini ileri sürerek; adi ortaklığın feshine; sözleşmede öngörülen cezai şartın (500.000 USD"nin) ödenmesine; ..."e yapılan iş karşılığının davalının hesabına yatırıldığından, 674.230 TL"nin faiziyle tahsiline; kar payı olarak 54.386 TL"nin yasal faiziyle tahsiline, diğer alacaklarla ilgili şimdilik 10.000 TL"nin ödenmesine; davalının haksız rekabetinin önlenmesine; işyerinde kalan hammadde miktarının ve malzemelerin hesaplanarak bedelinin tahsiline veya aynen iadesine; manevi tazminat olarak 100.000 TL"nin ödenmesine; ki toplam; 1.571.616 TL"nin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı (karşı davacı) vekili cevap dilekçesinde; davacının, sözleşmeyle ilgili hiçbir yükümlülüğünü yerine getirmediğini; sadece kalıp temin ettiğini; bunun dışındaki tüm giderlerin müvekkilinin ticari defterlerinde mevcut olup, davalı tarafından karşılandığını; davalının ortaklık tarafından üretilen malları da kendi namına sattığını; davacının tüm iddialarının doğru olmadığını savunarak; davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; " Dava tarihi itibariyle, adi ortaklığın tasfiyeye konu olabilecek herhangi bir öz varlığının ve kaynağının bulunmadığı tespit edilmiştir. Bu nedenle, fesih konusunda da bir karar vermeye yer bulunmamaktadır. Tasfiye koşulları oluşmamıştır. Her iki tarafın da şirketin feshinde eşit kusurlu olduklarından, cezai şart isteyemeyeceklerini; davalının, haksız rekabete ilişkin isteminde; davalı- birleşen davacının isteği üzerine Bestpa marka dolapların, davacı tarafından dava dışı BİM"e satışının yapıldığı; bu nedenle, haksız rekabet oluşturacak bir eylemin bulunmadığı anlaşıldığından; manevi tazminat talebinde de, BK.nun 49.maddesindeki yasal şartlar gerçekleşmediği" gerekçeleriyle, asıl davanın ve birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm taraf vekillerince süresinde temyizi üzerine Dairemizin 10.06.2014 tarihli ve 2014/6215 Esas- 2014/9235 Karar sayılı ilamı ile "......Tarafların (asıl ve birleşen davadaki) tüm taleplerinin, adi ortaklığın tasfiyesi işleminde değerlendirilip, tartışılması ve çözüme kavuşturulması gerekmektedir.
    Bu durumda, mahkemece; 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri dikkate alınmalı, Türk Borçlar Kanununun 642.madde ve devamı hükümlerine göre tasfiye işlemi gerçekleştirilmelidir......Bütün bu açıklamalar ışığında, somut olaya bakıldığında; mahkemece, taraflar arasındaki uyuşmazlığın adi ortaklığın tasfiyesine ilişkin bulunduğu kabul edilerek; toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, taraflar arasındaki adi ortaklık ilişkisinin; davalı Mehmet Yıldırım"ın, ortaklık faaliyetlerinin yürütülmesi ve işleyişindeki ana unsurlardan olan kalıpları, sözleşmede öngörülen süre sona ermeden alıp götürmesi ve geri getirmemesi nedeniyle, ağır kusuru sonucu, fiilen sona erdiğinin kabulü ile; bu hususun,
    davacı şirket yararına, sözleşmede öngörülen cezai şart alacağını da oluşturduğu gözetilip tasfiye işleminde değerlendirilmesi, uyuşmazlığın; yukarıda açıklanan ve maddeler halinde belirtilen sıra ve yöntem izlenerek çözüme kavuşturulması gerekmektedir.Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar dikkate alınmaksızın, eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir." gerekçesiyle bozulmuş, tasfiyenin nasıl yapılacağı ayrıntılı şekilde belirtilmiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda;iş bu asıl dava, takip edilmediğinden HMK 150.maddesi gereğince yenileninceye kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına, yasal süresi içerisinde asıl davanın yenilenmesi halinde, bu davadan tefriki ile yeniden esasa kaydının yapılmasına karar verilmiş, yenilenenen iş bu dava hakkında; dosya içeriği, deliller ve taraf açıklamalarına göre; davacı şirket merkezinde bulunan 1.067.120,72 TL tutarındaki makine ekipmanlarının adi ortaklığın malvarlığı olmayıp, davacıya ait olduğu ve ortaklığın yürütülmesine tahsis edildiği, davacı tarafından dava dışı ... A.Ş"ne satışı yapılan ve KDV hariç 1.139.475,00 TL tutarındaki... dolapların adi ortaklığa ait olduğunun kanıtlanamadığı, taraflar arasındaki bu konuya ilişkin uyuşmazlığın giderilemediği, davalı .... tarafından getirilen kalıpların da adi ortaklığa ait olduğu kanıtlanamadığı, adi ortaklığın, "baskı Enjeksiyon" işini gerçekleştirmek amacı ile kurulduğu belirtilmiş ise de; bu işten dolayı taraflarca paylaşılması gereken bir gelir elde edildiğinin kanıtlanamadığı, taraflarca oluşturulan adi ortaklığın, tasfiyesini gerektirecek bir mal varlığının ve gelirinin bulunmadığı, davalı Mehmet Yıldırım"ın ortaklık faaliyetlerinin yürütülmesi ve işleyişindeki ana unsurlardan olan kalıpları, sözleşme de öngörülen süre sona ermeden alıp götürmesi ve geri getirmemesi nedeniyle, ağır kusuru sonucu ortaklığın fiilen sona erdiği kabul edildiğinden, bu durumda davacı şirket yararına sözleşmede öngörülen ceza koşulu alacağının oluştuğu, davalı Mehmet Yıldırım"ın tacir olmadığı, belirlenen sosyal ve ekonomik durumuna göre; kararlaştırılan ceza koşuluna hükmedilmesi halinde ekonomik yıkımına yol açacağı, indirim yapılarak takdiren 50.000,00 USD tutarındaki ceza koşulu alacağının şirket yararına davalı Mehmet Yıldırım"dan tahsili gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile; taraflar arasındaki adi ortaklığın davalının kusuru ile sona erdiğinin ve adi ortaklığa ait mal varlığı bulunmadığından fesih ve tasfiyeye gerek bulunmadığının tespitine, adi ortaklığa ait giderler ile ilgili istemin reddine,ceza koşulu isteminin kısmen kabulüne, takdiren 50.000 USD ceza koşulu alacağının davacı yararına davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; taraf vekillerinin cezai şartın kısmen kabulüne yönelik sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Kural olarak, bozma kararına uyulmakla; orada belirtilen biçimde işlem yapılması yolunda lehine bozma yapılan taraf yararına kazanılmış hak, aynı doğrultuda işlem yapılması yolunda mahkeme için zorunluluk doğar. Öte yandan, bozma kararı dışında kalan yönler ise kesinleşir.

    Belirtilmelidir ki; bir mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonunda, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlanan bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı Y.İ.B.K.).
    Bu ilke kamu düzeni ile ilgili olup, Yargıtay"ca kendiliğinden dikkate alınması gerekir. Hakimin değişmesi dahi açıklanan bu hukuki ilkeye etki yapamaz.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda; Besta Dolap satımı hususunda; davacı Mehmet Yıldırım"ın 03.05.2012 tarihli dilekçe ekinde sunduğu tabloya göre BİM A.Ş"ye satılan dolaplara ilişkin ... tarafından ödenen bedelin KDV hariç1.140.160,00TL olduğu, ...A.Ş."nin ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde ... Plastik"ten 2008 yılı içerisinde... dolap alımının yapıldığı ve bedelinin KDV hariç 1.139.475,00 TL olduğunun anlaşıldığı, söz konusu satışların adi ortaklığın malvarlığı değerinin bulunması için söz konusu satımlar için yapılan giderlerin hesaplanması gerektiği tespit edilmiştir.
    Taraflar arasında yapılan 01.10.2007 tarihli ortaklık sözleşmesinin ikinci maddesinde ortaklığın ticari meşgalesi plastik imalatı olarak belirlenmiştir. Dosya içerisinde bulunan... A.Ş."nin yazısında; 2008 yılındaki 10.152 adet kısa ve 10.000 adet uzun dolap anlaşmasının... marka dolaplar için ....Plastik firması ile yapıldığını, öngörüşmelerin Mehmet Yıldırım ile yapıldığını ancak ürünlerle alakalı sözleşme imzalanma aşamasında ... Plastik firması yetkilileri ile görüşüldüğü, sözleşmenin bu firma ile imzalandığını, ödeme, fatura ve iade gibi diğer işlemlerin ... Plastik ile yapıldığı belirtilmiştir.
    Tüm dosya kapsamından,... A.Ş"ye yapılan... Dolap satışlarının adi ortaklık adına yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece,, söz konusu satışların adi ortaklığın malvarlığı olduğu kabul edilmeli, tasfiyeye esas alınması ve bozma ilamında belirtilen sıra ve yöntem izlenerek, iş bu dosyanın, tefrik edildiği davalı tarafça açılan dava dosyası ile birleştirilerek sonucu dairesinde hüküm tesisi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu ortaklığa ait bir mal varlığı bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bendde açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin cezai şartın kısmen kabulüne yönelik sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bendde açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince taraflar yararına BOZULMASINA, 2.037 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin yekdiğerinden alınıp yekdiğerine verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.04.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi