Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2742
Karar No: 2018/5705
Karar Tarihi: 27.09.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/2742 Esas 2018/5705 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/2742 E.  ,  2018/5705 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... Genel Müdürlüğüne ... ... ... vekili Avukat ...tarafından, davalıl ...Nak. Müh. Tur. Mad. Tic. San. Ltd. Şti. ve diğerleri aleyhine 09/01/2008 gününde verilen dilekçe ile orman yangını nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ...Nak. Müh. Tur. Mad. Tic. San. Ltd. Şti. yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden davanın reddine dair verilen 17/10/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı ...Nak. Müh. Tur. Mad. Tic. San. Ltd. Şti. vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava tarihinin 09/01/2008 olmasına karşın mahkemenin gerekçeli kararında 08/12/2015 olarak belirtilmesi mahallinde düzeltilebilir maddi hata olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları
    reddedilmelidir.
    2-Tarafların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a)Dava, orman yangını nedeniyle uğranılan maddi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ...Nak. Müh. Tur. Mad. Tic. San. Ltd. Şti. (şirket) yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı, davalılardan ... Çevre Koruma Altyapı Tesislerini Yapma ve İşletme Birliğine (Mülga Mariç Belbir) irtifakla verilen katı atık düzenli depolama tesisinde, davalılarca gerekli güvenlik tedbirlerinin alınmamış olması nedeniyle çıkan yangının, ormana sirayet etmesi sonucunda uğranılan zararın tazminini talep etmiştir.
    Davalılar, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır.
    Mahkemece, 29/05/2012 tarihli ilk hükümde; zararın meydana gelmesinde kusurun tamamen davalı şirkete ait olduğu, diğer davalıların kusurlarının bulunmadığı gerekçesiyle davalı şirket aleyhine açılan davanın kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı idare ve davalı şirket tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizce 30/10/2013 gün, 2012/16779 esas, 2013/16657 sayılı ilamı ile davanın, davalı Mariç Belbir yönünden yargı yolu bakımından, davalı ... yönünden ise
    husumet nedeniyle reddi gerektiği belirtilerek karar bozulmuş, bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Bozma ilamına uyularak verilen 27/03/2014 tarihli ikinci hükümde mahkemece, mahkemenin görevsiz olması nedeniyle davanın davalı Mariç Belbir yönünden usulden, davalı ... yönünden husumet nedeniyle, davalılar ... ve ... yönünden esastan reddine, davalı şirket yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı şirket tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizce 17/09/2015 gün, 2015/8417 esas, 2015/10139 karar sayılı ilamla ikinci hüküm, zarar miktarı ile ilgili eksik inceleme nedeniyle davalı şirket yararına bozulmuş, davalı şirketin bozma kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. Mahkemece de bozma ilamına uyulmuştur. Şu halde, mahkemenin 27/03/2014 gün, 2014/76 esas, 2014/137 karar sayılı ilamı, davalılar Mülga Mariç Belbir, ..., ... ve ... yönünden kesinleşmiştir.
    Mahkemece temyize konu eldeki kararda ise; davanın davalı şirket yönünden kısmen kabulüne, diğer davalılar yönünden reddine karar verilmiştir. Bozma ilamına uyulduktan sonra, kesinleşmiş olan hususlarda yeniden davanın reddine karar verilmesi, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    b) Dairemizin 17/09/2015 gün, 2015/8417 esas, 2015/10139 sayılı bozma ilamında; davacı idarenin dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararının olup olmadığı, varsa miktarının tespit edilmesi, gerekirse ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
    Mahkemece bozma ilamına uyulmuş ve bozma doğrultusunda rapor hazırlanması için dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiştir. Bilirkişiler 21/06/2016 ve 21/07/2017 tarihli raporlarını ibraz etmişler, mahkemece son raporda hesaplanan tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
    Hükme esas alınan raporda; dosyaya sunulan 22/08/2005 tarihli faturaya göre idarenin münhasıran bu yangın için helikopter kiraladığı kanaatine varılmadığı, Yargıtay kararına göre münhasıran bu yangını söndürmek için helikopter kiralanmamış ise helikopter masrafı adı altında tazminat talep edilemeyeceği, aksi takdirde ise yıllık veya aylık kira bedeline göre, isabet eden kira miktarı kadar tazminatın tahsil edilmesi gerektiği belirtilmiş, ancak davaya konu yangında iki adet helikopterin 156 dakika süre ile söndürme çalışmasına katıldığı gerekçesiyle tazminat hesabı yapılmış ve bu miktarın davalı şirketten tahsili gerektiği mütalaa edilmiştir. Bilirkişi raporu kendi içinde çelişkili olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Bozma ilamına uyulmasına rağmen gereği yerine getirilmemiş, bozma ilamında belirtilen eksiklik giderilmemiştir.
    Uyuşmazlık haksız haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylemden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup, Borçlar Kanunu uyarınca zararın kanıtlanması davacı tarafa, hükmedilecek tazminatın miktarının belirlenmesi ise hakime aittir. Davacı idarenin sadece dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanım bedeli ödeyip ödemediği ve helikopter hiç kullanılmasa bile kira ücretinin ödenip ödenmeyeceği hususları tespit edilmelidir.
    Şu halde, bozma ilamı doğrultusunda davacı idarenin dava konusu yangın nedeniyle helikopter kullanımından kaynaklanan gerçek bir zararı olup olmadığı, varsa bu zararın miktarı tespit edilmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    3- Davacının diğer temyiz itirazına gelince;
    Bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi raporlarında kusur değerlendirmesi yapılmış ve yangının meydana gelmesinde veya hızlı yayılmasında doğadan kaynaklanan %50 oranında kaçınılmazlık kusuru bulunduğu, bunun zarar görenle zarar veren arasında eşit olarak paylaştırılması gerektiği belirtilerek hesaplanan zarar miktarından %25 oranında indirim yapılmıştır.
    Dairemizin 17/09/2015 günlü son bozma ilamının ilk bendinde, davalı şirketin kusura yönelik itirazlarını da içeren diğer temyiz nedenleri reddedilmiş, hüküm yalnızca helikopter kullanımından kaynaklı gerçek zararın tespit edilmesi yönünden bozulmuştur. Bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan hususlarda yeniden görüş bildiren bilirkişi raporunun hükme esas alınması ve tazminat miktarından kaçınılmazlık indirimi yapılması doğru değildir. Kararın açıklanan nedenle de bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-a-b) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle taraflar yararına, (3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve davacı ile temyiz eden davalı şirketten peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.












    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi