21. Hukuk Dairesi 2018/1473 E. , 2018/4017 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ...... Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, ...... başlangıç tarihinin 09.09.1984 olarak tespiti ve bu tarihle 1 gün süreyle ......lı çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, ...... başlangıç tarihinin 09/09/1984 tarihi olarak tespiti ve bu tarihte 1 gün süre ile ......lı olarak çalıştığının tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı ...... vekilince temyiz edilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; " ......... ......larının uygulanmasında nazara alınacak ......lılık süresinin başlangıcı, ......lının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
Bir kimsenin ......lı sayılabilmesi için ......lı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen ......lının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan ...... ...... gün bilgileri ile ......... ...... İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 ...... prim bordroları gibi ...... verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde ...... verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. ......lılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı ......lılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, ......lılığın başlangıcına yönelik her dava ......lılığın tespiti istemini de içerir. ......ne düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen ......lılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek ......lılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.09.1999 gün 1999/21-510-527, 30.06.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 03.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 01.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak ......lılık başlangıcının ......lıya sağlayacağı ......lılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 30/12/1965 doğumlu davacının, bildirgedeki işe giriş tarihi olan 09/09/1984 tarihinde 18 yaşında olduğu, işe giriş bildirgesinin, ...... Çimen unvanlı ...... ...... numaralı işyerinden 05.10.1984 tarihinde ...... varide numarasıyla ...... verildiği, işyerinin........."e ait .........ı olduğu, ...... ...... numarasının 1984 yılı serilerinden olduğu, ...... ...... numaralı işyerinin 01.09.1983 – 31.03.1984 tarihleri arasında kanun kapsamında olduğu, talep tarihinde kapsamda olmadığı, 1984/1-2-3. dönem bordrosunun verilmediği, 1983/3.dönem bordrosunun bulunduğu, 2 kişi bildirildiği, davacı tanığı ...... Demirci"nin 1983 yılı aralık ayında 4 günlük çalışmasının bildirildiği, davacının hizmet cetvelinde 1989/3. dönemde 4/a çalışmasının başladığı, bozma sonrası yapılan Kolluk araştırmasında; davalı ve davacıyı tanıyan kimsenin tespit edilemediği, 1983’ten beri......da ......cı olan kişinin adı geçenleri tanımadığını söylediği, ...... Dairesinden ilgilinin TC nosu veya kimlik bilgileri verildiğinde bilgi verilebileceğini, yada ...... ‘tan araştırılmasının bildirildiği, mahkemece yazışma sonuçlandırılmadan hüküm kurulduğu, bozma gereği yerine getirilmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Dairemizin, yeterli araştırma yapılmadan kararın tesis edildiğine yönelik bozma ilamında; “Yapılacak iş, işe giriş bildirgesinin verildiği tarihte işyeri kanun kapsamında olmadığından işveren ...... Çimen"in bu tarihte ...... mükellefiyetinin olup olmadığını araştırmak, işyerinin kanun kapsamından çıktıktan sonra faaliyetinin devam edip etmediğini belirlemek, ......... ...... Kurumu, ...... odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.” ibarelerine yer verilmiştir. Mahkemece bozma ilamı gereğinin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. 09.05.1960 gün ve 21/9 sayılı ......... Kararı uyarınca bozma kararına uyan Mahkeme artık bozma kararı gereğince işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkemenin,Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 06.03.2002 gün ve 1/119-135 sayılı kararında da belirtildiği üzere; bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf (davalı) yararına usûlî kazanılmış hak doğar ve Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapma ve hüküm verme yükümlüğü vardır. Bu ilke usûl hukukunun dayandığı ana esaslardan olup kamu düzeni ile ilgilidir. Yargıtay"ın bozma kararına uymuş olan Mahkeme, bu uyma kararı ile bağlı olup, bozma gereğince değerlendirme yaparak yeni hükmünü tesis etme zorunluluğu vardır.
Mahkemece yapılacak iş; Kurumdan tekrar, işyerinin tescil bilgilerini istemek ve talep tarihinde işyerinin yasa kapsamında olup olmadığını sorgulamak, ...... Dairesinden işverenin ...... mükellefiyetine ve işyerine ilişkin kayıtları getirtmek, işyeri talep tarihinde yasa kapsamında ya da talep tarihinde işyerinin ...... kayıtları mevcutsa davanın kabulüne, ...... halde davanın reddine karar karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/04/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.