1. Hukuk Dairesi 2016/3122 E. , 2019/555 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, tazminat davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde tazminat isteğine ilişkindir.
Davacı, davalı kardeşi ile yaptığı anlaşma doğrultusunda paydaşı olduğu 2 parsel sayılı taşınmazı dava dışı ...’a geri almak üzere temlik ettiklerini, ne var ki ...’ın kendisine haber vermeden anılan taşınmazı davalıya devrettiğini, temliklere rağmen 10 yıldır taşınmazı kullandığını ileri sürerek muvazaa nedeniyle tapu kaydının iptali ile adına tesciline, olmadığı taktirde bina yapım bedeli 500.000.000. TL nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, dava konusu taşınmazı dava dışı kişiden satın aldığını, resmi belgenin aksinin tanıkla ispat edilemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar, Dairece, “Hal böyle olunca, ilk el durumundaki ...’ın davada yer almasının sağlanması, dava konusu taşınmazın ara malike, ondan da davalıya temlikine ilişkin akit tablolarının getirtilmesi,ondan sonra yukarıda açıklanan ilkeler uyarınca davacı ile ... arasındaki temliki işlemin muvazaalı olup olmadığının açıklığa kavuşturulması, dava dilekçesinde yemin deliline de dayanıldığından, davacıya yemin teklif etme hakkının hatırlatılması, davacı tarafından ...’e yapılan temlikin muvazaalı olduğunun saptanması durumunda, son kayıt maliki davalı ...’in iyi niyetli olup olmadığının, bir başka ifadeyle TMK"nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağının değerlendirilmesi, varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi
gerekirken, bu hususlar gözetilmeksizin noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir.” gerekçesi ile bozulması üzerine mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, çekişme konusu 2 parsel sayılı taşınmazın öncesinde tarafların mirasbırakanı ...adına kayıtlı iken 20.03.1986 tarihinde ½ şer paylarla davalı ... ve davacı ..."ya satış yoluyla devrettiği, davacı ve davalı tarafından ise 7.11.1994 tarihinde bahsi geçen payların ..."a yine satış yolu ile temlik edildiği, böylece taşınmazın tamamına malik olan ...’ün taşınmazı 04.02.2002 tarihinde davalı ...’e satarak devrettiği, bahsi geçen satış işleminde ... adına vekaleten davalının oğlu ...’in yer aldığı,.... mirasçılarından ... ve... tarafından davalı ...’e aleyhine açılan muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı davaların kabul edilerek, taşınmazın 1/5 er paylarının hükmen ... ve ... adlarına tescil edildiği daha sonra...’nın adına kayıtlı payı 24.07.2012 tarihinde dava dışı ...’a aktardığı bozma ilamı sonrası davaya dahil edilen ...’ın ibraz ettiği dilekçesinde dava konusu taşınmazın, davacı ... ve davalı kardeşi ... tarafından annelerinin sağlığında diğer kardeşlerinden mal kaçırma amacıyla muvazaalı olarak devredildiğini, bu devir işlemi için davacı ...’in rızası ile davalının oğlu ...’a vekalet verdiğini, olayda her iki tarafın muvazaasının bulunduğunu, hiç kimsenin kendi muvazaasına dayanarak hak talep edemeyeceğini bildirdiği anlaşılmaktadır.
Ara malik ... maddi vakıayı kabul etmiştir. İkinci el konumundaki davalı durumu bilen ve bilmesi gereken kişi olup taşınmaz edinmesinde iyiniyetli sayılamayacağı ve TMK 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır.
Hal böyle olunca davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
Davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.