22. Hukuk Dairesi 2016/17258 E. , 2019/14019 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket bünyesinde 01.03.2013-03.06.2014 tarihleri arasında mağaza müdürü olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız yere anahtarları derhal bırakması ve mağazayı terketmesi söylenerek gerçekleştiğini, aylık ücretinin 2.500,00 TL olduğunu, günlük 11-12 saat her gün çalıştığını, yıllık izin kullandırılmadığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve ulusal bayram genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili davacının market kasasından 1.100,00 TL çaldığının tutanakla tespit edildiğini, davacının savunma yazmayarak işyerini terkettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre, davalı tarafça yapılan feshin haklı nedene dayandığı gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı talebinin ve haftalık iznini kullandığı gerekçesiyle hafta tatili ücreti talebinin reddine diğer taleplerin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı taraflar vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25"inci maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda, mağaza müdürü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi kasadan para çalması nedeni ile davalı işveren tarafından feshedilmiş ve işveren feshin haklı nedene dayandığını savunmuştur. Mahkemece feshin haklı nedene dayadığı kabul edilmiştir.
Dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin feshi ile ilgili olarak; davalı tanıklarından ...: “Büyük kasada açık ve toplu satıştan kaynaklı bir sıkıntı olmuş, bu nedenle işten çıkartıldı,” şeklinde beyanda bulunmuş diğer davalı tanığı ise fesih hakkında bilgisinin bulunmadığını beyan etmiştir. Davacı tanıkları ise yapılan teftişte kasada açık olduğunun söylendiğini, davacıya hırsızlık yaptığı yönünde ithamda bulunulduğunu, davacının da kendisinin herhangi bir para almadığını söyleyerek çıktığını beyan etmişlerdir. İşverence tutulan tutanakta “mağaza müdürü ... kendisine zimmetli olan şirket kasasından 1.100,00 TL’yi zimmetine geçirmiştir. İlgili mağaza müdürü istifayı yazmadan ve zimmetine geçirdiği parayı ödemeden ayrılmıştır.” şeklinde yazılıdır. Davalı işveren 03.06.2014 tarihinde alınan Disiplin Kurulu Kararında ise bu tutanak nedeniyle davacının iş akdinin feshine, zimmetine geçirdiği 1.100,00 TL nin mayıs 2014 ayı ücretinden kesilmesine ve savcılığa suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmiştir. Davacı hakkında hırsızlık veya zimmet suçlaması nedeniyle hakkında savcılığa şikayet yapılmadığı tespit edilmiştir.
Bizzat işveren çalışanı beyanında büyük kasada açık ve toplu satıştan kaynaklı bir sıkıntı olduğu yönünde kasa açığından bahsedilmektedir. Bu nedenle geçmişe yönelik kasa devir ve teslim tutanakları ve günlük kasa raporları incelenerek bu açıkların kayden meydana gelmiş açıklar mı olduğu yoksa açık olduğu belirtilen tutarların davacı tarafından zimmete mi geçirildiği araştırılmadığı gibi kayden meydana gelmişse bu işlemlerden dolayı davacıya kusur atfının mümkün olup olmadığı hususlarına cevap verecek şekilde konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmamıştır. Burada ispat yükü işverendedir. İşverence hırsızlık ithamıyla işten çıkartılmaya çalışan davacıdan istifa dilekçesi yazması istenildiği de tutanakta belirtilmiştir. Davalı işveren Savcılığa suç duyurusunda da bulunmamıştır. İddiaların doğruluğu ve kasa açığının ne şekilde oluştuğu araştırılmaksızın işverence tek taraflı tutulan tutanağa itibarla davacının iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığının kabulü isabetli olmamıştır. Belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 25.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.