4. Hukuk Dairesi 2018/3089 E. , 2018/5754 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 29/08/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi tazminat, birleşen davada aynı davalı aleyhine 09/09/2015 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davada maddi tazminat isteminin kabulüne, birleşen davada manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 13/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra vekaletname ibrazı için dosyanın mahalline geri çevrilmesi sonucunda eksikliğin giderildiği anlaşıldı. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 01/10/2018 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)
KARŞI OY YAZISI
Dava; haksız fiil iddiasına dayandırılan, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalının eylemini haksız tahrik altında işlediğinin kesinleştiği belirtilerek ceza yargılamasındaki haksız tahrik indirim oranı olan %50 indirim ile maddi tazminat isteminin kabulüne, manevi tazminatın ise kısmen kabulüne karar verilmiş, karar davalı vekilince süresi içinde temyiz olunmuştur.
Uyuşmazlık; müessir fiil nedeniyle davalının yaralanması karşılığında mahkemece hükmolunan maddi ve manevi tazminatın, olaya dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasındadır.
Davacı lehine takdir olunan maddi tazminat miktarı olaya, dosya kapsamına ve haksız tahrik indirimine göre uygun olup, Yüksek Daire çoğunluğu ile aramızdaki görüş ayrılığı manevi tazminat miktarının tayininde ortaya çıkmaktadır.
818 sayılı Borçlar Kanunu 47. maddesi ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 56. maddesi hükümlerine göre; hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahiplerine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bir para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Bu cümleden olarak haksız fiili özenilir hale getirecek miktarda da olmamalıdır. 22/06/1966 günlü 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlarda açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu somut uyuşmazlığa gelince; olay günü davacının aralarında husumet bulunan davalının evinin önüne sarhoş vaziyette gelerek, davalı ile tartışmaya başladığı, tartışma sırasında alkolün de etkisi ile davalıya küfür ettiği, tahrike kapılan davalının sopa ile davacıya vurarak yaralanmasına neden olduğu, davacının hazırlık soruşturması sırasında Jandarmada verdiği 14/06/2009 tarihli ifadelerinde davalıdan şikayetçi ve davacı olmadığını beyan ettiği, ceza yargılamasında, davalının eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiğinden cezasında 2/4 oranında indirim yapıldığı, davacının manevi tazminat isteminin 25.000 TL olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilerek 15.000 TL"ye hükmolunduğu, esasen manevi tazminat miktarında matematiksel değil, takdiri indirim yapılacağı ancak olayın oluşu, gelişimi, diğer özellikleri dikkate alındığında manevi tazminat miktarının fazla takdir ve tayin edildiği, ceza yargılamasında kesinleşen 2/4 oranındaki haksız tahrik indirimi uygulansa dahi, bu miktarın hükmolunan miktardan daha az olması gerektiği dosya kapsamı ile sabittir.
Şu durumda mahkemece takdir olunan manevi tazminat miktarı fazla olduğundan, az yukarıda açıklanan gerekçe ve nedenlerle hükmün bu yönden bozulması gerektiği görüşünde olduğumdan, sayın çoğunluğun onama yönünde oluşan görüşüne katılmıyorum.01/10/2018