3. Hukuk Dairesi 2019/2549 E. , 2019/4056 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : TİCARET MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalıya ait abonelikte 21.12.2011 tarihinde yapılan kontrolde 12.06.2003 - 21.12.2011 tarihleri arasındaki tahakkuklarda, çarpanın 80 yerine 50 olarak alındığının fark edildiğini, aradaki fark için 315.859,90 TL tutarında ek tahakkuk yapıldığını, davalının bu tahakkuka itiraz ederek borcu ödemediğini, davalı hakkında söz konusu ek tahakkuk ve ödenmeyen elektrik tüketim bedelleri ile ilgili olarak icra takibi başlattığını, davalının takibe itiraz etmesiyle takibin durdurulduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, haksız ve kötüniyetli itirazı sebebiyle davalının takip konusu alacağın % 20"sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; dükkanı 2001 yılında kiraya verdiğini, daha sonra sattığını, ilgililerin aboneliği üzerlerine almadıklarını, enerjiyi tüketen kiracının elektrik borcunu ödemeden kaçtığını, bu enerjiyi tüketmediğini ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, davalının 201.963,24 TL elektrik borcunun kendi % 50 kusuruna isabet eden 100.981,62 TL elektrik borcundan sorumlu olması nedeni ile; Mersin 6. İcra Müdürlüğünün 2013/1823 esas sayılı takip dosyasında 100.981,62 TL asıl alacak yönünden borçlunun itirazının iptaline, takibin 100.981,62 TL asıl alacak yönünden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, 100.981,62 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren takip talebinde istenilen oranlarda faiz işletilmesine, takip konusu alacak, likit nitelikte olmadığından davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Dava; davacı ... şirketinin davalıya uyguladığı hatalı çarpan nedeniyle düzenlenen fark faturası ve ödenmeyen elektrik tüketim borcuna dayalı olarak yapılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
HMK 266.maddesi hükmüne göre, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren konularda bilirkişi oy ve görüşünün alınması zorunludur. Genel hayat tecrübesi ve kültürünün sonucu olarak herkes gibi hakimin de bildiği konularda bilirkişi dinlenmesine karar verilemeyeceği gibi, hakimlik mesleğinin gereği olarak hakimin hukuki bilgisi ile çözümleyebileceği konularda da bilirkişi dinlenemez. Her halde seçilecek bilirkişinin mesleği itibarıyla konunun uzmanı olması gerekir.
HMK’nun 281. maddesinde, tarafların, bilirkişi raporunda eksik gördükleri hususların, bilirkişiye tamamlattırılmasını; belirsizlik gösteren hususlar hakkında ise bilirkişinin açıklama yapmasının sağlanmasını veya yeni bilirkişi atanmasını mahkemeden talep edebilecekleri; mahkeme, bilirkişi raporundaki eksiklik yahut belirsizliğin tamamlanması veya açıklığa kavuşturulmasını sağlamak için, bilirkişiden ek rapor alabileceği; ayrıca gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görürse, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme yaptırabileceği açıklanmıştır
Bilirkişi raporu kural olarak hâkimi bağlamaz. Hâkim, raporu serbestçe takdir eder. Hâkim, raporu yeterli görmezse, bilirkişiden ek rapor isteyebileceği gibi gerçeğin ortaya çıkması için önceki bilirkişi veya yeniden seçeceği bilirkişi vasıtasıyla yeniden inceleme de yaptırabilir.
Dava konusu icra takibinde, 12.06.2003-21.12.2011 tarihleri arasında hatalı çarpan nedeniyle düzenlenen fark faturası dışında ayrıca 2012/2-4-5-6-7-8 dönem elektrik tüketim faturalarının tahsili talep edilmiştir.
Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda; dönemsel elektrik tüketim faturaları yönünden herhangi bir inceleme yapılmadığı gibi, 28.10.2003-23.06.2004 tarihleri arası dönem için TL bazında tüketim tahakkuku olmadığı gerekçesiyle çarpan hatasına dayalı fark tahakkuk hesaplanmadığı anlaşılmakta olup, söz konusu rapor taraf ve Yargıtay denetimine elverişli değildir.
O halde mahkemece; 28.10.2003-23.06.2004 tarihleri arası dönemin endekslerine göre tüketim miktarı (tüketimlerin o dönemdeki birim fiyatlar üzerinden TL bazına çevrilerek) üzerinden alınması gereken fark tahakkukun hesaplanması ve ayrıca icra takibinde talep edilen dönemsel elektrik tüketim faturalarının da değerlendirilerek, davacının davalı taraftan isteyebileceği bedel (çarpan farkı+dönemsel faturalar) konusunda bilirkişilerden denetime elverişli ek rapor alınarak, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.