22. Hukuk Dairesi 2013/12067 E. , 2014/13982 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Kocaeli 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/02/2013
NUMARASI : 2012/332-2013/57
Hüküm süresi içinde davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, 12.09.2007 tarihinden itibaren davalı E... Ç.. Temizlik İ... G... ve S... H.. Şirketinde sigortalı olarak N... L... Servisi Şirketinin işini yaptığını, davacının yükleme işinde görevli olduğunu ve asgari ücretle çalıştığını, 06.09.2010 tarihinde iş akdinin işverence feshedildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı alacaklarının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekilleri, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini istemişlerdir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, hak düşürücü süre geçtikten sonra feshin yapıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalılar vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalılar vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Davacı işçinin iş sözleşmesinin davalı işverence süresi içinde haklı nedenle feshedilip feshedilmediği uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (g) alt bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde, işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
Diğer taraftan haklı nedenin bulunması halinde feshin belirli süre içinde yapılması gereklidir. Aynı Kanun’un 26. maddesinde ise bu husus düzenlenmiştir. Anılan maddede, “24 ve 25 inci maddelerde gösterilen ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan hallere dayanarak işçi veya işveren için tanınmış olan sözleşmeyi fesih yetkisi, iki taraftan birinin bu çeşit davranışlarda bulunduğunu diğer tarafın öğrendiği günden başlayarak altı iş günü geçtikten ve her halde fiilin gerçekleşmesinden itibaren bir yıl sonra kullanılamaz. Ancak işçinin olayda maddi çıkar sağlaması halinde bir yıllık süre uygulanmaz.” denilerek konu açıklanmıştır.
Somut olayda davacının 03.09.2010 tarihinde geç kaldığı anlaşılmaktadır. Bu devamsızlık değildir. Ancak 10.08.2010, 23-24.08.2010 tarihlerinde davacının üç gün devamsızlık yaptığı ve alınan savunmalarında devamsızlığı kabul ettiği ve 10.08.2010 tarihi için eşinin hasta olduğunu, 24.08.2010 tarihi için raporlu olduğunu ifade ettiği, ancak bunları kanıtlayacak belgeleri sunmadığı görülmektedir.
Bu üç gün içinde devam çizelgesinde davacı hanesinde imzanın olduğu anlaşılmakta olup, davacı kendisinin bu imzaları atmadığını beyan etmiştir. Görüldüğü gibi davacının belirtilen tarihlerde işe gelmediği sabit olup, davalı açısından haklı neden mevcuttur. Şu halde tartışılması gereken feshin hak düşürücü süre içinde yapılıp yapılmadığıdır. Bu noktada davalı cevaplarında devam çizelgesinde imza bulunduğu için bunların 03.09.2010 tarihinde fark edildiğini ifade ederek feshin süresinde yapıldığını belirtmektedir. Dosyadaki 10.08.2010 tarihli devam çizelgesinde davacı hanesinde imza olmakla birlikte aynı gün davacının devamsızlık nedeniyle savunmasının alındığı görülmektedir. Ancak 23-24.08.2010 tarihli devamsızlıklar bakımından davacı tarafından da imzalanan ve imza itirazına uğramayan 03.09.2010 tarihli tutanaklar uyarınca davalının devamsızlıkları 03.09.2010 tarihinde öğrendiği ve bu şekilde feshe hak kazanma tarihi itibariyle 06.09.2010 tarihinde yapılan fesih süresinde olup, davacının iş sözleşmesi davalı tarafından haklı nedenle feshedilmiştir. Davacının kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 21.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.