12. Hukuk Dairesi 2016/18878 E. , 2016/24740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Şikayetçi borçlunun, vekiline satış ilanı tebliğ edilmediğini, satışlardan 08.6.2015 tarihinde haberdar olduğunu ve sair fesih iddialarını ileri sürerek, iki adet taşınmaza ilişkin 04.5.2015 ve bir adet taşınmaza ilişkin 04.6.2015 tarihli ihalelerin feshi istemiyle icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, avukatın vekillik iradesi olmadığından borçlu asile yapılan satış ilanı tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu gerekçesi ile 256 Ada 15 Parsel"de kayıtlı 6 nolu bağımsız bölüm ile aynı yerde kayıtlı 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin şikayetin süreden reddine, yine aynı yerde kayıtlı 5 nolu bağımsız bölüme ilişkin şikayetin ise esastan reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 11 ve Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 18. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur.
Somut olayda borçlunun, vekili aracılığıyla, ... İcra Hukuk Mahkemesi"nin 2014/415 E.-506 K. sayılı dosyası üzerinden aynı taşınmazlara dair daha önce yapılan 11.8.2014 tarihli ihalelerin feshini talep ettiği ve anılan mahkemenin 22.10.2014 tarihli kararının takip dosyası arasında bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, satış ilanının, daha önce de ihalenin feshini talep eden vekile tebliği gerekir. Takip dosyasına ayrıca vekaletname sunulmamış olması, ihalenin feshi hakkındaki kararın dosyaya ibraz edilmiş olması karşısında artık borçlunun takipte vekille temsil edildiği gerçeğini ortadan kaldırmaz. Emredici nitelikteki bu düzenlemelerden kaynaklanan yasal zorunluluğa aykırı olarak, vekili varken asile gönderilen satış ilanı tebligatı yok hükmünde olup sonuç doğurmaz. Şu hale göre, vekil ile takip edilen işlerde vekile tebligat zorunlu olduğundan asile yapılan tebligatın usulüne uygun olup olmaması da sonuca etkili değildir.
İİK"nun 127. maddesi gereğince, taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya (varsa vekiline) tebliğ edilmelidir. Borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi, Dairemizin süreklilik arzeden içtihatlarına göre başlı başına ihalenin feshi sebebi olup, borçlu vekiline satış ilanının tebliğ edilmemesi veya usulsüz tebliğ edilmesi de aynı hukuki sonuçları doğurur. Öte yandan İİK"nun 134/7. maddesi uyarınca; borçluya (varsa vekiline) satış ilanı tebliğ edilmemiş ya da usulsüz tebliğ edilmiş ise, borçlu satışı öğrendiği tarihten itibaren yedi günlük sürede ihalenin feshini isteyebilir.
Bu durumda, mahkemece borçlunun ihaleyi öğrendiğini beyan ettiği 08.6.2015 tarihinin aksi ispat edilemediğine göre, İİK"nun 134/7. maddesinde öngörülen ihaleden itibaren bir sene içerisinde yapılan 11.6.2015 tarihli şikayetin süresinde olduğunun kabülü gerekir.
O halde, mahkemece, 256 Ada 15 Parsel"de kayıtlı 6 nolu bağımsız bölüm ile aynı yerde kayıtlı 1 nolu bağımsız bölüme ilişkin ihalenin feshi isteminin, öğrenme tarihine göre süresinde olduğunun kabulü ile, borçlu asile yapılan satış ilanı tebliğ işlemi yok hükmünde olup, borçlunun vekiline yapılmış bir satış ilanı tebliğ işleminin bulunmaması nedeniyle şikayete konu üç taşınmaz yönünden de istemin kabulü ile ihalelerin feshine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.12.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.