17. Hukuk Dairesi 2019/3429 E. , 2020/7755 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasında görülen tazminat davasının yapılan yargılaması sonucunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalılardan ..."in sevk ve idaresindeki araç ile 28/09/2007 günü seyri esnasında yaya olan müvekkil ..."a çarpmasıyla kazaya sebebiyet verdiğini, davalının bu kazanının oluşumunda tam kusurlu olduğunu, meydana gelen bu kazada müvekkilin ağır bir şekilde yaralandığını, hayati tehlike geçirdiğini ve tedavisinin halen devam ettiğini, müvekkilinin üniversite eğitiminin bu kaza nedeni ile 2 yıl geciktiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 70.000,00 TL manevi tazminat ile 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri; davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile, davanın tedavi masrafları ve yol giderleri yönünden feragat nedeni ile reddine,davanın sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatları yönünden davalılar Allianz Sigorta A.Ş. ve ... için işlemden kaldırıldığı 21.02.2014 tarihinden itibaren üç aylık zaman dilimi içerisinde taraflarca yenilenmediği anlaşıldığından davanın 150/ 5.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı ... yönünden 40.000,00.TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili
ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Karar, Daire’nin 18/04/2018 tarih 2015/9906 Esas 2018/4265 Karar sayılı ilamında özetle “...davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olayın özelliğine uygun düşmeyen miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir” gerekçesi ile bozulmuş, Mahkemece bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yapılan yargılama neticesinde, tüm dosya kapsamına göre, davanın tedavi masrafları ve yol giderleri yönünden feragat nedeni ile reddine,davanın sürekli iş göremezlik ve geçici iş göremezlik tazminatları yönünden davalılar Allianz Sigorta A.Ş. ve ... için işlemden kaldırıldığı 21.02.2014 tarihinden itibaren üç aylık zaman dilimi içerisinde taraflarca yenilenmediği anlaşıldığından davanın 150/ 5.maddesi uyarınca açılmamış sayılmasına, davalı ... yönünden 15.000,00.TL manevi tazminatın olay tarihi olan 28/09/2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacılar vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının, davalı ... vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava Borçlar Kanunu"nun 46. maddesi (6098 sayılı TBK m. 54) ve 47. maddesi (TBK m. 56) gereğince tedavi giderleri nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Borçlar Kanunu"nun 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı TBK m. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine
ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.6.1976 günlü ve 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden, hakim bu konuda takdir hakkını kullanır iken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Dosya kapsamından, davacı ... ’un kaza nedeniyle %32 sürekli çalışma gücü kaybı olduğu, olayda %75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu bakımdan, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın tarihi, meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, olay tarihindeki paranın alım gücü dikkate alındığında davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde bir miktar daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olayın özelliğine uygun düşmeyen miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının, davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 201,77 TL fazla alınan temyiz peşin harcın davacıya geri verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."e geri verilmesine 26/11/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.