12. Hukuk Dairesi 2018/11756 E. , 2019/16515 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21. Hukuk Dairesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesi kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlular tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takipte, borçluların İcra Mahkemesi"ne başvurusunda; diğer itirazlarının yanında, asıl alacağa %100 faiz uygulandığı, faiz oranının ve hesaplamasının hukuka aykırı olduğu, borçlulara hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilmediği, alacaklının ipotek limiti ile sınırlı olarak alacağını talep edebileceği, takip tarihinden itibaren faiz talep edemeyeceğinden bahisle takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince şikayetin reddine karar verildiği, borçlular tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, bilirkişi raporunda yapılan hesaplamaya göre; takip talebinde fazla talepte bulunulduğu gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ile takip tarihi itibari ile talep edilebilecek nakit asıl alacak tutarının 83.235.60 T.L., temerrüt faizinin 23.800.81 TL., faizin %5 BSMV 1.190.04 TL. olmak üzere, toplam alacak 108.226.45 TL. (ipotek limiti olan 300.000.00 TL.) ile sınırlı olmak üzere tahsilde tekerrür etmemek kaydıyla %100 temerrüt faizi ve faizin %5"i oranında BSMV yürütülmek sureti ile tahsiline icra emrinin düzeltilmesine karar verilmiştir.
İİK"nun 150/ı maddesi uyarınca; krediyi kullandıran tarafça, noter aracılığıyla krediyi kullanan tarafın kredi sözleşmesinde yazılı ya da ipotek akit tablosunda belirtilen adresine gönderilen hesap özetine, borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itiraz edilmemesi halinde ihtardaki borç miktarı kesinleşir. Ancak, böyle bir durumda, borçlu, ihtarnamedeki kesinleşen borç miktarına takip tarihine kadar işletilen faiz miktarına ve faiz oranına itiraz edebilir. Kredi asıl borçlusunun kendisine noter aracılığı ile gönderilen hesap özetine 8 gün içinde itiraz etmemesi halinde ihtarda belirtilen miktar kesinleşir ve bu durumda itiraz nedenlerinin İİK.nun 149/a ve 33.maddelerinde öngörülen koşullara göre kanıtlanması zorunlu hale gelir.
Bu durumda, İİK.nun 150/ı maddesi gereğince hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiş olmakla alacak miktarına yönelik iddiaların icra mahkemesinde ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak; İİK.nun 149/a maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 33/1-2. maddesine göre itfa ve imhal nedeniyle icranın geri bırakılması talep
edilebileceği gibi, takipte istenilen miktarın ihtarnameye uygun olmadığı ve itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçlunun temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı, ayrıca işleyecek faiz oranı şikayet konusu yapabilir. Öte yandan, borçlular tarafından limit ipoteğinde limitin aşıldığına ilişkin şikayette bulunulmuştur. Limit aşımına ilişkin şikayet süresiz olarak her zaman ileri sürülebilir.
TMK"nun 851. ve 881. maddelerinde ifadesini bulan muhtemel bir alacağın teminatı olarak tesis edilen üst sınır (limit) ipoteğinde, borcun ulaşacağı miktar belirsiz olduğundan, taşınmazların ne miktar için teminat teşkil edeceği ipotek akit tablosundaki limitle sınırlandırılmıştır. TMK"nun 875. maddesinde belirtilen ve ipotekle teminat altına alınan ana borç, faiz, icra takip giderleri ve taraflarca kararlaştırılan eklentilerden oluşan toplam borç miktarının, bu limiti aşması mümkün değildir. (HGK. 24.05.1989 tarih, 1989/11-294 E, 1989/378 K).
Somut olayda, İİK."nun 150/ı maddesinde öngörülen kurallara göre; borçlulara hesap kat ihtarının gönderilerek tebliğ edildiği anlaşılmakla borçlular tarafından itiraz edilmediğinden hesap kat ihtarnamesindeki miktar kesinleşmiştir. İlk derece mahkemesince alınan bilirkişi raporunda yapılan ödemelerde dikkate alınarak, kat ihtarında kesinleşen miktara istinaden, temerrüt tarihine kadar akdi faiz oranı için %16.80 ile temerrüt tarihinden takip tarihine kadar dönem için ise, %100 oranında faizin hesaplandığı görülmekle, ipotek resmi senedinin altıncı maddesinde, temerüt faizinin, alacaklı bankanın merkez bankasına bildirmiş olduğu, temerrüt tarihinde geçerli olan en yüksek kredi faiz oranının %100 fazlası olup temerrüt halinde ödeneceğinin düzenlendiği, kredi sözleşmesinin faize ilişkin kısımlarının ise dosyada mevcut olmadığı, kabul edilen hesaplamalarda taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi ile ipotek resmi senedindeki temerrüde ilişkin hükümlerinin dikkate alınmadığı anlaşılmıştır.
O halde, kredi sözleşmesi, ipotek akit tablosu dikkate alınarak itiraz edilmeksizin kesinleşen hesap kat ihtarnamesinin düzenlendiği tarihten, borçluların temerrüde düştüğü tarihe kadar işleyen akdi faiz ile bu tarihten takip tarihine kadar işleyen temerrüt faiz miktarı, ayrıca işleyecek faiz oranına dair şikayetler incelenerek Yargıtay denetimine olanak tanıyacak biçimde bilirkişi incelemesi yaptırılıp rapor alınması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçluların temyiz itirazlarının kabulü ile, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 05/04/2018 tarih ve 2017/2899 E. - 2018/747 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK"nun 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK"nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 14/11/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.