1. Hukuk Dairesi 2015/17574 E. , 2019/645 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, bedel davası sonunda, yerel mahkemece davalı ... aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davasının reddine, diğer davalılara yapılan temlik işlemlerinin muvazaalı olduğu gerekçesi ile 23 ada 3 parsel sayılı taşınmaz yönünden tapu iptali ve tescil, 252 ada 18 parsel sayılı taşınmaz bakımından tazminat istemlerinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalılardan ..., ... ve ... vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 05.02.2019 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... ve vekili Avukat ... ile diğer temyiz eden davalılar vekili Avukat ... geldiler, davetiye tebliğine rağmen davalı ... vekili Avukat ve davalı ... gelmediler yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteklerine ilişkindir.
Mahkemece ... hakkındaki davanın reddine 23 ada 3 sayılı parsel bakımından iptal tescil isteğinin 252 ada 18 sayılı parsel bakımından tazminat isteğinin kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden, 1911 doğumlu mirasbırakan ...’nin 05.08.2008 tarihinde öldüğü, geriye mirasçı olarak kendisinden önce ölen kardeşi Anzılha’dan olma davacı yeğeni Nihat, yine kendisinden önce ölen kardeşlerinden olma davalılar ..., ..., ... ve ... ile dava dışı yeğenleri ve yeğenlerinin çocuklarının kaldıkları, davalılardan Necdet’in üçüncü kişi olduğu, davalılardan ...’nin davanın açıldığı sırada ölü olduğunun anlaşılması nedeni ile mirasçıları olan ... ve ...’nın yargılama sırasında davaya dahil edildikleri, mirasbırakanın 252 ada 18 parsel sayılı taşınmazını 19.09.2006 tarihli resmi senet ile satış yolu ile ¼ er paylar halinde davalılar ...,... ve ...’e temlikettiği adı geçen davalıların ise 07.11.2006 tarihinde satış yolu ile davalı ...’a devrettikleri, yine mirasbırakanın adına kayıtlı 23 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 35/2300 payını (mirasbırakan adına vekaleten dava dışı ... aracılığı ile) 16.09.2006 tarihinde davalı ... ...’ye satarak devrettiği anlaşılmaktadır.
Toplanan deliller ve dosya içeriği ile mirasbırakanın tarafından yapılan temliklerin muvazaalı olduğu,ancak çekişme konusu 18 parsel sayılı taşınmazın şu andaki maliki olan davalı ...’in kötüniyetinin kanıtlanamadığı, dolayısıyla Türk Medeni Kanunu 1023.maddesi koruyuculuğundan yararlanacağı gözetilerek 18 parsel bakımından bedele, diğer dava konusu 3 parsel bakımından ise tapu iptali ve tescile karar verilmesi kural olarak doğrudur.
Ancak, 04/05/1978 tarih, 4/5 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında da düzenlendiği üzere ölü kişi aleyhine dava açılması mümkün olmadığı gibi ıslah yoluyla dahi olsa mirasçıları davaya dahil edilmek suretiyle davanın yürütülmesine olanak yoktur.
Somut olayda davalı olarak gösterilen ... 12.11.2007 tarihinde ölmüş, dava ise 22.10.2009 tarihinde açılmıştır. Dava konusu olayda Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 124.maddesini uygulama olanağı da yoktur.
Öte yandan davalı ... ... ile diğer davalılar arasında ayrı ayrı taşınmazları edinmeleri nedeni ile zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır.
Bilindiği üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 297/2.maddesinde, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda ise hükmün 1.bendinin infazda sorun yaratacak şekildedir.
Bir başka hususta, Hukuk Muhakemeleri Kanunu 326.maddesinde, “Kanunda yazılı hâller dışında, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Hal böyle olunca,
1- Davalılardan ...mirasçıları hakkındaki davanın reddedilmesi,
2- Dava konusu 23 ada 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalı ... ... adına kayıtlı 35/2300 payın davacının (murisin Şanlıurfa 2.Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2010/1294 E-2010/1244 K sayılı veraset ilamındaki) payı oranında tapusunun iptali ile davalı adınaa tescile, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına şeklinde hüküm kurulması,
3- Davalı ... ile diğer davalılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığından yargılama giderlerinden; 3 parsel sayılı taşınmaz bakımından davalı ... ’in 18 sayılı parsel bakımından davalılar ..., ...’in sorumlu tutulması gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi davalı ... dışındaki davalılar bakımından dava kabul edildiğine göre davalılar lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Davacının ve davalıların değinilen nedenlerden ötürü yerinde bulunan temyiz itirazının kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 02.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesi gereğince gelen temyiz eden taraflar vekilleri için 2.037.00."şer-TL. duruşma vekâlet ücretinin karşılıklı olarak alınıp birbirlerine verilmesine, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.