Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/3209
Karar No: 2019/3003

Kasten öldürme - hakaret - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/3209 Esas 2019/3003 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen bir davada sanık, boşanmak üzere olduğu eşine ilişki iddiasıyla tartışmış ve ardından eşinin evine giden adamı öldürmüştür. Mahkeme, sanığı maktulu kasten öldürmek suçundan suçlu bulmuş, hakaret suçunda ise ceza verilmemesine karar vermiştir. Sanık, 5237 sayılı TCK'nin 81/1, 29/1 ve 62/1 maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Tüm deliller mahkeme yerinde incelenmiş ve mahkeme kararında düzeltme yapılması gerektiğine dair bir sebep görülmemiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1-2-3 maddelerinin iptal edilmesi nedeniyle hukuka aykırı bir uygulama yapıldığı belirtilse de, mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamanın düzenlenen şekilde yapılması kararlaştırılmıştır. Mahkeme kararında belirtilen kanun maddeleri şöyledir: TCK'nin 81/1, 29/1, 62/1, 125/1, 129/1 ve CMK'nin 223/4-c maddeleri.
1. Ceza Dairesi         2017/3209 E.  ,  2019/3003 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürme, hakaret
    HÜKÜM : 1- Sanık ... hakkında; maktul ..."na yönelik kasten insan öldürmek suçundan TCK"nin 81/1, 29/1, 62/1. maddeleri uyarınca 12 yıl 6 ay hapis cezası.
    2- Sanık ... hakkında; maktul ..."na yönelik hakaret suçundan haksız bir fiile tepki olarak gerçekleştirdiği için TCK"nin 125/1 ve 129/1. maddeleri ile CMK"nin 223/4-c maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına.
    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Sanık ...’in, maktul ...’a karşı hakaret suçundan kurulan hüküm açısından mahkemenin kabul ve takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamedeki bu hususa ilişkin düşünceye iştirak olunmamıştır.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ...’in, maktul ...’a karşı kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin edilmiş, takdire ve tahrike ilişkin cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, hakaret suçundan TCK"nin 129/3. madde uyarınca ceza verilmesine yer olmadığı mahkemece kabul ve takdir kılınmış verilen hükümlerde
    düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık... müdafiinin duruşma ve dilekçelerinde; sanık hakkında TCK’nin 25 ve 27. maddelerinin uygulanması gerektiğine, tahrik indiriminin en üst oranda yapılması gerektiğine, maktulden katılanlar ..’nın sanık hakkında tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
    24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamanın hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de;
    Bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün "Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK"nin 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine" şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmü ile hakaret suçundan kurulan hükmün tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak ONANMASINA, 27/05/2019 gününde Üyeler ... ve ..."ün, sanık hakkında asgari oranda tahrik indirimi yapılması gerektiğine dair karşı oyları ve oy çokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY:
    Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/11/2015 gün ve 2014/346 esas, 2015/336 nolu kararı ile sanık ... hakkında kasten ...’nu öldürme suçundan dolayı verilen 5237 sayılı Yasanın 81, 29, 62. maddeleri uyarınca neticeten verilen 12 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin hükmün, sanık ve katılan müdafileri tarafından temyiz istemi üzerine Dairemize gönderilmesi sonrasında, heyetçe yapılan değerlendirme üzerine sayın çoğunluğun hükmün onanmasına ilişkin kararına katılmamız mümkün görülmediğinden bu yöndeki çoğunluk görüşüne muhalifiz.
    ŞÖYLE Kİ;
    Yerel Mahkemenin olayın oluşuna ilişkin kabulüne baktığımızda, sanık
    ...ile ....’in 02/06/1994 tarihinden beri resmi evli oldukları, bu evliliklerinden bir kız çocuklarının bulunduğu. Ancak her ikisinin de aralarındaki geçimsizlik yüzünden birbirlerinden boşanmak istedikleri, Gelibolu Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/582 esas sayılı bu dosyalarının da henüz derdest olduğu, hatta tarafların evlerini de ayırmak suretiyle ayrı yaşamaya başladıkları, fakat çocukları için konuşmaya devam ettikleri, sanığın Çanakkale"den tayin istediği, boşanma sonuçlandıktan sonra bu ilden de gideceği anlaşılmaktadır.
    Sanığın;
    - Boşanmakta olduğu eşi ...’e dava süreci içerisinde hal ve tavırlarından şüphelendiği, onun iş komşusu olan maktul ... ile aralarında bir ilişki olabileceğinden de şüphelenmek suretiyle, onu çeşitli kereler hareketlerine dikkat etmesi hususunda uyardığı,
    - Tarafların müşterek çocukları ....’in Emniyet aşamasındaki beyanından da anlaşılacağı üzere, aynen alıntı ile "....Babam ... benimde bulunduğum bir ortamda anneme hitaben bir boşanma konusu mevcut, zaten boşanacağız ne istiyorsan boşandıktan sonra yaparsın dediğini," duyduğunu beyan etttiği,
    - Sanığın, boşanma davasında kullanmak amacıyla, ...’in evine dinleme cihazı dahi yerleştirmesi göz önünde tutulduğunda,
    Taraflar arasında ARTIK, manevi anlamda bir evlilik bağının kalmadığı anlaşılmaktadır. Her iki tarafa da Medeni Kanunun aile bireyleri içerisinde, eşlerin MK.nin 185. md anlamında boşanana kadar karşılıklı olarak yasal zeminde "sadakat yükümlülükleri" bulunmakta ise de, bu maddi bir olgudan ibarettir.
    Oysaki, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 29. maddesinde düzenlenen tahrik suçun manevi yönünü oluşturmaktadır.
    BU NEDENLER İLE; Olay gecesinin geç saatinde resmi olarak boşanma aşamasında olduğu ve ayrı yaşadığı ...’in evine maktulün girdiğini gören sanığın, maktulün hemen arkasından eve girmeye çabalaması, maktulün bulunduğunda üstünün giyinik olması, sanığın, ...’in evine kurduğu ses kayıt cihazının çözümüne ilişkin (her ne kadar yasal delil olarak kabulü mümkün görülemez ise de) raporda, ...’in "...... benimle kimse yatmıyor anladın mı?;" şeklindeki sözleri de düşünüldüğünde, ... ile maktul arasında cinsel ilişkiye dair hiçbir delil bulunmadığı sabittir.
    Zaten, Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesince hüküm kurulduğu esnada TCK.nin 29. maddesinin makul oranda indirilme gerekçesi olarak aynen alıntı ile "...... ile kendisini aldattığını düşündüğü maktul ...’ın gece geç bir saatte, yasal evlilik birliği devam eder iken ...’in evine girerken görmesi"nden duyduğu tahrik altında sanığın suçu işlediğini kabul etmektedir.
    Yerel Mahkeme dahi, ...’in sanığı, Kubilay ile aldattığı düşüncesine ilişkin bir olgudan bahsetmekte olup, evet manevi olarak bitmiş bir evlilik dahi olsa, resmi olarak sonuçlanana kadar MK.nin 185. madde kapsamında, ... ile sanık ...’in karşılıklı olarak maddi anlamda birbirlerine "sadakat yükümlülüğü" bulunmakta olup, maktulün ise, sanığa karşı böyle bir yükümlülüğünden yasal anlamda bahsedilemez. Ancak, daha önceden sanık ile tanışan ve kendisine abi diye hitap ettiği bir kişinin, henüz boşanmadığı eşinin evine gece geç saatte gelmesi, sanığında buna tanık olmasının getirdiği anlık bir tahrikin etkisinin varlığıda söz konusu ise de, asgari oranda tahrik oluşturabileceği görüş ve kanaatindeyiz.
    TÜM BU HUSUSLAR BİR BÜTÜN OLARAK DÜŞÜNÜLDÜĞÜNDE;
    Sanık ... hakkında, maktul ...’ı kasten öldürme suçundan mahkemece hüküm kurulur iken TCK.nin 29. maddesinin uygulanması sırasında ceza indiriminin asgari düzeyde yapılması düşüncesinde olduğumuzdan, ceza indirimini makul oranda yapan yerel mahkeme kararının onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne muhalifiz.
    27/05/2019 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet Savcısı ...un huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat...."ın yokluğunda 30/05/2019 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi