20. Hukuk Dairesi 2017/270 E. , 2019/6130 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ..., birleşen dosya davacıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., asli müdahil ... ve davalılar Orman Yönetimi vekili ile Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Kadastro sırasında ... ili, ... ilçesi, ... 217 ada 1 parsel numaralı taşınmaz 20.512,37 m2 yüzölçümü ve orman niteliğiyle Hazine adına tespit edilmiştir.
Davacı ... vekili, ... ili, ... ilçesi, ... 217 ada 1 parsel numaralı taşınmazın bir bölümünün davacının zilyetliğinde tapulu arazi olduğunu ileri sürerek tespitin iptali ile taşınmazın davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır.
Birleşen ... Kadastro Mahkemesinin 2008/49 E.- 2008/43 K. sayılı dosyasında ..., 2008/40 E.- 2008/36 K. sayılı dosyasında ... , 2008/43 E.- 2008/39 K. sayılı dosyasında ... ve ..., 2008/51 E.- 2008/44 K. sayılı dosyasında ..., 2008/33 E. -2008/28 K. sayılı dosyasında ... ve Vahit Karasakal, 2008/36 E.- 2008/32 K. sayılı dosyasında ..., ... ilçesi, ... 217 ada 1 parsel numaralı taşınmazın belirli bölümlerinin zilyetlikleri altında tapulu arazileri olduğunu, taşınmazda miras paylarının bulunduğunu ileri sürerek bu bölümlerin kadastro tespitinin iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, davacılar ..., ..., ... , ..., ..., ..., ... ile asli müdahiller ..., ... ve ...’ın davalarının reddine, davacı ... ’ün davasının kabulü ile ... ili, ... ilçesi, ... 217 ada 1 parsel numaralı taşınmazın 08.10.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda 217 (1/A) ile gösterilen 4889,50 m2"lik bölümünün fındık bahçesi vasfıyla ... adına tapuya kayıt ve tesciline, taşınmazın kalan 15622,82 m2"lik bölümünün orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ..., birleşen dosya davacıları ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., asli müdahil ... ve davalılar Orman Yönetimi vekili ile Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3402 sayılı Kanunun 5304 sayılı Kanunla değişik hükümlerine göre yapılan orman kadastrosu bulunmaktadır.
1)Davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın dava konusu 217 ada 1 parsel numaralı taşınmazın fen bilirkişi raporunda (1/B), (1/C), (1/D), (1/E), (1/F), (1/G), (1/H), (1/I) ile gösterilen bölümlerine ilişkin temyiz itirazları yönünden, davacı ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın dayandığı 01.07.1964 tarih ve 1 sıra nolu 18380,00 m2 yüzölçümlü ve davacı ...’ın dayandığı 02.07.1963 tarih ve 1 sıra nolu 18373,00 m2 yüzölçümlü tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazın batısında kalan 192 ve 216 ada numaralı dava dışı pek çok taşınmaza revizyon gördüğü ve tapu kayıt miktarından daha fazla taşınmazın davacılar adına tespit ve tescil edildiği belirlenerek hüküm kurulduğuna göre davacıların temyiz itirazları yerinde değildir.
2)Davalı Hazine ve Orman Yönetiminin dava konusu 217 ada 1 parselin fen bilirkişi raporunda (1/A) ile gösterilen bölümüne yönelik temyiz itirazları yönünden; mahkemece 217 ada 1 parselin (1/A) ile gösterilen bölümünün davacı ... ’ün dayandığı tapu kaydı kapsamında kaldığı gerekçesiyle davacı adına tespitine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir. Şöyle ki, keşifte uygulanan ve davacı ...’ün dayandığı 01.07.1964 tarih ve 1 sıra nolu 18380,00 m2 yüzölçümlü ve sınırları İbrahim ve obuz ve umumi yol okuyan tapu kaydı ile davacı ... ’ün dayandığı 14.08.1989 tarih ve 5 sıra nolu 11028,00 m2 yüzölçümlü, doğusu obuz, batısı dedeoğlu İbrahim tarlası, kuzeyi umumi yol, güneyi obuz sınırları ihtiva eden tapu kaydının aynı kökten gelip gelmediği, revizyon görüp görmediği belirlenmeden ve davacının dayandığı tapu kaydı keşifte zemine usulüne uygun biçimde uygulanmadan hüküm kurulması doğru değildir.
Davacı ... tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açtığına göre mahkemece, davacı ... ’ün dayandığı 14.08.1989 tarih 5 sıra nolu 11028,00 m2 yüzölçümlü tapu kaydı ile ...’ün dayandığı 01.07.1964 tarih ve 1 sıra nolu 18380,00 m2 yüzölçümlü tapu kaydı tüm geldi ve gitti kayıtları ile birlikte ilgili yerlerden getirtilmeli, bu tapu kayıtlarının aynı kökten gelip gelmediği belirlenmeli, kadastro sırasında revizyon görüp görmediği araştırılmalı, revizyon görmüş ise bu parsellere ait kadastro tesbit tutanak örnekleri ile kesinleşmiş iseler, kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları, itirazlı iseler dava dosyaları ile bilirkişi raporunda 217 ada 1 parsel numaralı taşınmaza sınır ya da yakın komşu bulunan taşınmazların kadastro tespit tutanakları ve tapu kayıtları ile varsa dayanak vergi ve tapu kayıtları getirtilmeli, yine en eski ve tespitten 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları ve bu hava fotoğraflarından yararlanılarak üretilen memleket haritaları ve varsa amenajman planı ve fotogrametri yöntemiyle kadastro çalışmalarına altlık olarak düzenlenen kadastro paftası ilgili yerlerden getirtilip, halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis, bir fen elemanı ve ziraat fakültelerinin toprak bölümünden mezun olan bir ziraat mühendisi aracılığıyla mahallinde yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.-K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.-K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.-K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, eğimi, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritası ve hava fotoğrafının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ve hava fotoğrafı ölçeğine çevrildikten sonra, bu haritalar komşu ve yakın komşu parselleri de -3-
içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte aynı haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı; dayanak tapu kaydı, yerel bilirkişi marifetiyle zemine uygulanmalı, tapu kaydı uyduğu takdirde taşınmazın öncesinde orman olup olmadığı da gözönünde bulundurularak 4785 sayılı Kanun hükümleri ve tapu kaydı tartışılmalı, dayanak tapu kaydı değişebilir sınırları içeriyor ve sınırda da eylemli orman var ise, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3. maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilmeli; taşınmazın kapsamı, orman veya ormandan açma değilse, miktar fazlasının sınırda bulunan eylemli ormandan açma yapılarak kazanıldığı kabul edilmeli, tapu kaydı sabit sınırlı ise miktarı ile geçerli olduğu düşünülmeli ve 217 ada 2 parsel davacı ... adına tespit edildiğinden bu parselin yüzölçümü tapu kayıt miktarından mahsup edilerek tapu kaydının kapsamı belirlenmelidir.
Yukarıda açıklanan yöntemle yapılacak araştırma sonucu, taşınmazın orman sayılan yerlerden olmadığı, dayanılan tapu kaydı kapsamında da kalmadığı ve zilyetlik yoluyla kazanılabilecek yerlerden olduğu belirlendiği takdirde, bu kez, tespit tarihinden 15-20 yıl öncesine ait hava fotoğrafları, memleket haritaları ile fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orjinal fotokopi örneği ve kadastro paftası ziraat mühendisi, fen elemanı ve orman mühendisi ile birlikte ölçekleri eşitlenip çakıştırıldıktan sonra mahalline uygulanmalı, hava fotoğrafları stereoskop aletiyle incelenmeli, taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğünün ve fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasında zilyet ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı yönünde krokili rapor alınmalı, bu araştırmalar sonucu bilirkişiler tarafından taşınmaz üzerinde tam olarak hangi tarihten itibaren zilyetliğin başladığı belirlenmeli, ziraat bilirkişiden kültür arazisi olup olmadığı yönünden rapor alınmalı, zilyetlik olgusunun maddi olaylara dayalı olmasından hareketle, maddi olayların ancak tanık, bilirkişi ve benzeri anlatımlarla kanıtlanacağı gözetilmeli (HGK 30/03/1994 gün ve 1993/8 - 939 - 1994/176 sayılı kararı), komşu parsellerin tutanak ve dayanakları uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; tarafların bildirecekleri zilyetlik tanıkları ile kadastro tespit bilirkişileri taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; dava tarihine kadar davacı kişi yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı ile eklemeli zilyetler yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden senetsiz belgesiz araştırması yapılıp, sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, yasanın getirdiği 40/100 dönüm sınırlamasının aşılıp aşılmadığı saptanmalı, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
SONUÇ: 1)Yukarıda birinci bentde açıklanan nedenlerle davacılar ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ...’ın temyiz itirazlarının REDDİNE;
2)İkinci bentde açıklanan nedenlerle davalılar Hazine ve Orman Yönetimi vekillerinin dava konusu taşınmazın (A) harfi ile belirtilen 4889,50 m2"lik kısmına yönelik temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün bu kısım yönünden BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 22/10/2019 günü oybirliği ile karar verildi.