Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2019/5842
Karar No: 2020/3500
Karar Tarihi: 25.06.2020

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2019/5842 Esas 2020/3500 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2019/5842 E.  ,  2020/3500 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; abonesiz ve sayaçsız elektrik kullanması nedeniyle davalıya kaçak elektrik kullandığından dolayı ceza kesildiğini, borcun ödenmemesi üzerine Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2012/5057 esas nolu dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin tebliği üzerine davalı tarafından borçlu olmadığından bahisle itiraz edildiğini ileri sürerek yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; kaçak elektrik kullanımının söz konusu olmadığını, sadece abone olmadan elektrik enerjisini sayaçtan geçirmek suretiyle kullandığını, somut olayda kaçak elektrik değil elektrik piyasası müşteri hizmetleri yönetmeliğinin 14/1- e maddesi gereğince usulsüz elektrik kullanımı söz konusu olduğunu, bu nedenle de kaçak bedelinin hesaplanmasına ilişkin hükümlerin uygulanamayacağını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece; alınan bilirkişi raporuna göre, davalının fon bileşenleri % 18 KDV ve işlemiş yasal faizi olmak üzere 57.868,68TL davacı kuruma borçlu olduğu kanaatine varılarak davanın kısmen kabulü ile, davalının Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğünün 2012/5057 nolu takip dosyasına yaptığı itirazın 55.868,72 TL asıl alacak ile 1.717,96 TL faiz olmak üzere toplam, 57.586,68 TL üzerinden iptali ile, takibin bu miktar yönünden devamına, dava konusu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin ve icra inkar tazminat talebine ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
    Dairemiz 22.03.2017 T. ve 2015/17807 E. - 2017/3664 K. sayılı ilamında; davalının sair temyiz itirazlarının reddi ile davalının kaçak kullandığı hususu sabit olup bilirkişilerce yapılan hesaplamada kaçak tahakkukuna kayıp-kaçak ,dağıtım bedeli, iletim bedeli ,..., Enerji Fonu, TRT Fonu bedellerinin de eklenerek hesap yapıldığı ancak bu bedellerin kaçak hesabına dahil edilemeyeceği bu sebeple dosyanın önceki bilirkişi dışında konusunda uzman bir bilirkişiye verilerek, bilirkişiden davacı kurumun davalı taraftan isteyebileceği kaçak
    elektrik bedelinin tutanak ve tahakkuk tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Müşteri Hizmetleri Yönetmeliği hükümlerine göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından yayımlanan 29.12.2005 günlü 622 sayılı kararına göre hesaplanması için rapor alınarak karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile bozulmuştur.
    Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü"nün 2012/5057 E. Sayılı dosyada davalı borçlunun 42.868,78 TL asıl alacak ve KDV, 1.318,21 TL gecikme faizi yönünden itirazının iptali ile bu miktarla sınırlı olarak takibin devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, icra inkar tazminatı talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davanın hukuksal niteliği gereği, temyiz aşamasında dava konusu borcu söndüren nitelikte bir belge verilmişse, bu belge üzerinde gerekli inceleme yapılmak suretiyle bir karar verilmelidir. Diğer bir anlatımla yargılama aşaması henüz tamamlanmamış böyle durumda borcu itfa eden belgenin veya dava şartının söz konusu olduğu hallerde dava sonuçlanıp kesinleşmemiş olmakla ibraz edilen yazılı belgenin dikkate alınması gerekir.
    Gerçekten de, yargılamada davayı inkar eden davalının savunması borcun bulunmadığı savunmasını da kapsar. O nedenle, davalının borcun ne sebeple bulunmadığını açıklama ve iddianın aksine, delillerini ikame etme hakkının ortadan kalktığından söz edilemez. Yine aynı şekilde taraflar arasında borç ilişkisinin varlığını ve borcu inkar eden davalının davadan sonra temyiz aşamasında ödeme yaptığı yönündeki belgeyi yine bu aşamada ibraz eden alacaklının bu talebinin de iddia ve savunmanın genişletilmesi yasağı kapsamında kaldığından söz edilemez (HUMK. Md. 202; Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 24.03.2004 tarih ve 2004/2- 183 Esas, 2004/165 Karar; 04.07.2007 tarih ve 2007/13-453-2007/453 sayılı ilamları).
    Sonuç itibari ile; yargılama aşaması henüz tamamlanmamış böyle bir durumda, borcu itfa eden belgenin veya dava şartının söz konusu olduğu hallerde, dava sonuçlanıp kesinleşmemiş ise, ibraz edilen ve borcu söndüren yazılı belgenin dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda; davalı temyiz dilekçesinde; borcun 2392TL lik kısmının davalı hakkında açılan Şanlıurfa 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 2012/844 E. 2013/244 K. sayılı dosyası üzerinden 19.12.2012 tarihinde ödendiği ve bu sebeple ceza davası hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı çıktığını belirtmiştir.
    Davalının, temyiz incelemesi aşamasında borcu ödediğini iddia etmiş olması karşışında, temyiz aşamasında ibraz edilen bu belgenin davaya konu borçla ilgisinin olup olmadığı, taraflar arasındaki borç ilişkisinin kabulü anlamına gelip gelmediği ve sonuçta da borcu söndüren belge niteliğinde olup olmadığının yukarıda açıklanan ilkeler çerçevesinde araştırılıp incelenmesi ve eldeki davaya etkisi üzerinde de durularak bir karar verilmesi gerekmektedir.
    Hal böyle olunca, mahkemece; davalı temyiz incelemesi aşamasında, borcu ödediğini bildirdiğinden; davacı kurumun hesabına yapılan ödemenin dava konusu alacakla ilgili olduğunun belirlemesi halinde, ödendiği sabit olan miktar da değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekmekte olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"un 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25.06.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi