9. Hukuk Dairesi 2011/18525 E. , 2013/18833 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı T.C. Sağlık Bakanlığı ve İhbar Olunanlardan ... Tem. Gıda Tıb. Malz. Güv. Ltd. Şti. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haksız olarak feshedildiğini iddia ederek dava ve birleşen dava ile kıdem ve ihbar tazminatları ile yıllık izin, fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretleri alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı, davanın reddini savunmuştur.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı T.C. Sağlık Bakanlığı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1- İhbar olunan ... Şirketi"nin taraf sıfatı bulunmadığından temyiz talebinin reddine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine,
2- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı Sağlık Bakanlığı"nın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
3- Davacı işçinin fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İş sözleşmelerinde fazla çalışma ücretinin aylık ücrete dahil olduğu yönünde kurallara sınırlı olarak değer verilmelidir. Dairemiz, 270 saatle sınırlı olarak söz konusu hükümlerin geçerli olduğunu kabul etmektedir.
Günlük çalışma süresinin onbir saati aşamayacağı Kanunda emredici şekilde düzenlendiğine göre, bu süreyi aşan çalışmaların denkleştirmeye tabi tutulamayacağı, zamlı ücret ödemesi veya serbest zaman kullanımının söz konusu olacağı kabul edilmelidir.
Fazla çalışma yönünden diğer bir yasal sınırlama da, İş Kanununun 41inci maddesindeki, fazla çalışma süresinin toplamının bir yılda ikiyüzyetmiş saatten fazla olamayacağı şeklindeki hükümdür. Ancak bu sınırlamaya rağmen işçinin daha fazla çalıştırılması halinde, bu çalışmalarının karşılığı olan fazla mesai ücretinin de ödenmesi gerektiği açıktır. Yasadaki sınırlama esasen işçiyi korumaya yöneliktir (Yargıtay 9.HD. 18.11.2008 gün 2007/32717 E, 2008/31210 K.).
Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
Somut olayda; davacı, dava dilekçesinde çalışmalarının bir bölümünün gece çalışması olarak geçtiğini, haftada en az 12 saat fazla mesai yaptığını, ulusal bayram genel tatil günlerinde de çalıştırıldığını, dini bayramlarda bir gün 24 saat nöbet tuttuğunu iddia etmiştir.
Hükme dayanak bilirkişi raporunda; ... 1. İş Mahkemesi"nin davalı ... Şirketi aleyhindeki 23.11.2007 tarih ve 2007/304 Esas 2007/433 Karar sayılı kararı ile 09.04.2005 tarihine kadar hak ettiği fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerine karar verildiği ve icra yoluyla tahsil edildiğinden 09.04.2005 tarihi sonrası için alacakların, önceki davadaki bilirkişi raporunun, ulusal bayram genel tatil ücreti ve haftalık 9 saat üzerinden hesaplanan fazla çalışma ücreti için esas alındığı bildirilmiştir.
Mahkemece; davacının haftalık normal çalışma süresinin üzerinde çalışma yaptığı, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığı, bu çalışmaların karşılığının ödenmediği davalı işverenin fazla çalışma ile ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma ücretinin ödendiğini yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, dinlenen tanık beyanlarına göre davacının haftalık normal çalışma süresi olan 45 saatin üzerinde çalışmasının bulunduğu ayrıca ulusal bayram ve genel tatil günlerinde de çalıştığı ancak fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışma ücretlerinin davalı tarafından ödendiğine dair yazılı bir delil ibraz edilmediği gerekçesiyle belirtilen alacaklar hüküm altına alınmıştır.
Ulusal bayram genel tatil günlerinde ve fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Olağan dışı fazla çalışma olgusunu iddia eden davacı, bu durumu ispatlamak zorundadır. Davacı, delil listesinde tanık ve yemin delillerine dayandığı halde davada tanık dinletmemiş, yine delil listesinde bildirdiği ... 1. İş Mahkemesi"nin davalı ... Şirketi aleyhindeki 23.11.2007 tarih ve 2007/304 Esas 2007/433 Karar sayılı 09.04.2005 tarihine kadar hak ettiği fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil ücretlerine ilişkin karara dayanmıştır. Her dava kendi hukuki koşulları ve delil durumu içerisinde değerlendirilmesi gerektiğinden, bu davada talep konusu edilen çalışma dönemi bakımından delil niteliğinde olmayan önceki davadaki tanık beyanları ve bilirkişi raporu hükme esas alınamaz.
Mahkemece, tarafların bildirdikleri delilleri toplanarak davacının fazla çalışma ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma yapıp yapmadığı araştırılarak varsa alacakları hesaplattırılarak hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ve araştırmaya dayalı olarak karar verilmesi hatalı olup hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, 18.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.