11. Hukuk Dairesi 2018/4299 E. , 2019/6329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Konya 3. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 05/12/2017 tarih ve 2017/103 E- 2017/838 K. sayılı kararın davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi"nce verilen 12/07/2018 tarih ve 2018/207 E- 2018/844 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi asıl davada davacı karşı davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Asıl davada davacı karşı davada davalı vekili asıl davada, müvekkilinin ve dava dışı...’nin ortak olarak kokoreççilik yaptıklarını, kokoreçi elle kesmek yerine makine ile kesim yapılmasını sağlayan bir buluş geliştirdiklerini, davalının ise bu buluşu kendi adına TPMK nezdinde faydalı model olarak tescil ettirdiğini ileri sürerek faydalı modelin müvekkililine devredilmesini, devrin yapılamaması halinde faydalı modelin hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir. Karşı davada, müvekkiline ait faydalı model yönünden hükümsüzlük şartlarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Asıl davalı karşı davacı vekili asıl davada, davacı ve ortağının kokoreçi kesme makinesinin yapılması hususunda dava dışı İsmail Bircan’dan talepte bulunduklarını, İsmail’in de müvekkilinde danıştığını, müvekkili tarafından makinen oluşturularak faydalı model olarak tescil ettirildiğini, davacı ve ortağının faydalı modelde hiçbir haklarının bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Karşı davada, karşı davalı tarafça tescili için başvurusu yapılan 2016/12575 sayılı faydalı model belgesinin müvekkili faydalı modeli karşısında yeni olmadığını ileri sürerek anılan faydalı model başvurusunun karşı davalı adına tescil edilmesi halinde hükümsüzlüğüne karar verilmesini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, asıl davaya konu faydalı model bakımından buluşun asıl davacı ve ortağı tarafından geliştirildiğine dair herhangi bir yazılı belgenin bulunmadığı, davacı tanıklarına göre davacı ve ortağınca geliştirilmek istenen makinenin yapılamadığı, delil olarak sunulan video kaydında ise faydalı modele konu makinenin çalışma görüntüsünün yer aldığı, ancak bu video kaydının makinenin davacı tarafça geliştirildiğini ispat elverişli olmadığı, fikir ve ihtiyaç davacıya ait olmakla birlikte faydalı modele konu makinenin davacı tarafından bulunduğunun ispat edilemediği, hükümsüzlük şartlarının da bulunmadığı, karşı davaya konu faydalı modelin yeni olmadığı gerekçesi ile asıl davanın reddine, kaşı davanın kabulü ile karşı davalıya ait 2016/12575 sayılı faydalı model başvurusunun yenilik vasfına haiz olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Karara karşı asıl davacı karşı davalı vekili istinaf isteminde bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, karşı davada, karşı davalıya ait 2016/12575 sayılı faydalı model belgesinin karar tarihinde tescilli olması nedeniyle mahkemece hükümsüzlük kararı verilmesi gerekirken yukarıda yazılı şekilde karar verildiği, ancak bu hususta karşı davacı tarafça istinaf isteminde bulunulmadığı, bu nedenle yapılan yanlışlık nedeniyle kararın kaldırılmadığı gerekçesi ile asıl davacı - karşı davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davacı karşı davalı vekili temyiz etmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK"nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, asıl davada davacı karşı davalı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 17,00 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 09/10/2019 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.