22. Hukuk Dairesi 2015/94 E. , 2015/25076 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, bakiye süre ücreti ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş sözleşmesinin haksız şekilde işverence feshedildiğini ileri sürerek, bakiye süre ücreti, fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, iddia ve taleplerin haksız, ayrıca derdestlik söz konusu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dava şartlarının oluşup oluşmadığı konularında taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu derdestlik konusunu dava şartı olarak düzenlemiştir. 6100 sayılı Kanun"un 114/ı maddesinde aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması gerektiği dava şartı olarak belirtilmiştir. 6100 sayılı Kanun"un 448. maddesine göre “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanır.” 450. maddesinde “(1) 18/6/1927 tarihli ve 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ek ve değişiklikleri ile birlikte tümüyle yürürlükten kaldırılmıştır.” düzenlemesi mevcuttur. Anılan düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere 6100 sayılı Kanun"un hükümleri tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal yürürlüğe girecektir. 1086 sayılı Kanun döneminde açılan davalara ilişkin olarak eski kanun hükümlerinin uygulanması istisnai olarak 6100 sayılı Kanun"un geçici 1 ve 2. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, 6100 sayılı Kanun"un yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, ile senetle ispat, istinaf ve temyiz ile temyizde duruşma yapılmasına ilişkin parasal sınırlarla ilgili hükümleri Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan dava ve işlerde uygulanmaz. Kanun açıkça bir istisna getirmediğine göre dava şartı olarak düzenlenen derdestlik müessesesinin 1086 sayılı Kanun döneminde açılan davalarda da uygulanması gerekecektir.
Her iki davanın aynı sayılması için gerekli şartlar bakımından maddi anlamda kesin hüküm ile derdestlik arasında hiç bir fark yoktur. O sebeple bu dava ile görülmekte olan başka bir davanın aynı dava olduğunu söyleyebilmek için; maddi anlamda kesin hükümdeki gibi; her iki davanın taraflarının, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir. İki davanın taraflarının aynı olması için tarafların her iki davada da aynı sıfatla davacı veya davalı sıfatıyla hareket etmiş olmaları gerekmez. Derdestlik itirazında dava sebebinden maksat da hukuki sebepler değil davanın dayanağını teşkil eden vakıalardır. Her iki davanın taraflarının, konusunun ve dava sebeplerinin aynı olduğu kanısına varılırsa 1086 sayılı Kanun"un 187/4 ve 194 maddeleri gereği ikinci davanın açılmamış sayılmasına, 6100 sayılı Kanun"un 114/ı ve 115/2 maddesine göre ise davanın usulden reddine karar verilmelidir.
Davacı vekili bu davadan önce, bakiye süre ücreti, hafta tatili ve manevi tazminat ücreti alacaklarının tahsili için Asliye (İş) Mahkemesinde dava açmıştır. Bakiye süre ücret alacağının tahsili amacıyla tekrar iş bu dava açılmakla yargılama aşamasında davalı taraf derdestlik itirazında bulunmuştur. Mahkemece derdestlik itirazı hakkında olumlu yada olumsuz bir hüküm tesis edilmemiştir.
Mahkemece davacının bu davası hakkında derdestlik itirazı incelenemeden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi usulü açıdan bozma sebebi yapılmıştır.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, sair yönlerinin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.