22. Hukuk Dairesi 2014/6036 E. , 2015/25100 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai, ücret alacağı, hafta tatili, prim ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin 22.08.2011-03.07.2012 tarihleri arasında davalı şirkette çalıştığını, çalıştığı süre içerisinde hak etmiş olduğu ancak davalı şirket tarafından ödenmeyen alacaklarının olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla fazla çalışma, genel tatil resmi bayram ve hafta tatili alacağı, prim alacağı ve maaş alacaklarının davalıdan tahsilini tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 319. maddesi uyarınca basit yargılama usulüne tabi davalarda, iddianın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı dava açılmasıyla; savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı cevap dilekçesinin mahkemeye verilmesiyle başlar. İddia ve savunmanın genişletilip değiştirilmesi konusunda ıslah ve karşı tarafın açık muvafakati hükümleri saklıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 26. maddesinde “Hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.” yer alan hükmü uyarınca taleple bağlılık kuralına aykırı olarak talepten fazlasına karar verilmesi usule aykırıdır.
Somut olayda; davacı dava dilekçesinde 2012 Nisan, Mayıs, Haziran aylarına ilişkin müşteri ilişkileri yöneticisi prim alacağı talebinde bulunmuş, sonrasında ise verdiği dilekçe ile 2012 Ocak, Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran olarak talebini genişletmiştir.
Dosya kapsamına göre; ıslah veya karşı tarafın açık muvaffakatı olmadığı anlaşılmakla, müşteri ilişkileri yöneticisi prim alacağının hesabında taleple bağlı kalınarak dava dilekçesinde talep edilen dönemler için alacak hesaplanmalıdır.
3-Müşteri ilişkileri yöneticisi prim alacağına ilişkin olarak .... şirketi tarafından bildirilen KDV dahil miktarların KDV düşülmüş haliyle ocak ayı için bildirilen 4543,00 TL"nin KDV düşülmüş şekilde 3.850,00 TL olarak Mart ayı bordrosunda, Şubat ve Mart ayı için bildirilen toplam KDV dahil 6.313,00 TL"nin KDV düşülerek 5.350,00 TL olarak Nisan ayı bordrosunda davacıya ödendiği anlaşılmakla bu halde müşteri ilişkileri yöneticisi prim alacağından yalnızca Nisan ayı için bildirilen KDV dahil 2.171,00 TL"nin ödendiği davalı tarafça ispatlanamamıştır. Bu halde her iki prim alacağının hesabında bordrolarda tahakkuk bulunan ayların dışlanması yerine, hesaplanacak toplam prim alacağından (müşteri ilişkileri yöneticisi prim alacağı için bildirilen miktarların KDV dahil miktarlar olduğu da nazara alınarak) bordrodaki miktarların mahsubu ile hesaplanan miktar bakımından usulü kazanılmış hak ilkesi gözetilerek sonuca gidilmesi dosya içeriğine uygun düşecektir.
4-İşçinin işyerinde çalıştığı sırada kullandığı ara dinlenmesi süresi taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
İşçinin günlük iş süresi içinde kesintisiz olarak hiç ara vermeden çalışması beklenemez. Gün içinde işçinin yemek, çay gibi ihtiyaçlar sebebiyle ya da dinlenmek için belli bir zamana ihtiyacı vardır.
Ara dinlenmesi 4857 sayılı İş Kanunu"nun 68. maddesinde düzenlenmiştir. Anılan hükümde ara dinlenme süresi, günlük çalışma süresine göre kademeli bir şekilde belirlenmiştir. Buna göre dört saat veya daha kısa süreli günlük çalışmalarda ara dinlenmesi en az onbeş dakika, dört saatten fazla ve yedibuçuk saatten az çalışmalar için en az yarım saat ve günlük yedibuçuk saati aşan çalışmalar bakımından ise en az bir saat ara dinlenmesi verilmelidir. Uygulamada yedibuçuk saatlik çalışma süresinin çok fazla aşıldığı günlük çalışma sürelerine de rastlanılmaktadır. 4857 sayılı Kanun"un 63. maddesi hükmüne göre günlük çalışma süresi onbir saati aşamayacağından, 68. maddenin belirlediği yedibuçuk saati aşan çalışmalar yönünden en az bir saatlik ara dinlenmesi süresinin, günlük en çok onbir saate kadar olan çalışmalarla ilgili olduğu kabul edilmelidir. Başka bir anlatımla günde onbir saate kadar olan çalışmalar için ara dinlenmesi en az bir saat, onbir saati aşan çalışmalarda ise en az birbuçuk saat olarak verilmelidir.
Buna göre; fazla mesai hesabında kabul edilen çalışma süresine göre ara dinlenmesinin birbuçuk saat yerine bir saat belirlenmesi isabetsizdir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.