Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/19337
Karar No: 2013/18919
Karar Tarihi: 19.06.2013

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2011/19337 Esas 2013/18919 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2011/19337 E.  ,  2013/18919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ

    DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai ücreti, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I
    A)Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı, iş sözleşmesinin 5.12.2008 tarihinde baskı altında yazdırılarak imzalatılan istifa yazısıyla sona erdirildiğini iddia ederek kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı, yıllık izin ücreti, fazla mesai, genel tatil ve hafta tatili ücreti alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    B) Davalı Cevabının Özeti:
    Davalı vekili, davacının 05.12.2008 tarihinde kendi isteğiyle istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, depo sorumlusu olarak çalışmakta iken işyerine günlük çalışma için getirilen işçileri çalıştırıp ücretlerini ödemekle sorumlu olduğunu, bu işçilerden bir kısmını çalıştırmadığı halde kayıtlara çalışmış gibi göstererek menfaat temin ettiğini ve şirketi dolandırdığının tespiti üzerine kendisinin artık burada çalışamayacağını beyan ederek işten kendi isteğiyle ayrıldığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    C)Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
    Mahkemece, işyerinde çalışan gündelik işçilerin çalışmalarının fazla gösterilerek davacının işyerini dolandırdığından bahisle davacının iş akdinin feshedildiğinin anlaşıldığı, ancak dosya içerisindeki ceza dosyası kapsamından ve dava dosyası kapsamından davacının kendisinin işten ayrılmadığı, işten çıkartıldığının anlaşıldığı, davacının söz konusu eylemi gerçekleştirdiğinin kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    D) Temyiz:
    Kararı süresi içersinde davalı vekili temyiz etmiştir.
    E) Gerekçe:
    1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
    2-Davacı iş sözleşmesinin 05.12.2008 tarihinde baskı altında yazdırılarak imzalatılan istifa yazısıyla sona erdirildiğini, davalı taraf ise davacının 05.12.2008 tarihinde kendi isteğiyle istifa etmek suretiyle işten ayrıldığını, depo sorumlusu olarak çalışmakta iken işyerine günlük çalışma için getirilen işçileri çalıştırıp ücretlerini ödemekle sorumlu olduğunu, bu işçilerden bir kısmını çalıştırmadığı halde kayıtlara çalışmış gibi göstererek menfaat temin ettiğini ve bu şekilde şirketi dolandırdığının tespit edildiğini, bunun üzerine
    kendisinin suçunu kabul edip olayın duyulmamasını isteyerek işyerinde çalışmayacağını beyan edip, işten kendi isteğiyle ayrıldığını iddia etmektedir. Olayın ispatına ilişkin olarak dosyaya 05.12.2008 tarihli istifa dilekçesi, yine aynı tarihli ibraname ve araç satış sözleşmesi sunulmuştur. Davacı bu belgelerin şirket sahibi ve çocuklarının zoruyla tehdit ve baskı altında imzalatıldığını ileri sürmüş, ancak olaydan bir gün sonra karakola şikayet etmeye gitmiştir. Ayrıca davacı bir gün sonra şikayete gitmesinin sebebini de yeterli ve inandırıcı bir şekilde açıklayamamaktadır. Bu yönde dinlenen araç satış görevlisi, noter görevlileri ve şirket muhasebe elemanı da herhangi bir zorlama ve baskı sezmediklerini açıkça beyan etmişlerdir. Bu beyanlar doğrultusunda Savcılık da davacının tehdit ve darp iddiasıya yaptığı suç duyurusunu değerlendirip takipsizlik kararı vermiştir.
    Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacının istifa dilekçesini baskı altında imzaladığı ispatlanamadığından kıdem ve ihbar tazminatının reddedilmesi gerekirken kabulü hatalıdır.
    3- Davacı işçinin fazla çalışma, Ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili çalışması yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
    Fazla çalışma, Ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili çalışması yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma, Ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışması alacağının ödendiği varsayılır.
    Fazla çalışma, Ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili çalışmasının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, bu çalışmaların yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
    İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma, Ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili çalışması ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma, Ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili çalışması alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma, Ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili çalışması ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
    Fazla çalışmanın belirlenmesinde, 4857 sayılı Yasanın 68 inci maddesi uyarınca ara dinlenme sürelerinin de dikkate alınması gerekir.
    Fazla çalışma, Ulusal bayram ve genel tatil, hafta tatili çalışmalarının uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Dairemizce son yıllarda indirim yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır. Ancak, bu çalışmaların taktiri delil niteliğindeki tanık anlatımları yerine, yazılı belgelere ve işveren kayıtlarına dayanması durumunda, böyle bir indirime gidilmemesi gerekir. (Yargıtay 9.HD. 11.2.2010 gün 2008/17722 E, 2010/3192 K; Yargıtay, 9.HD. 18.7.2008 gün 2007/25857 E, 2008/20636 K.).Yapılacak indirim, işçinin çalışma şekline ve işin düzenlenmesine ve hesaplanan çalışma miktarına göre taktir edilmelidir. Hakkın özünü ortadan kaldıracak oranda bir indirime gidilmemelidir(Yargıtay 9.HD. 21.03.2012 gün, 2009/48913 E, 2012/9400 K .).
    Somut olayda; olağan dışı fazla çalışma, Ulusal bayram ve genel tatil ile hafta tatili çalışması iddiasında bulunan işçi bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Davacı iddiasını destekleyen tanıklardan sadece ... davacı ile birlikte kadrolu olarak 3 yıl çalışmış, diğer tanıklar ise gündelikçi olarak çalışmış olup sürekli çalışan ve davacının çalışma şeklini bilebilecek tanıklar olmayıp, sezon dönemlerinde fazla çalışma yapıldığı yönünde beyanda bulunmuşlardır. Ancak tanık beyanlarındaki, yılın hangi döneminde, sezon nedeniyle yoğun çalışma yaptırıldığı, yine hafta tatili ve milli bayramlarda çalışma yapılıp yapılmadığı, yapılıyorsa hangi dönemde yapıldığı hususundaki çelişkilerin giderilmediği ve bu hususun tam olarak açıklattırılmadığı anlaşıldığından mahkemece gerekirse tanıklar yeniden dinlenerek, davacının çalışma koşulları net bir şekilde belirlendikten sonra elde edilen deliller değerlendirilip duruma göre bilirkişiden rapor alınması gerekirken eksik inceleme ve yetersiz delil ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.
    4- Dosya içersinde bulunun 2007/Mayıs ayı imzalı ücret bordrosunda tahakkuk ettirilen yıllık ücretli izinle ilgili bordrodaki imza davacıya gösterilerek aidiyeti ve içeriği yönünden beyanı alınıp bir değerlendirmeye tabi tutularak izin alacağına hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    F) Sonuç:
    Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 19.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi