Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/753
Karar No: 2019/6169

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/753 Esas 2019/6169 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/753 E.  ,  2019/6169 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi
    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği, Babakale köyü, Kuyularaltı mevkiinde bulunan on dönümlük taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının adına oluştuğu iddiası ile Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne, teknik bilirkişinin 24.06.2008 tarihli raporunun ekindeki krokide (C) harfi ile gösterilen 1801,98 m²’lik yer ile (F) harfi ile gösterilen 4146,73 m²"lik yerlerin son parsel numarasıyla davacı ... adına tarla vasfıyla tapuya tesciline, (B) harfi ile gösterilen 6545,51 m²’lik yer ile (E) harfi ile gösterilen 2917,67 m²"lik yerler hakkında .... Kadastro Mahkemesinin 20.09.1995 gün ve 1994/32 E. - 1995/154 K. sayılı ve 01.03.1996 tarihinde kesinleşen kararıyla önceden karar verilmiş olduğundan, kesin hüküm nedeniyle bu kısım ile ilgili talebin reddine, (A) harfi ile gösterilen 1259,24 m²’lik yer, (D) harfi ile gösterilen 95,87 m²’lik yer ile (G) harfi ile gösterilen 1026,28 m²"lik yerlerin 1968 yılında bölgede yapılan ve kesinleşen orman kadastro sınırı içerisinde kaldığından, bu yerler ile ilgili talebin reddine, davalılardan ..... köy tüzel kişiliğine açılan davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmekle bozulmuştur.
    Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 14/12/2010 gün ve 2010/11962 E. -15861 K. sayılı bozma kararında özetle “Mahkemece, dava konusu taşınmazın (C) ve (F) ile gösterilen bölümler yönünden araştırma ve inceleme yapılarak bilirkişilerden taşınmazın orman sayılan yerlerden olup olmadığı ve zilyetlik koşullarının oluşup oluşmadığı yönünden rapor alınmadan hüküm kurulamaz. Bu nedenlerle; mahkemece, eski ve 1980"li yıllara ait memleket haritaları, hava fotoğrafları, varsa amenajman planı ile kadastro paftası örneği ilgili yerlerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen Tarım ve Orman Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman yüksek orman mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; orman kadastro haritası ile irtibatlı kroki ve yine yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Yine keşifte ziraat bilirkişiden taşınmazın zilyetlikle kazanılacak kültür arazisi olup olmadığı yönünde rapor alınmalı,
    kadastro paftası incelenerek taşınmazın hangi nedenle tesbit dışı bırakıldığı belirlenmeli, fen bilirkişi tarafından kadastro paftasındaki konumu gösterilmeli, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli, taşınmazın öncesi itibariyle niteliğinin ne olduğu, zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı açık yanıtlar alınıp, dava tarihine kadar zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra davanın reddine karar verilmiş davacı tarafından temyiz edilen hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 2014/10061 E. - 2015/194 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Hükme dayanak orman bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın 1962 tarihli memleket haritasında (1968 tarihli orman kadastrosu çalışma tutanaklarında çekişmeli taşınmazla ilgili 523 ve 524 sayılı orman sınır noktaları, taşınmazın satın alındığı belirtilen....tarlasından bahsedildiği halde memleket haritası üzerindeki sembollerden ve yeşil rengin neden kaynaklandığı açıklanmadan) orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş, memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafı uygulanmamış, taşınmazın eğimi belirlenmediği gibi çekişmeli taşınmazın konumu uygulanan 1962 tarihli memleket haritası, tahdit haritası ve 1976 tarihli hava fotoğrafında denetime elvermeyecek şekilde elle işaretlenmiştir. Bu haliyle orman bilirkişi raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Ayrıca, hükme dayanak 30/10/2013 tarihli ziraat bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmaz üzerinde belli bir düzende dikili 70-80 yaşlarında zeytin ağaçları ve antepfıstıkları mevcut olduğu bildirilmiş, bozma öncesi alınan 01/07/2008 tarihli ziraat bilirkişi raporda zeytin ağaçlarının yaşı 30-35, antepfıstığı ağaçlarının yaşı ise 20-25 olduğu bildirilmiş, mahkemece bu çelişki üzerinde durulmamıştır. Bu nedenlerle; mahkemece, öncelikle 1962 tarihli memleket haritasının elde edildiği hava fotoğrafları ile çekişmeli taşınmazın doğusunda bulunan taşınmazların tapu kaydı ve dayanakları bulunduğu yerden getirtildikten sonra dosyada bulunan 1962, 1979 ve 1998 tarihli memleket haritası ile 1976 tarihli hava fotoğrafı, önceki bilirkişiler dışında halen Orman ve Su İşleri Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; eğimi, toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; kesinleşen orman kadastro ve 2/B haritası ile irtibatlı kroki ve yine yukarıda değinilen diğer belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır. Yine, yapılacak keşifte, tarım uzmanı bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi olup olmadığı, taşınmazın üzerinde bulunan bitki örtüsü ve yaşı kesin olarak belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanmalı; bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl, ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; tesbit tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yönünden de tapu ve ilgili kadastro müdürlükleri ile mahkeme yazı işleri müdürlüğünden araştırma yapılıp, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi gözetilmek suretiyle sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır." denilmiştir.
    Mahkemece bozma kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda fen bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen kısmın davacı ve mirasçıları tarafından 40 yılı aşkın süredir kullanıldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu, (F) harfi ile gösterilen yer için zilyetlikle edinme koşulları oluşmadığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulü ve 19/02/2016 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (C) harfi ile gösterilen 1521,81 m² yüzölçümlü taşınmazın davacı ... mirasçıları adına veraset ilamındaki payları oranında tapuya kayıt ve tesciline, 19/02/2016 tarihli kadastro bilirkişi raporunda (F) harfi ile gösterilen kısmın tesciline ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalılardan Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tescili istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1968 yılında orman kadastrosu, 1986 yılında 2/B uygulaması ve aplikasyon yapılmıştır. Genel arazi kadastrosu 1976 yılında yapılmış, çekişmeli yer tespit dışı bırakılmıştır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulduğuna, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın (C) harfi ile gösterilen bölümünün orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun hükmün ONANMASINA, Harçlar Kanununun değişik 13/j maddesi gereğince Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 23/10/2019 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi