16. Hukuk Dairesi 2018/1991 E. , 2019/2527 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın bozulmasına ilişkin yukarda belirtilen ilamın karar düzeltme yolu ile incelenmesi ... tarafından süresinde istenilmekle; inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Alcı Köyü çalışma alanında bulunan 1953 tarihinde yapılan tapulama sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz, 1998 yılında 925 parsel numarası alarak 4.688.191,00 metrekare yüzölçümü ile idari yoldan ... adına tescil edilmiş, davacı ..., taşınmazın bir bölümü hakkında imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptali ve tescil istemiyle dava açmış, mahkemece usule ilişkin bozma ilamlarına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, dava konusu yerin Alcı Köyü 925 nolu parsel içerisinde kaldığı tespit edildiğinden 925 nolu parselin harita mühendisi ..."ın 09.10.2006 tarihli krokili raporunda (B) harfi ile gösterilen 2090 metrekare ve (C) harfi ile gösterilen 2800 metrekare yüzölçümündeki bölümlerinin tapusunun iptaline ve bu kısmın en son parsel numarası ile davacı ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, krokide (A) harfi ile gösterilen 13.707 metrekare kısım yönünden ise davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile dahili davalı ... Belediyesi vekili tarafından temyiz edilmiş, Dairemizin 16.11.2017 tarih 2015/8654 Esas, 2017/7956 Karar sayılı ilamıyla; Çekişmeli 925 parsel sayılı taşınmazın 1998 yılında idari yoldan ... adına tescil edildiği, bu nedenle davanın, tapu kaydının iptali ve tescili istemine ilişkin olduğu, davanın tapu maliki Hazineye karşı açılmasının yeterli bulunduğu, yargılama sırasında davanın tarafı olmayan Büyükşehir Belediyesinin davaya dahil edilmesinin kendisine taraf sıfatı kazandırmayacağından davanın gerçek tarafı olmayan ve açıkça aleyhine bir hüküm de kurulmayan Ankara Büyükşehir Belediyesi"nin hükmü temyizde hukuki yararı bulunmadığından temyiz inceleme isteminin reddine, davalı Hazinenin temyiz itirazları yönüyle ise davanın, imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak TMK’nın 713/1 ve 3402 sayılı ... Kanunu"nun 14. ve 17. maddeleri gereğince açılan tapu iptali ve tescil davası olduğu, davacı tarafın, dava dilekçesinde taşınmazda 1973-1974 yılları arasında imar-ihyaya başladığını, 1975 yılında tamamladığını ve bu tarihten itibaren zilyetliğin başladığını iddia ettiği, mahkemece, 1970 tarihli hava fotoğrafı üzerinde uzman teknik bilirkişi eliyle yaptırılan incelemeye göre hava fotoğrafı tarihi itibariyle taşınmaz bölümlerinin imar-ihya edilmemiş olduğu, başka bir ifade ile 1970 yılı itibariyle taşınmaz bölümlerinde zilyetlik bulunmadığının tespit edildiği ve bu durumun davacının iddiasıyla uyumlu olduğu, diğer yandan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin bulunduğu bölgede 1994 yılında 1/25000 ölçekli nazım imar planı uygulamasının yapıldığı dosya kapsamından anlaşılmış olup 3402 sayılı Yasa’nın 17/2. maddesinde yer alan “il, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz” şeklindeki düzenlemeye göre imar planına alınan bir taşınmazın imar-ihya ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuksal sebeplerine dayalı olarak mülk edinilebilmesi için tüm koşulların imar planına alındığı tarihe kadar oluşmuş olması gerektiği belirtilerek; davacının, zilyetliğinin başladığını beyan ettiği 1975 tarihi ile taşınmaz bölümlerinin nazım imar planına alındığı 1994 tarihleri arasında Yasa’nın aradığı 20 yıl dolmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davacı yararına edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş olmasının isabetsiz olduğu belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiş; bozma ilamına karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuştur.
Dosya kapsamına göre, çekişmeli taşınmazın 1994 yılında onaylanan "çevre düzeni planı" ve 2007 tarihinde onaylanan "nazım imar planı" kapsamı içinde kaldığı anlaşılmaktadır. 3402 sayılı ... Kanunu"nun 17. maddesinde; ... sayılmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz malların 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde ... adına tespit edileceği, il, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmayacağı düzenlenmiştir. 3194 sayılı İmar Kanunu"nun 6. maddesinde ise imar planlarının, nazım imar planı ve uygulama imar planından oluştuğu belirtilmiştir. Bu madde hükmünden çevre düzeni planlarının ise imar planının bir alt kademesini oluşturduğu sonucuna varılmaktadır. Somut olaya gelince; çekişmeli taşınmazın imar-ihyasının tamamlandığı ve zilyetliğinin başladığı 1975 yılı ile kapsamında kaldığı nazım imar planın onaylanarak uygulanmaya başladığı 2007 tarihleri arasıda davacı lehine 20 yıllık zilyetlik süresinin dolmuş olduğu, bu nedenle hükmün onanması gerekirken sehven 1994 tarihinde onaylanan çevre düzeni planına yanlış anlam atfedilmek suretiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmakla davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 16.11.2017 tarih 2015/8654 Esas, 2017/7956 Karar sayılı bozma ilamı ORTADAN KALDIRILMAK suretiyle usul ve yasaya uygun bulunan yerel mahkeme hükmünün ONANMASINA, 09.04.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.