22. Hukuk Dairesi 2015/20109 E. , 2015/25268 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, cezai şart alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş ve davalı avukatınca duruşma talep edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438. maddesi gereğince duruşma isteğinin miktardan reddine ve incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının başka bir kurumda işe başlayacak olması sebebiyle iş sözleşmesini feshettiğini, bunun üzerine davalı işverenin 9.031,33 TL’si nakden tahsil edilmek ve 1.199,28 TL’si davacının ücret ve yıllık izin ücreti alacağı olarak mahsup edilmek üzere toplam 10.230,33 TL tutarında cezai şart tahsil ettiğini, sözleşmedeki cezai şart hükümlerinin geçersiz olduğunu belirterek ödenen toplam 10.230,33 TL’nin davalıdan tahsili ile ödeme tarihinden itibaren kademeli olarak hesap edilecek kanuni faizleriyle birlikte davacıya ödenmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davalının imzaladığı taahhütname gereğince ve iş sözleşmesini haklı sebep olmadan feshetmesi sebebiyle tahsil edilen cezai şarttan sorumlu olduğunu, cezai şarta esas alınan sürenin asgari süre olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmenin asgari süreli sözleşme olduğunu, bu nevi sözleşmelerde cezai şart düzenlemesinin geçerli olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, bozma ilamı yerinde görülerek uyulmasına karar verilmiş, davacının ifa ettiği mecburi çalışma süresinin 148 güne, ifa etmediği mecburi çalışma süresinin ise 582 güne tekabül ettiği; toplam 10.230,33 TL tutarındaki cezai şartın, ifa edilmeyen çalışma süresine tekabül eden kısmının 8.155,97 TL"ye tekabül ettiği; Borçlar Kanunu"nun 161. maddesi uyarınca % 30 oranında takdiri indirim yapılması sonucu davacının ödemesi gereken cezai şart tutarının 5.709,17 TL olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı ve davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2- Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının davalıya ödenmesi gereken cezai şartın 5.709,17 TL olarak tespit edildiği, davacının davalıya önceden 10.230,33 TL cezai şart ödendiği, bu durumda 4.520,83 TL fazla ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. maddesi uyarınca mahkemenin bu tespit doğrultusunda aşağıda belirtilen şekilde düzeltilerek onanması uygun bulunmuştur.
Sonuç:
Temyize konu olan kararın hüküm kısmında yer alan “DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davacının 5.709,17 TL cezai şart borcunun bulunmadığının, 4.520,83 TL cezai şart borcunun bulunduğunun TESPİTİNE, ancak; davadan önce 10.230,33 TL cezai şart borcunun davacı tarafından davalıya ödenmiş olduğundan 4.520,83 TL cezai şart borcunun yeniden davacı tarafından davalıya ödenmesine YER OLMADIĞINA, davadan önce ödenen 5.709,17 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine” şeklindeki bendin hükümden çıkarılarak yerine“ DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davacının davalıya 4.520,83 TL cezai şart borcunun bulunduğunun TESPİTİNE, ancak; davadan önce 10.230,33 TL cezai şartının davacı tarafından davalıya ödenmiş olduğu gözetilerek davadan önce fazla ödenen 5.709,17 TL cezai şartın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine" bendinin eklenmesi suretiyle hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıdaki yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine 17.09.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.