Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5118
Karar No: 2019/6382
Karar Tarihi: 09.10.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5118 Esas 2019/6382 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/5118 E.  ,  2019/6382 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA


    Taraflar arasında görülen davada Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 27/09/2012 tarih ve 2011/713-2012/451 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, yurtdışında çalışan davacıdan, istediği an parasını geri alabileceği ve yüksek oranda kâr verileceği taahhüdünde bulunarak davalı şirket temsilcileri tarafından 27/03/1998 tarihinde 100.000 DM para alındığını, aynı yöntemle binlerce kişiden nakit para toplandığını, paranın geri ödenmesinin talep edilmişse de ödenmediğini, davalıların hisse senetlerini izinsiz halka arz ettikleri ve izinsiz aracılık faaliyetinde bulunduklarını, bu durumun SPK ve diğer resmi kurum raporlarından açıkça anlaşıldığını, şirket yöneticileri hakkında Konya 3. Asliye Ceza Mahkemesinde nitelikli dolandırıcılık suçundan kamu davası açıldığını, dosyanın halen Yargıtay’da olduğunu, davacıların şirket ortağı yapılmasının mümkün olmadığını, davacılara hisse senedi teslim edilmediğini, taraflar arasında kanuna uygun surette kurulmuş bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığını ileri sürerek geçerli bir ortaklık ilişkisinin bulunmadığının tespitine, mevzuata aykırı şekilde kurulan ilişkinin hükümsüzlüğüne, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla verilen 100.000 DM alacağın bugünkü karşılığı olan 97.656,74 TL’den şimdilik 6.500,00 TL’nin ödendiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
    Davalılar vekili, davacı ile davalı şirket arasında ortaklık ilişkisi bulunduğundan TTK 329 ve 405 maddeleri gereğince hisse bedellerinin davacıya iade edilmesinin mümkün olmadığını, SPK mevzuatına aykırı bir işlemin söz konusu olmadığını, hileli bir durumun bulunmadığını, talebin zamanaşımına uğradığını ve hak düşürücü sürenin de geçtiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirkette ortak olduğu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda belirtilmişse de, ne şekilde ortak olduğu, ortaklığın usulüne uygun olup olmadığı, hisse durumu, hissesinden fazla bir ödemenin mevcut olup olmadığı hususları ispat edilememiş olduğu, davacı vekilinin yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınması taleplerinin olmadığını beyan ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir.
    Davacı vekili, davalıların yüksek kâr payı verileceği ve yatırılan paranın istendiği zaman iade edileceği vadiyle para topladığını, bu şekilde davacının dolandırıldığını ve davacıdan 27.03.1998 tarihinde 100.000 DM alındığını ileri sürmüş, mahkemece davacının davalı şirkette ortak olduğunun dosyaya sunulan bilirkişi raporunda belirtildiği, ancak ne şekilde ortak olduğu, ortaklığın usulüne uygun olup olmadığı, hisse durumu, hissesinden fazla bir ödemenin mevcut olup olmadığı hususlarının yeniden bilirkişi incelemesi ile anlaşılabileceği, davacı vekilinin yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınması taleplerinin olmadığını beyan ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Mahkemece, 10.01.2012 tarihli celse 4 no’lu ara kararı ile, “...davalı şirketlerin yasal defter ve kayıtları ile ortaklık pay defterleri üzerinde bilirkişi inceleme yaptırılarak dosya içine sunulmuş olan ceza mahkemelerinden verilmiş olan kararlar da değerlendirilmek suretiyle davalı şirketlerin ortaklık kayıtlarının ikinci kayıtlar tutulmak suretiyle takip edip etmediği, şirket ortaklığının gerçekten kazanılıp kazanılmadığı davacının davalı şirketlere pay senedi satın almak suretiyle mi yoksa devir suretiyle mi ortak olduğu, yeni pay almak suretiyle ortaklık söz konusu ise davacıya verilen pay senetlerinin o tarih itibariyle nominal değerlerinin ne olduğu, şayet davacıdan nominal değer üzerinden bir bedel alınmış ise primli hisse senedi çıkarılması yönünde bir kararın bulunup bulunmadığı” hususlarında ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
    Yargılama aşamasında davacı vekili, davalı şirket ortaklar listesi ile buna ilişkin CD, emniyet ifade tutanakları ve ekli belgeler başta olmak üzere bilirkişi incelemesi dışında sair delillere de dayandığını bildirmiş ve dosyaya ibraz etmiştir. Mahkemece 10.01.2012 tarihli celse 4 no’lu ara kararı ile ek bilirkişi raporu alınmasını gerekli kılan hususlar açıklanmış olup, davacı vekili tarafından dayanılan ve dosyaya ibraz edilen sair delillerin değerlendirilmesi bilirkişi incelemesini gerektirmeyen, hakimin hukuki bilgisiyle çözümlenebilecek mahiyettedir.
    Bu nedenle, davacı vekili tarafından dayanılan ve dosyaya sunulan sair deliller değerlendirilmeksizin, yalnızca ek bilirkişi incelemesi yapılamadığı gerekçesiyle, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 09/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi